Medya ve Toplum Konferansı

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, "Medya sadece bizim oturuşumuza, kalkışımıza, giyinişimize karar vermiyor, insanların düşünce mekanizmasına da hükmediyor.

Medya ve Toplum Konferansı
Hatta oyumuzu kime verip vermeyeceğimizi de yönlendiriyor" dedi.

Saadet Partisi Manavgat İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen Medya ve Toplum konulu konferansın açılış konuşmasını, İlçe Başkanı İbrahim Maslak yaptı. Maslak, "Bizler de son yaşanan gelişmeleri takip ediyoruz. Bir tarafta yolsuzluk, rüşvet. Diğer taraftan tehdit, şantaj, bel altı kasetler, dosya biriktirme. Ne arasanız var. Bizim istediğimiz şu ki hukuk yürüsün, yürütülsün ve hak yerini bulsun. Bu gelişmeler ülkemizin milli görüşe olan ihtiyacını ve milli görüşün bulunduğu çizginin ve yolun ne kadar doğru olduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir" dedi.


Konferansta konuşan Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, "Medya sadece bizim oturuşumuza, kalkışımıza, giyinişimize karar vermiyor, insanların düşünce mekanizmasına da hükmediyor. Hatta oyumuzu kime verip vermeyeceğimizi de yönlendiriyor" değerlendirmesinde bulundu. Kurdaş, “Subliminal tekniklerdeki en önemli husus, göz görmez, kulak duymaz. Ama herşey bilinçaltına yerleşir. Bu, reklamlarda, psikolojik harplerde, hipnozda ve daha birçok şeyde kullanılıyor. Mesela bir markete sadece bir süt almak için girersiniz. Ancak çıktığınızda bir sepet dolusu alışveriş yaptığınızı fark edersiniz. Nedeni, raflardaki ürünler subliminal teknikle dizilmiştir” ifadelerini kullandı.

Çocukların bilinçaltına hükmetmenin daha kolay olduğunu belirten Kurdaş, “Genellikle çocuklar üzerine çalışma yapılır. Çünkü 30-40 yaşı ve üstünün bilinçaltına birşeyler yerleştirmek zordur. Subliminal mesajlar çocuklarımıza angaje edilerek gelecek tehdit altına giriyor. Mesela filmlerde pronografik çağrışımlar yapılarak ahlaksızlık bilinçaltına işleniyor. Son dönemlerde çocuklarımız daha erken yaşlarda ergenlik dönemine giriyorlar. Bu yöntemler, kuşaklar arasındaki çatışmaları besliyor. Hiçbirimizin evladı bizim gibi düşünmüyor. Hatta bizim gibi olmaktan kaçınıyor. Bunlar subliminal çalışmaların sonucudur. Bir insan subliminal mesajlardan kendisini nasıl korur? İslam’ı yaşayarak ve Peygamber Efendimizi yaşayarak. Akşamları da Ayet-el Kürsi’yi okuyarak” şeklinde konuştu.

Kurdaş, “Çocuklar çizgi film izliyor. Bazı anneler şöyle der, ‘benim çocuğum uslu uslu oturup çizgi film izliyor. Çok akıllı’. Fakat bu iletişim kuramlarına göre aptallıktır" dedi

28 Şubat sürecinde medyanın harekete geçirildiğini söyleyen Kurdaş, benzer durumun bir asır önce de II. Abdülhamid Han’a yapıldığını şöyle anlattı: “Medyanın gücü II. Abdülhamid Han döneminde de kullanıldı. Mesela matbaa hep gayrimüslimlerin elindeydi. Jön Türkler Avrupa’ya gittiler ve gazeteler çıkarttılar. II. Abdulhamid Han aleyhinde yazılar kaleme aldılar. Mehmet Akif Ersoy bile Abdülhamid Han aleyhinde yazı yazdı. Medya nasıl ki 28 Şubat sürecinde devreye sokuldu ise aynı şekilde II. Abdulhamid Han döneminde de devrede idi” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA