'Karadeniz Deprem Kuşağı Dikkate Alınmalı'
MELTEM YILMAZ - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, "Uluslararası deprem tehlikesi haritalarında yer alan Karadeniz fayının depremselliği, 1996 yılında yürürlüğe giren ve bu gün halen geçerli olan Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasına yansıtılmamıştır. Bu nedenle Karadeniz deprem kuşağı dikkate alınmalıdır" dedi.
Bektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz fayının İstanbul'un kuzeyinde üç gün önce 4,5 büyüklüğünde bir deprem oluşturduğunu anımsattı.
Söz konusu depremin, Karadeniz deprem kuşağını yeniden gündeme taşıdığını vurgulayan Bektaş, "Aktif Karadeniz fayı ve onun deprem kuşağı Karadeniz sahiline paralel uzanmakta ve sahilden en çok 10 kilometre kadar açıktan geçmektedir. 1968 yılında Karadeniz fayı küçük bir sahil kasabası olan Bartın'da 6,6 büyüklüğündeki bir depremle 29 kişinin ölümüne, 2 bin evin de yıkılmasına neden olmuştur" diye konuştu.
Bektaş, Karadeniz fayının uluslararası bilimsel kaynaklarda tanımlandığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Karadeniz fayı ve onun deprem potansiyeli resmi kaynaklarda yok sayılır. Uluslararası deprem tehlikesi haritalarında yer alan Karadeniz fayının depremselliği 1996 yılında yürürlüğe giren ve bu gün halen geçerli olan Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasına yansıtılmamıştır. Bu nedenle Karadeniz deprem kuşağı dikkate alınmalıdır. Çünkü Karadeniz fayı, Kuzey Anadolu fayına göre çok daha yavaş hareket etmekte, fayın herhangi bir yerinde 7'den büyük bir depremin tekrarlanma süresi de birkaç bin yıl olabilmektedir. Oysa uluslararası kabule göre bu tür yavaş hareket eden aktif faylar kesinlikle dikkate alınmalı ve 10 bin yıllık depremselliği sorgulanmalıdır."
- "Karadeniz fayının depremselliği hakkında bilgiler azdır"
Prof. Dr. Bektaş, Karadeniz'in kuzeyinde ve batısında 7'den büyük deprem kayıtlarının bulunduğunu, buna karşın Türkiye kıyılarına paralel uzanan Karadeniz fayının depremselliği hakkında bilgilerin çok az olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Karadeniz'de yapılan son 10 yıllık petrol jeolojisi çalışmaları ve 50 yıllık Kandilli deprem kayıtları Karadeniz fayının tüm Karadeniz sahilini tehdit eden bir deprem kaynağı olduğunu ortaya koymuştur. Yaklaşık 19 yıldan bu yana yenilenmeyen Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasına Karadeniz fayının depremselliği yansıtılırsa özellikle Doğu Karadeniz'in deprem tehlikesi 2-3 kat artacaktır."
Kaynak: AA
Söz konusu depremin, Karadeniz deprem kuşağını yeniden gündeme taşıdığını vurgulayan Bektaş, "Aktif Karadeniz fayı ve onun deprem kuşağı Karadeniz sahiline paralel uzanmakta ve sahilden en çok 10 kilometre kadar açıktan geçmektedir. 1968 yılında Karadeniz fayı küçük bir sahil kasabası olan Bartın'da 6,6 büyüklüğündeki bir depremle 29 kişinin ölümüne, 2 bin evin de yıkılmasına neden olmuştur" diye konuştu.
Bektaş, Karadeniz fayının uluslararası bilimsel kaynaklarda tanımlandığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Karadeniz fayı ve onun deprem potansiyeli resmi kaynaklarda yok sayılır. Uluslararası deprem tehlikesi haritalarında yer alan Karadeniz fayının depremselliği 1996 yılında yürürlüğe giren ve bu gün halen geçerli olan Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasına yansıtılmamıştır. Bu nedenle Karadeniz deprem kuşağı dikkate alınmalıdır. Çünkü Karadeniz fayı, Kuzey Anadolu fayına göre çok daha yavaş hareket etmekte, fayın herhangi bir yerinde 7'den büyük bir depremin tekrarlanma süresi de birkaç bin yıl olabilmektedir. Oysa uluslararası kabule göre bu tür yavaş hareket eden aktif faylar kesinlikle dikkate alınmalı ve 10 bin yıllık depremselliği sorgulanmalıdır."
- "Karadeniz fayının depremselliği hakkında bilgiler azdır"
Prof. Dr. Bektaş, Karadeniz'in kuzeyinde ve batısında 7'den büyük deprem kayıtlarının bulunduğunu, buna karşın Türkiye kıyılarına paralel uzanan Karadeniz fayının depremselliği hakkında bilgilerin çok az olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Karadeniz'de yapılan son 10 yıllık petrol jeolojisi çalışmaları ve 50 yıllık Kandilli deprem kayıtları Karadeniz fayının tüm Karadeniz sahilini tehdit eden bir deprem kaynağı olduğunu ortaya koymuştur. Yaklaşık 19 yıldan bu yana yenilenmeyen Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasına Karadeniz fayının depremselliği yansıtılırsa özellikle Doğu Karadeniz'in deprem tehlikesi 2-3 kat artacaktır."