Türkiye Arap Dünyası İçin 'En Cazip İş Ortağı'
İstanbul merkezli Ümmet Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Hamdani: 'Türkiye Arap dünyası için en cazip iş ortağıdır' Uluslararası ekonomi uzmanı Rebii: 'Türkiye kültür ve doğa turizmi açısından oldukça zengin. Ayrıca toplumsal yapısı da Arap toplumlarından çok uzak değil' Stratejik Yönetim ve Uluslararası Ekonomi uzmanı Vesimi: 'Arap ülkelerinin Türkiye ile ekonomi ve diğer alanlarda işbirliği kurmasının zamanı geldi'
SUHEYB MUHAMMED NIMR EL-KALALVE - Türkiye ile Arap ülkeleri arasında harekete geçirilmeyi bekleyen çok yönlü ekonomik dinamikler bulunduğu ve Türkiye'nin Arap dünyası için 'en cazip' iş ortağı olduğu belirtildi.
AA muhabirine değerlendirmede bulunan ekonomi uzmanları, Türkiye'nin tarım, sanayi ve gayri menkulün yanı sıra eğitim, sağlık, eğlence ve turizmi gibi sektörlerde de güçlü bir potansiyeli bulunduğunu ifade etti.
Türk ürünlerinin kalite ve özellikleriyle yüksek rekabet gücüne sahip olduğuna, buna karşılık Türkiye'nin ihtiyacı olan petrol ve gübre gibi ham maddelerin Arap ülkelerinde fazlasıyla bulunduğuna dikkati çeken uzmanlar, Türkiye ile Arap ülkelerine 'Türk ürünlerinin Arap pazarında daha çok yer alabilmesi için karşılıklı tercihli ticaretin yolunu açacak ekonomik anlaşmaların yapılması' çağrısında bulundu.
- Türkiye 'en cazip iş ortağı'
Ürdün'deki bazı üniversitelerle ortak çalışma yapan İstanbul merkezli Ümmet Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Halil el-Hamdani, 'Türkiye Arap dünyası için en cazip iş ortağıdır.' dedi.
Türkiye ile Arap dünyasının başta enerji, yatırım, turizm ve gıda olmak üzere ekonomik alanda pek çok ortak işbirliği alanı olduğunu kaydeden Hamdani, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Tarafların ticaret ve yatırım sektöründe ortak çıkarları var. Bu bağlamda biri diğerini tamamlar nitelikte. Bu noktada tarafların yatırım ve ticaret hacmini genişletmesi gerektiğini düşünüyorum. Bilhassa Türk mallarının kalitesi, küresel emtia ile karşılaştırılabilir düzeye gelmiştir.'
Türkiye'nin Akdeniz sahillerindeki 'en iyi' limanlara sahip olduğunu dile getiren Hamdani, bunun taraflara ekonomik getiri sağlayacağına dikkati çekerek, 'Bilhassa içinde bulunduğumuz şartlar ve Arap dünyasının içinden geçtiği kritik dönem göz önünde tutulduğunda Türk-Arap işbirliğinde gıda güvenliğinin ve ekonomik entegrasyonun sağlanmasını zorunlu kılıyor.' diye konuştu.
Malezya İslami Bilimler Üniversitesine bağlı olarak İstanbul'da Arapça eğitim çalışmalarına başlayan Uluslararası Tecdid Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Ahmed Zikrullah ise Arap ülkelerinin, Türkiye'yi 'stratejik dost' olarak gördüğünü ifade etti.
Zikrullah, imzalanan anlaşmalar aracılığıyla Arap ülkelerinin, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler başta olmak üzere hükümetler düzeyinde kalkınmanın sağlanması için inisiyatif alması gerektiğini kaydetti.
- 'Arap dünyası geniş bir tüketim pazarına sahip'
Küresel ekonomi uzmanı Leys er-Rebii de Türkiye ve Arap ülkeleri arasında yatırım, gayrimenkul, sanayi ve tarım üzerinden ekonomik ilişkileri güçlendirmek için etkili faktör ve kaynakların bulunduğunu kaydederek, 'Bunların arasında en önemlisi hiç şüphesiz her çeşidiyle turizm sektörü gelmektedir. Çünkü Türkiye kültür ve doğa turizmi açısından oldukça zengin. Ayrıca toplumsal yapısı da Arap toplumlarından çok uzak değil.' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ihtiyacı olan petrol yatırımlarını Arap ülkelerinin sağlayabileceğini ifade eden Rebii, 'Türkiye'deki gıda sanayisi ve yatırımı için Arap ülkelerinde gereken pazar bulunuyor. Arap dünyası geniş bir tüketim pazarına sahip. Bu durumdan istifade edilebilmek için taraflar arasındaki ekonomik entegrasyonun etkinleştirilmesi gerekiyor.' şeklinde konuştu.
Türkiye'deki turizm sektörüne yatırım yapmanın, yatırımcısına büyük kar getireceğini kaydeden Rebii, Türkiye'nin ülke içerisindeki turizm sektörüne bütün açılardan gereken desteği sağladığını, Türkiye'deki turizm sektörünün Arap yatırımcılar için gerçek bir fırsat olduğunu aktardı.
- Türkiye gelişmekte olan pek çok ülke pazarı için 'ilham kaynağı' oldu
Stratejik Yönetim ve Uluslararası Ekonomi uzmanı Semir el-Vesimi, Türkiye ekonomisinin desteklenmesinin, kültür, inanç ve tarihten gelen güçlü bağlarla birbirine bağlı olan tüm İslam ve Arap sisteminin desteklenmesi anlamına geldiğini belirtti.
Bu dönemde Arap ülkeleri ile Türkiye arasında ekonomik entegrasyonun sağlanması ve istikrarlı bir ekonomiye geçiş için sanayi, ticaret ve gayrimenkul alanları başta olmak üzere büyük yatırım alanlarının olduğuna işaret eden Vesimi şunları söyledi:
'Türkiye'de sanayi, turizm hizmetleri ve gayrimenkul alanında son dönemde görülen ekonomik kalkınmayla birlikte, Arap ülkelerinin Türkiye ile ekonomi ve diğer alanlarda işbirliği kurmasının zamanı geldi.'
Türkiye'nin sanayi, tarım, eğitim, sağlık ve turizm sektörlerinde öne çıktığını, Asya, Avrupa ve Afrika ülkeleri de dahil gelişmekte olan pek çok ülke pazarı için 'ilham kaynağı' olduğunu ifade eden Vesimi, Türkiye'nin ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliği için güçlü dinamiklere sahip olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA
AA muhabirine değerlendirmede bulunan ekonomi uzmanları, Türkiye'nin tarım, sanayi ve gayri menkulün yanı sıra eğitim, sağlık, eğlence ve turizmi gibi sektörlerde de güçlü bir potansiyeli bulunduğunu ifade etti.
Türk ürünlerinin kalite ve özellikleriyle yüksek rekabet gücüne sahip olduğuna, buna karşılık Türkiye'nin ihtiyacı olan petrol ve gübre gibi ham maddelerin Arap ülkelerinde fazlasıyla bulunduğuna dikkati çeken uzmanlar, Türkiye ile Arap ülkelerine 'Türk ürünlerinin Arap pazarında daha çok yer alabilmesi için karşılıklı tercihli ticaretin yolunu açacak ekonomik anlaşmaların yapılması' çağrısında bulundu.
- Türkiye 'en cazip iş ortağı'
Ürdün'deki bazı üniversitelerle ortak çalışma yapan İstanbul merkezli Ümmet Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Halil el-Hamdani, 'Türkiye Arap dünyası için en cazip iş ortağıdır.' dedi.
Türkiye ile Arap dünyasının başta enerji, yatırım, turizm ve gıda olmak üzere ekonomik alanda pek çok ortak işbirliği alanı olduğunu kaydeden Hamdani, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Tarafların ticaret ve yatırım sektöründe ortak çıkarları var. Bu bağlamda biri diğerini tamamlar nitelikte. Bu noktada tarafların yatırım ve ticaret hacmini genişletmesi gerektiğini düşünüyorum. Bilhassa Türk mallarının kalitesi, küresel emtia ile karşılaştırılabilir düzeye gelmiştir.'
