Her Siren Sesinde Soma Faciasını Hatırlıyor

Soma'da iki yıl önce yaşanan maden faciasında kurtarma çalışmalarına katılan ve dumana maruz kaldığı için iki gün yoğun bakımda kalan eski madenci Ahmet Mutluer, olayın acısını hala derinden hissediyor Mutluer: 'Şu an bile bir ambulans sireni çaldığında sanki bir madende facia olmuş hissine kapılıyorum'.

HALİL ŞAHİN - Manisa'nın Soma ilçesinde iki yıl önce yaşanan maden faciası sırasında kurtarma çalışmalarına katılan ve dumana maruz kaldığı için iki gün yoğun bakımda kalan eski madenci Ahmet Mutluer, olayın acısını hala derinden hissediyor.

13 Mayıs 2014'te işe gittiğinde büyük bir acıyla karşılaşan, ocaktan çıkarılırken Anadolu Ajansı tarafından görüntülenen ve birçok gazetede yer alan fotoğrafıyla yakınlarının çıkarılmasını bekleyen ailelere umut olan işçilerden Ahmet Mutluer, facianın üzerinden geçen iki seneye rağmen yaşadıklarını unutamıyor.

Mutluer, AA muhabirine yaptığı açıklamada facianın yaşandığı gün işçilerin 'paşa vardiyası' dediği 16.00-24.00 vardiyasında görevli olduğunu, saat 15.00 civarında ocağa vardığında arkadaşlarının madende patlama olduğunu söylediğini anlattı. Ocaktaki arkadaşlarına yardım etmek için kurtarma ekibiyle içeri girdiğini belirten Mutluer, önce yangın olan bölümlere geçemediklerini, ocak içindeki havanın ters çevrilmesinden sonra tekrar denediklerini söyledi.

Mutluer, S panosuna indiğinde çok sayıda cenaze ile karşılaştığını, hayatta kalabilen birkaç işçiyi yukarı çıkardıklarını ifade ederek, 'Arkadaşlarımın can havliyle koşuşturmasını, insanların dışarı çıkma telaşlarını, arkadaşlarımın cansız bedenlerini gördüm. Allah kimseye o acıları yaşatmasın, anlatılabilecek gibi değil. O olayın etkisi hala üzerimizde.' ifadelerini kullandı.

Kurtarma çalışmaları sırasında dumana maruz kaldığını, temiz havaya çıkabilmek için 150-200 metrelik yokuşu sürünerek çıktıklarını belirten Mutluer, o dumanda hayatta kalabilmenin çok zor olduğunu kaydetti.

Mutluer, tahlisiye ekipleri sayesinde temiz havaya ulaşabildiklerini, iki gün yoğun bakımdan kaldığını dile getirerek, şunları söyledi:

'Olayın etkisini hala atamadım, unutulacak gibi değil. Arkadaşlarımın cenazeleri rüyama giriyor. Olaydan sonra 7 ay boyunca psikolojik tedavi gördüm, ilaç kullandım. Tedavi ile kendimi toparlayabildim. Sonra da iş aramaya başladım. Önce madene dönmeyi düşündüm, 9 senelik madende çalışmışlığım var, birkaç yıl daha çalışırsam emekli olabilecektim. 'Acaba bizim başımıza da böyle bir olay gelir mi' diye girmek istemedim. Ailem de çocuklarım da istemedi. Şimdi nerede iş bulursam oraya gidiyorum.'

- 'Sanki dün olmuş gibi'

Eski iş arkadaşlarıyla her karşılaştığında olay gününü tekrar yaşadığını belirten Mutluer, 'Şu an bile bir ambulans sireni çaldığında sanki bir madende facia olmuş gibi hisse kapılıyorum. Aradan iki sene geçti, sanki dün olmuş gibi, unutulacak gibi değil. O kadar arkadaşımız gitti ki, o arkadaşlarımızla ekmeğimizi, suyumuzu paylaşmıştık.' dedi.

- 'Çocuklarımın madende çalışmasını istemem'

Mutluer, hala madende çalışan arkadaşlarına çalışma koşullarını sorduğunu, bazılarının 'iyi', bazılarının 'aynı' cevabını verdiğini ifade ederek, hayatın devam ettiğini, herkesin çalışıp ailesine bakmak zorunda olduğunu vurguladı.

5 ve 8 yaşında oğulları olduğunu kaydeden Mutluer, sözlerini şöyle tamamladı:

'Çocuklarımın gelecekte madende çalışmasını istemem. Yer altındaki çalışma koşullarını anlatıyorum onlara. 'Bakın ben okumadım madende çalıştım ama siz okuyun. Ben gecemi gündüzüme katarak sizi okuturum, geleceğinizi kendiniz hazırlayın.' diyorum.'
Kaynak: AA