'Halep'te İnsanlık Ölüyor, Yetimler Gülerse Dünya Güler' Konferansı

MemurSen Genel Başkanı Yalçın: 'Bu çocuklar bizim. Bunlar ümmetin yetimleri ve bunları biz sahiplenebiliriz. Sahiplenmeliyiz de. Çünkü biz yaptıklarından hesaba çekilecek olan bir ümmetiz. Yapması gerekirken yapmadıklarından da hesaba çekilecek olan bir ümmetiz' 'Ülke olarak çok zor bir dönemdeyiz. Kurtuluş Savaşı'nın bunun kadar zor olduğunu düşünmüyorum. Çünkü karşınızda bir düşman var ve açık bir savaş oluyor. Bu çok kolay ama şu an ki yaşadığımız durum basit bir hadise değil'

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 'Ülke olarak çok zor bir dönemdeyiz. Kurtuluş Savaşı'nın bunun kadar zor olduğunu düşünmüyorum. Çünkü karşınızda bir düşman var ve açık bir savaş oluyor. Bu çok kolay ama şu an ki yaşadığımız durum basit bir hadise değil.' dedi.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen'in Çorum temsilcilikleri tarafından Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulunun toplantı salonunda 'Halep'te İnsanlık Ölüyor, Yetimler Gülerse Dünya Güler' konulu konferans düzenlendi. İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kuran-ı Kerim tilaveti yapılan programda katılımcılara, rejim güçlerinin kuşatması altındaki Halep'te yaşanan insanlık dramının anlatıldığı kısa film izlettirildi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Irak, Suriye, Afrika, Sudan ve Arakan'daki izlenimlerini paylaşarak, Memur-Sen'in mazlum ve yetim konusundaki çalışmalarını anlattı.

Bosna'da 1992 yılında bir soykırım yapıldığını, Avrupa'nın orta yerindeki bu soykırıma herkesin seyirci kaldığını ifade eden Yalçın, soykırımın yıl dönümünde insanların, eski acıların tazelenmesi pahasına bir araya gelip, Srebrenitsa'da yaşananları unutturmamak ve çocuklara dünyanın ne kadar acımasız bir yer olduğunu anlatmaya çalıştığını söyledi.

'Bu tablo yaşanırken orada Türkiye'nin bulunduğunu, mazlumların, mağdurların elinden tutularak ortada kalan mağdurlar için bir yetim çalışmasına girildiğini aktaran Yalçın, şunları belirtti:

'Geldiğimiz nokta itibariyle 100 bin sayısına az kalmış ama bu sayı çok az. Dünyada 1,5 milyon yetimi himaye eden misyoner kuruluşlar var. Türkiye'nin yetim konusunda çalışma yapan en önemli kuruluşu İHH'nın ulaşabildiği sayı daha 100 bini bulmadı. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Dünyanın neresine bakarsanız bakın, aynı fotoğrafı görürsünüz. Hep Müslüman ülkeler. Öksüz kalanlar, anasız, babasız kalanların tamamı Müslüman çocukları.'

Yalçın, bu çocukların çeşitli illegal yapılaşmaların eline düşebilecekleri uyarısında bulunarak, 'Bu çocuklar bizim. Bunlar ümmetin yetimleri ve bunları biz sahiplenebiliriz. Sahiplenmeliyiz de. Çünkü biz yaptıklarından hesaba çekilecek olan bir ümmetiz. Yapması gerekirken yapmadıklarından da hesaba çekilecek olan bir ümmetiz.' ifadesini kullandı.

Türkiye'de, dünyada huzurun, barışın ve adaletin garantörü olan bir milletin yaşadığını dile getiren Yalçın, 'Bunu sağlamakla görevli bir ümmetiz ama bugün coğrafyamız kan gölü. Tamamı da planlı bir istilanın parçası ve sonucu. Neden böyleyiz? Çünkü paramparçayız.' dedi.

Dünyada her gün 10 bin çocuğun yetim kaldığını, her yıl 2,5 milyon çocuğun kaçırıldığına dikkati çeken Yalçın, Irak'ta 5 milyon, Afganistan'da 3 milyonun üzerinde yetim olduğunu, her savaşın büyük travmalar meydana getirdiğini ve ortada hep yetimlerin kaldığını vurguladı.

İHH’nın aylık 100 lira bedel ile yetimlere baktığı bir kampanyası olduğuna işaret eden Yalçın, 'O verdiğiniz 100 lira ile sadece o yetime bakmıyorsunuz, onun annesine, babasına, kardeşlerine de bakmış oluyorsunuz. Çünkü bazı ülkelerin durumu o kadar kötü ki, o 100 lira ile oradaki insanların bir ay boyunca yemeğini karşılayabiliyorsunuz. Ama 1,5 milyon yetime bakan misyoner kuruluşların olduğu dünyada bir ülkenin toplam baktığı yetim sayısı 100 bini bulmuyorsa, burada sıkıntı vardır. Bu konuda üniversitelerimiz de üzerine düşeni yapmalı ve yetimlere sahip çıkmalıdır.' diye konuştu.

Türkiye'nin, zor bir dönemden geçtiğini kaydeden Yalçın, 'Ülke olarak çok zor bir dönemdeyiz. Kurtuluş Savaşı'nın bunun kadar zor olduğunu düşünmüyorum. Çünkü karşınızda bir düşman var ve açık bir savaş oluyor. Bu çok kolay ama şu anki yaşadığımız durum basit bir hadise değil. Dünyada 3 kıtada adalet sağlamış cihan devleti oluşumunun 5 ana şehri vardı. İslam medeniyeti denildiğinde bu 5 şehrin damga vurduğunu görürsünüz. Bunlar Kahire, Şam, Bağdat, Kudüs ve İstanbul'dur. Bunlardan 4’ü düştü, İstanbul kaldı. Eğer İstanbul’da ortadan kaybolursa siz bir medeniyetin yeniden toparlanmasından söz edemezsiniz. Yiğit düştüğü yerden kalkar ama kalkmaması için her türlü şey mümkün.' sözlerine yer verdi.

Konferansa Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, İl Müftüsü Ahmet Akın, çeşitli sendika ile sivil toplum örgütlerinin başkanları, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Yalçın'ın konuşmasının ardından Memur-Sen'e bağlı sendikalar tarafından temin edilen 20 ton un yüklü yardım tırı, üniversitenin önünden Halep'e uğurlandı.

Kaynak: AA