Davutoğlu yaptırım haberlerine sert çıktı: Temelsiz, provokatif, yönlendirmeli haberler

İran'ın tartışmalı nükleer programında taraflar arasında olumlu gelişmeler yaşanırken Türkiye'ye yönelik haberlere Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu se

İran'ın tartışmalı nükleer programında taraflar arasında olumlu gelişmeler yaşanırken Türkiye'ye yönelik haberlere Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu sert çıktı: "Açık söylüyorum, provokatif, yönlendirmeli haberler." Dışişleri Bakanı Davutoğlu İngiliz Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan İran'ın AK Parti'ye seçim yardımı olarak 25 milyon dolar haberinden sonra Reuters'in adı açıklanmayan bir diplomata dayanarak verdiği ve Türkiye'yi yaptırımları uymadığın yönündeki habere oldukça sert çıktı.

Amerikan-Balkan Federasyonu ve TUSKON'un Waldorf Astoria Oteli'ndeki Balkan liderleri zirvesi programı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Davutoğlu, bu yöndeki sorulara şöyle cevap verdi: "Bunlar hiçbir temele, mesnede dayanmayan, tamamıyla provokatif ve yönlendirmeli haberler, açık söylüyorum. Gerek AK Parti'ye İran'dan kaynak aktarıldığı -zaten kategorik olarak tamamen provokatif, spekülatiftir, bu konuda gerekli hukuki işlemler yapılacak. Şunu her zaman söyledik: BM Güvenlik Konseyi'nde ve daha önce de yaptırımlara karşı olduğumuzu bunun diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini. Ama BM Güvenlik Konseyi'ne 'hayır' demekle birlikte oradan çıkan karar BMGK kararı olarak bizi de bağlayan kararlardır. Buna uyacağımızı biz söyledik. Ülkelerin tek taraflı ilan ettikleri yaptırımları biz uluslararası hukuk açısından uyulması gereken yaptırımlar olarak görmüyoruz. İster Amerika ister Avrupa Birliği, ister Japonya ve Kore olsun, biz bunları uyulması zorunlu olan yaptırımlar kategorisinde görmüyoruz. Türkiye bütün komşularıyla yürüttüğü iyi ilişkiler çerçevesinde ve kendi ekonomik çıkarları çerçevesinde ekonomik çıkarlarını kollar. Bir tek Türkiye'dir BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a komşu olan."

İran'ın bir bankasının Türkiye'de faaliyet gösterdiğine ilişkin bir soru üzerine de Davutoğlu, "Bakın bunlar hukuki terimler. Biz BM Güvenlik Konseyi kararı çıktığı gün bütün detaylarıyla bunu incelettik neyin bağlayıcı neyin bağlayıcı olmadığını biliyoruz, hiç kimse kendi zihninden belli bankalara ülkelere ambargo koymaya kalkmamalı. Gerekli tahlilleri yaptırdık bu çerçevede Türkiye'de yaptırımlara aykırı herhangi bir banka faaliyeti yok." diye konuştu.

Bu arada, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, Türkiye'nin yaptırımlar konusundaki tutumu yönündeki bir soruya, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi kararına saygılı olacağını açıkladığını belirterek, "Türkiye'nin böyle yaptığına inanıyoruz." dedi. Bölgede Türkiye kadar başka bir ülke ile yoğun ilişki içinde olmadıklarını söyleyen Gordon, ABD Başkanı Barack Obama'nın Başbakan Erdoğan ile defalarca görüştüğünü, Dışişleri Bakanı Clinton'ın Bakan Davutoğlu ile sürekli temas halinde olduğunu vurguladı. Gordon, Türkiye ile İran, Irak, Ortadoğu, Afganistan, füze savunma sistemi, NATO, AB konularında çok yoğun bir ilişki içinde olduklarını da dile getirdi.