Türkiye'nin Akdeniz sahillerindeki 'en iyi' limanlara sahip olduğunu dile getiren Hamdani, bunun taraflara ekonomik getiri sağlayacağına dikkati çekerek, 'Bilhassa içinde bulunduğumuz şartlar ve Arap dünyasının içinden geçtiği kritik dönem göz önünde tutulduğunda Türk-Arap işbirliğinde gıda güvenliğinin ve ekonomik entegrasyonun sağlanmasını zorunlu kılıyor.' diye konuştu.
Malezya İslami Bilimler Üniversitesine bağlı olarak İstanbul'da Arapça eğitim çalışmalarına başlayan Uluslararası Tecdid Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Ahmed Zikrullah ise Arap ülkelerinin, Türkiye'yi 'stratejik dost' olarak gördüğünü ifade etti.
Zikrullah, imzalanan anlaşmalar aracılığıyla Arap ülkelerinin, Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler başta olmak üzere hükümetler düzeyinde kalkınmanın sağlanması için inisiyatif alması gerektiğini kaydetti.
- 'Arap dünyası geniş bir tüketim pazarına sahip'
Küresel ekonomi uzmanı Leys er-Rebii de Türkiye ve Arap ülkeleri arasında yatırım, gayrimenkul, sanayi ve tarım üzerinden ekonomik ilişkileri güçlendirmek için etkili faktör ve kaynakların bulunduğunu kaydederek, 'Bunların arasında en önemlisi hiç şüphesiz her çeşidiyle turizm sektörü gelmektedir. Çünkü Türkiye kültür ve doğa turizmi açısından oldukça zengin. Ayrıca toplumsal yapısı da Arap toplumlarından çok uzak değil.' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ihtiyacı olan petrol yatırımlarını Arap ülkelerinin sağlayabileceğini ifade eden Rebii, 'Türkiye'deki gıda sanayisi ve yatırımı için Arap ülkelerinde gereken pazar bulunuyor. Arap dünyası geniş bir tüketim pazarına sahip. Bu durumdan istifade edilebilmek için taraflar arasındaki ekonomik entegrasyonun etkinleştirilmesi gerekiyor.' şeklinde konuştu.
Türkiye'deki turizm sektörüne yatırım yapmanın, yatırımcısına büyük kar getireceğini kaydeden Rebii, Türkiye'nin ülke içerisindeki turizm sektörüne bütün açılardan gereken desteği sağladığını, Türkiye'deki turizm sektörünün Arap yatırımcılar için gerçek bir fırsat olduğunu aktardı.
- Türkiye gelişmekte olan pek çok ülke pazarı için 'ilham kaynağı' oldu
Stratejik Yönetim ve Uluslararası Ekonomi uzmanı Semir el-Vesimi, Türkiye ekonomisinin desteklenmesinin, kültür, inanç ve tarihten gelen güçlü bağlarla birbirine bağlı olan tüm İslam ve Arap sisteminin desteklenmesi anlamına geldiğini belirtti.
Bu dönemde Arap ülkeleri ile Türkiye arasında ekonomik entegrasyonun sağlanması ve istikrarlı bir ekonomiye geçiş için sanayi, ticaret ve gayrimenkul alanları başta olmak üzere büyük yatırım alanlarının olduğuna işaret eden Vesimi şunları söyledi:
'Türkiye'de sanayi, turizm hizmetleri ve gayrimenkul alanında son dönemde görülen ekonomik kalkınmayla birlikte, Arap ülkelerinin Türkiye ile ekonomi ve diğer alanlarda işbirliği kurmasının zamanı geldi.'
Türkiye'nin sanayi, tarım, eğitim, sağlık ve turizm sektörlerinde öne çıktığını, Asya, Avrupa ve Afrika ülkeleri de dahil gelişmekte olan pek çok ülke pazarı için 'ilham kaynağı' olduğunu ifade eden Vesimi, Türkiye'nin ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliği için güçlü dinamiklere sahip olduğunu kaydetti.