Malatya Baro Başkanı, Yeni Anayasa Çalışmalarını Değerlendirdi

Malatya Barosu Başkanı Eyüp Kutlubay, “Yeni bir anayasa mevcut sorunlara çözüm getiremeyecekse, çözüm üretemeyecekse, bizim siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarımızın daha da kangrenleşmesi ve daha da derinleşmesi söz konusu olacak” dedi.

Malatya Baro Başkanı, Yeni Anayasa Çalışmalarını Değerlendirdi
Yeni anayasa süreci ile ilgili değerlendirmede bulunan Malatya Baro Başkanı Kutlubay, “Anayasa dediğimiz şey, bir ülkede yaşayan toplumun veya toplumların asgari müştereklerini belirleyen uzlaşma metinleridir. Bizim mevcut Anayasaya baktığımızda toplumun asgari müştereklerini belirleyen bir metin olmadığını görüyoruz. Bu metni hazırlayanlar darbeciler veya o dönemin siyasi, sosyal ve ekonomik seçkinleri. Bunların değerlerini, bunların değer yargılarını yansıtan bir metin. Toplumun ya da bireyin değerlerini veya değer yargılarını veya asgari müştereklerini belirleyen bir metin değil. Böyle bir metin olmadığı için bizim ekonomik hayatta olsun, siyasi hayatta olsun, özgürlükler alanında olsun, bütün problemlerin kaynağı bundan kaynaklanıyor. Öncelikle yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Yeni anayasanın toplumun bütün kesimlerinin asgari müştereklerini yansıtacak ve halihazır sorunlarımızı, vatandaşlık temelinde Kürt sorununu çözecek, inanç temelinde dindarların ve Alevi vatandaşlarımızın sorunlarını çözecek, ekonomik alanda sorunları çözecek bir anayasaya ihtiyaç var. Bu anayasanın da biran önce hayata geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Yeni anayasanın yapılmaması ile birlikte mevcut sorunların daha da artacağını söyleyen Kutlubay, “Geçmiş yıllarda yeni bir anayasanın yapılması sürekli gündeme getirildi.

Ancak Meclis’te grubu bulunan siyasi partiler ortak bir metinde uzlaşamadılar, ortak bir metini meydana getiremediler. Yeni anayasanın bizim en temel kangren olmuş sorunlarımıza çözüm getirmesi gerekiyor. Bu sorunları tatmin edici bir şekilde çözmesi gerekiyor. Yeni bir anayasa elzem ve şart. Eğer, yeni bir anayasa mevcut sorunlara çözüm getiremeyecekse, çözüm üretemeyecekse, bizim siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarımızın daha da kangrenleşmesi ve daha da derinleşmesi söz konusu olacak ve belki de ülkedeki kargaşalıklar ve kaoslar daha fazla artacak” şeklinde konuştu.

Kutlubay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“1924 ve 1961 Anayasalarına baktığımız zaman devletin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğunu görüyoruz ve diğer 3 maddenin değiştirilemez maddeler kapsamında olmadığını görüyoruz. 1982 Anayasasının Mili Birlik Komitesi’nin darbeci generallerin isteği ile ilk 4 madde anayasamızın değiştirilemez maddeleri arasına girmiştir. Bu ilk 4 madde hiçbir zaman Cumhuriyeti kuran kurucu iktidarın diğer yargılarını da yansıtmaz. Sadece Cumhuriyeti kuran kurucu iktidarın değer yargısını yansıtan devletin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğudur ve bunun değiştirilemez olduğudur. Diğer maddelerde değiştirilemez öngörüsü yoktur. Bir anayasa da değiştirilemez maddesi olması, gelecek kuşakları bir güvensizliği ifade eder. Gelecek kuşaklar noktasında şu denilir, ‘Siz bizim düşündüğümüz şekilde düşüneceksiniz, öngördüğümüz şekilde yaşayacaksınız, sorunları bizim öngördüğümüz şekilde çözeceksiniz.’ Bu bir sefer hem tarihsel sürece, tarihin akışa aykırıdır hem de bir toplumun yerinde sayacağına, değişmeyeceğine, değişmeyeceğini varsayarak sosyolojik gerçeklere aykırıdır. Bir toplum sürekli değişir. Ünlü siyaset bilimci Thomas Paine’nin ifadesi ile ‘Anayasaya değişmez hükümler koymak, ölülerin dirilere hükmetmesidir.’ Ben Anayasa’da kırmızı çizgilerin olmasına, değiştirilemez maddelerin olmasına karşıyım. Anayasa değiştirilmez diye bir maddenin olmaması lazım. Gelecek nesillere ve kuşaklara güvenmemiz gerekiyor. Çünkü gelecekteki sorunları çözecek ve bu sorunlara çözüm bulacak olan gelecek kuşaklardır. Şimdiki kuşakların ne bu sorunları bilmesi nede o sorunlara çözüm bulması hem tarihsel ve hem de sosyolojik gerçeklere aykırıdır.”
Kaynak: İHA