'Herkes Suskun, Bütün Dünya Sessiz İzliyor'
Suriye'de Beşşar Esed rejiminin ve rejim yanlısı yabancı terörist grupların kuşatmasındaki doğu Halep'ten açılan koridora kaçışı sırasında atılan varil bombasıyla yaralanan Muhammed Abdini, ülkesi için artık herkesin sessizliğini bozup harekete geçmesini istiyor Abdini: 'Ne bina ne ev ne insan kaldı. Bütün aileler dağıldı yok oldu. Herkes suskun, bütün dünya sessiz izliyor. Özellikle Arap liderler bu konuda sessiz. Artık bu işi bir an önce çözsünler'
İSMİHAN ÖZGÜVEN/SALİM TAŞ - Suriye'de Beşşar Esed rejimine bağlı askerlerin ve rejim yanlısı yabancı terörist grupların kuşatmasındaki doğu Halep'ten kaçışı sırasında yaralı olarak kurtulan Muhammed Abdini, Halep'te yaşanan drama tüm ülkelerin el atarak çözüm bulması gerektiğini söyledi.
Evlerini, topraklarını ve hatıralarını bırakarak kuşatma altındaki Halep'i terk etmek zorunda kalanlardan Muhammed Abdini'nin yaralı olarak getirildiği Hatay'daki Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde tedavi devam ediyor.
Abdini, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllarca 6 çocuğu ve eşiyle yaşadığı Halep'in adeta yerle bir olduğunu ve tanınmayacak hale geldiğini ifade ederek, yaşananlar karşısında dünya ülkelerinin artık sessizliğini bir an önce bozması gerektiğini bildirdi.
Halep'in artır yaşanılamayacak bir hale geldiğini aktaran Abdini, elektrik ve suyun bulunmadığına, insanların açlık çektiğine dikkati çekti.
Ülkelerini terk etmekten başka çarelerinin kalmadığını belirten Abdini, şöyle konuştu:
'Halep'te hemen her gün saldırı, bombardıman var. Eşim ve 4 çocuğumla ülkemizi terk etmek zorunda kaldık. Koridorun açıldığı söylendi ve hemen birkaç parça eşya alarak kaçmak istedik. Evden çıkıp koridora gideceğimiz anda arka arkaya iki varil bombası atıldı. O anda belimden ve vücudumun çeşitli yerlerinden yaralandım. Çok şükür eşim ve çocuklarıma bir şey olmadı. Onlar beni Halep'te harabe durumda olan bir hastaneye götürdü. Orada imkanlar ölçüsünde ilk tedavim yapıldı. Ardından yeniden koridorun açıldığı söylendi, ben ve çocuklarım otobüslerle zorlu ve korku dolu yolculuğun ardından İdlib'e geçtik. Eşim ve dört çocuğum orada kaldı, beni de sınırdan ambulansla alıp Türkiye'ye getirdiler.'
- 'Bütün aileler dağıldı'
Çatışmalarda yaralananların bile artık alınamadığını, olduğu yerde bırakıldığını vurgulayan Abdini, şöyle devam etti:
'Halep'te artık hizmet yok. Biri yaralansa bile artık o insanı oradan götürecek imkan bile kalmadı. Çoğunu olduğu yerde bırakmak zorunda kalıyorduk. Artık yapacak bir şey yok. Sadece can havliyle kendi canımızı kurtarmak için kaçabiliyorduk. Koridor açıldı deniyordu ama Rusya, Suriye rejimi ve İran yine saldırılarını sürdürüyordu. Koridor açmalarına rağmen bombardıman kesilmiyordu. Bunlarda Allah korkusu yok. Ne bina, ne ev ne insan kaldı. Bütün aileler dağıldı, yok oldu. Herkes suskun, bütün dünya sessiz izliyor. Özellikle Arap liderler bu konuda sessiz. Artık bu işi bir an önce çözsünler. Buradan bir mesaj gönderiyorum. Artık yeter insanlar ölmesin. Eski günlerdeki gibi Halep'e geri dönelim, daha güzellerini yaşayalım.'
Abdini, Türkiye'ye ve Türk halkına kendilerine sahip çıkması ve destekleri nedeniyle teşekkür etti.
Kaynak: AA
Evlerini, topraklarını ve hatıralarını bırakarak kuşatma altındaki Halep'i terk etmek zorunda kalanlardan Muhammed Abdini'nin yaralı olarak getirildiği Hatay'daki Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde tedavi devam ediyor.
Abdini, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllarca 6 çocuğu ve eşiyle yaşadığı Halep'in adeta yerle bir olduğunu ve tanınmayacak hale geldiğini ifade ederek, yaşananlar karşısında dünya ülkelerinin artık sessizliğini bir an önce bozması gerektiğini bildirdi.
Halep'in artır yaşanılamayacak bir hale geldiğini aktaran Abdini, elektrik ve suyun bulunmadığına, insanların açlık çektiğine dikkati çekti.
Ülkelerini terk etmekten başka çarelerinin kalmadığını belirten Abdini, şöyle konuştu:
'Halep'te hemen her gün saldırı, bombardıman var. Eşim ve 4 çocuğumla ülkemizi terk etmek zorunda kaldık. Koridorun açıldığı söylendi ve hemen birkaç parça eşya alarak kaçmak istedik. Evden çıkıp koridora gideceğimiz anda arka arkaya iki varil bombası atıldı. O anda belimden ve vücudumun çeşitli yerlerinden yaralandım. Çok şükür eşim ve çocuklarıma bir şey olmadı. Onlar beni Halep'te harabe durumda olan bir hastaneye götürdü. Orada imkanlar ölçüsünde ilk tedavim yapıldı. Ardından yeniden koridorun açıldığı söylendi, ben ve çocuklarım otobüslerle zorlu ve korku dolu yolculuğun ardından İdlib'e geçtik. Eşim ve dört çocuğum orada kaldı, beni de sınırdan ambulansla alıp Türkiye'ye getirdiler.'
- 'Bütün aileler dağıldı'
Çatışmalarda yaralananların bile artık alınamadığını, olduğu yerde bırakıldığını vurgulayan Abdini, şöyle devam etti:
'Halep'te artık hizmet yok. Biri yaralansa bile artık o insanı oradan götürecek imkan bile kalmadı. Çoğunu olduğu yerde bırakmak zorunda kalıyorduk. Artık yapacak bir şey yok. Sadece can havliyle kendi canımızı kurtarmak için kaçabiliyorduk. Koridor açıldı deniyordu ama Rusya, Suriye rejimi ve İran yine saldırılarını sürdürüyordu. Koridor açmalarına rağmen bombardıman kesilmiyordu. Bunlarda Allah korkusu yok. Ne bina, ne ev ne insan kaldı. Bütün aileler dağıldı, yok oldu. Herkes suskun, bütün dünya sessiz izliyor. Özellikle Arap liderler bu konuda sessiz. Artık bu işi bir an önce çözsünler. Buradan bir mesaj gönderiyorum. Artık yeter insanlar ölmesin. Eski günlerdeki gibi Halep'e geri dönelim, daha güzellerini yaşayalım.'
Abdini, Türkiye'ye ve Türk halkına kendilerine sahip çıkması ve destekleri nedeniyle teşekkür etti.