''Yeni Anayasa Ve Başkanlık Sistemi'' Konferansı

AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Külünk: 'Türkiye'yi parlamenter sisteme geçirmelerinin temel nedeni, çatışmacı bir kültür üzerinden Türkiye'yi kontrol etmeleridir. Türkiye'nin genlerine aykırı olmasına rağmen bunu yaptılar'

AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Metin Külünk, 'Türkiye'yi parlamenter sisteme geçirmelerinin temel nedeni, çatışmacı bir kültür üzerinden Türkiye'yi kontrol etmeleridir. Türkiye'nin genlerine aykırı olmasına rağmen bunu yaptılar' dedi.

Zeytinburnu İş Adamları Derneğinde düzenlenen toplantıda yeni anayasa ve başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmeler yapan Külünk, AK Parti'nin milletten kopmadığı için iktidarda kaldığını, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin önemli olduğunu anlattı.

Türkiye'de ve yakın coğrafyada yaşanan gelişmelere de dikkati çeken Külünk, 'Türkiye'yi dizayn etme noktasında bazı akıllar postmodern darbe talebi içindedir. Bu halkın iradesi sayesinde boşa çıkarılmaktadır. Bu kadar zor bir dönemde terör üzerinden ağır bir sınav verdiğimiz dönemde hedef anayasa ve sistemin tartışılmamasını istememektedir' diye konuştu.

Külünk, şöyle devam etti:

'AK Parti iktidarında Erdoğan'ın Ankara'daki otoriter bürokratizme karşı direnerek 13 yıldır Türkiye'yi değiştirmesi ve dönüştürmesi son derece ayrı bir başlıktır. Bu başlık Türkiye'de parlamenterizmin engellemelerine rağmen olmuştur. Parlamenterizmin içine saklanmış olan bürokratizmin baskı ve engellemelerine rağmen olmuştur. Millete direnen bir Ankara hala mevcuttur. Bu Ankara, bürokratizm diye tarif ettiğimiz şahıslar üzerinden değil bir anlayış üzerindendir. Gücü tamamen Ankara'ya toplayandır. Cumhuriyet sonrasında cumhuriyeti bizden aldılar. Cumhuriyet sonrası devleti, Ankara'yı bizden aldılar ve Ankara'yı milletsizleştirdiler. Milleti çevreye ittiler. Darbe sonrası yapılan anayasalarla, cumhuriyetle milleti meseleli hale getirdiler. Anayasa ortak ve birlikte yaşam felsefesidir. 1982 anayasası büyük çoğunlukla kabul edildi ama kimse ne olduğunu bilmiyor. Ama ne tuhaf bu ülkede milletin yararına olan her şey anayasa üzerinden reddedilmiş. Burada bir tuhaflık yok mu? O zaman bu anayasanın milletin menfaatine olduğunu söylemek mümkün mü? Bu anayasa millete sandık üzerinden zorla kabul ettirildi. Bu anayasalarda millet yok.'

Parlamenter sistem hakkında da değerlendirmelerde bulunan Külünk, Türkiye'de parlamenter sistemin 'istikrarsızlığın kapısı' olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

'Küresel güçler Türkiye'yi 3 başlıkta kontrol etmişlerdir. Siyasi istikrarsızlık, ekonomik istikrarsızlık, sonuç IMF ve askeri darbeler. Onların kuvvetler ayrılığı söylemi bu erkler üzerindeki çatışmalar üzerinden Türkiye'yi kontrol etmişlerdir. Almanya ve ABD'de seçimler hep belli tarihlerde yapılır. Bizde neden 70 yılda 64 hükümet oluyor? Bir yerde bir hata yok mu? Parlamenter sisteme Türkiye'yi geçirmelerinin temel nedeni, çatışmacı bir kültür üzerinden Türkiye'yi kontrol etmeleridir. Türkiye'nin genlerine aykırı olmasın rağmen bunu yaptılar.

Türkiye'de yürütme ve yasama bürokratizmin baskısı altındadır. Parlamenter sistem durağan bir sistemdir. Hala bir köyün kanalizasyon işi için Ankara'da İller Bankasından karar bekliyorsanız. Zeytinburnu hala okul yatırımı için Ankara'nın onayını bekliyorsa ve buna onay verecek adam Zeytinburnu'nu hiç görmemişse bu iş olmaz. Ankara'nın yetkilerinin bir kısmı Anadolu'ya devredilmeli. Bu sistemle 10 bin dolar eşiğini aşamayız. Bu sistemle Türkiye gelebileceği maksimum seviyeye gelmiştir. Başkanlıkta halk doğrudan iktidar belirliyor. Başkanlık sisteminde istikrarsızlığa alan yok. Seçimle gelen seçimle gider. Başkanlık, istikrar için uzlaşmaya mecbur eden bir sistemdir.'
Kaynak: AA