İNSAN HAKLARI RAPORUNDAN TÜRKİYE MEMNUN

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Cenevre'deki BM İnsan Hakları Komisyonu'nun açıkladığı Mavi Marmara raporunu uluslararası hukukun bir başarı olarak nitelendirdi. Raporun yayınlanmadan kısa bir süre önce kendilerine gönderildiğini ve raporu detaylı olarak incelediklerini belirten Davutoğlu, "Komisyonun üyeleri her biri birbirinden değerli uluslararası hukukçular. İlk intiba gerçekten son derece objektif, tarafsız bir şekilde kaleme alınmış. Sağlam delillere dayanıyor, tamamıyla hukuki bir dil kullanılmış, olayın politik veçhesinden çok hukuki arka planı üzerinde durulmuş. Bu çerçevede takdirle karşıladığımız bir rapor. Beklentilerimizi karşılayan bir rapor." değerlendirmesinde bulundu.

"Ümit ederiz ki İsrail tarafı da uluslararası hukuk dilini kullanmayı öğrenir ve bu çerçevede davranır." diyen Bakan Davutoğlu, "BM'nin New York'ta Sayın Ban Ki-moon'un inisiyatifinde kurduğu soruşturma komitesi daha siyasi nitelikli ve yine hukuki boyutu öne çıkan komisyon. Biz her iki komisyona da büyük önem atfediyoruz ve her iki komisyona da her türlü desteği veriyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin Ban Ki-moon'un inisiyatifi ile oluşturulan soruşturma komitesine Türkiye'nin 1 Eylül'de raporunu sunduğunu hatırlatan Davutoğlu şöyle devam etti: "Bizim rapor ile İnsan Hakları Komisyonu'nun raporu arasında ciddi bir örtüşme var. Her iki komisyonun çalışmalarını da yakından takip edeceğiz. Hiç kimse, hiçbir ülke hele hele Türkiye gibi devlet geleneği güçlü ve uluslararası alanda saygın bir ülke, açık denizlerde vatandaşlarının öldürülmesi karşısında kayıtsız kalamaz bunu biz hep söyledik ve bu çerçevede de uluslararası toplumu harekete geçmeye davet ettik. Bu uluslararası toplumun, uluslararası hukukun bir başarısıdır."

TALEPLER TEK TEK YERİNE GELİYOR

Türkiye'nin Mavi Marmara ile ilgili taleplerinin önemli oranda yerine geldiğini belirten Davutoğlu, "Vatandaşlarımız ve diğer yolcular salıverildi, gemiler bırakıldı, oradaki malzeme Gazze'ye ulaştırıldı, iki tane uluslararası komisyon birden oluşturuldu. Gazze'ye yönelik abluka hafifletildi, bunlar elde edilen sonuçlar." dedi.

Uluslararası kriterler çerçevesinde Mavi Marmara olayının sadece Türkiye'ye karşı değil uluslararası topluma karşı işlenmiş bir suç olduğunu kaydeden Bakan Davutoğlu şöyle devam etti: "Bu Türkiye ile İsrail arasında bir problem değil, Türk-İsrail ile uluslararası toplum arasında bir sorundur. Bugün açıklanan rapor da bunu tescil ediyor. Orada iki devlet arasındaki probleme bakmadı komisyon insan hakları açısından inceledi olayı ve raporu tamamıyla uluslararası hukuk ve insan hakları açısından yazdı. Bu rapor olayın İsrail ile uluslararası toplum arasında olduğunu gösterir. Ve herkes uluslararası hukukun gereklerine uymak zorunda hiçbir ülke buna bigâne kalamaz."

İsrail'in komisyonlara taraflı baktığına ilişkin bir soru üzerine ise Davutoğlu, "Konseydekilerin hiçbirisi Türk değil, hiçbirisi Müslüman değil, hiçbirisinin geçmişte İsrail ile veya herhangi bir ülke ile problemi yok. Hepsi bütün kariyerleri bu tür soruşturmalarda geçmiş son derece saygın uluslararası hukuk uzmanları. Bunları biz tayin etmedik. BM tayin etti." diye cevap verdi.

İsrail'in raporunu henüz sunmadığının hatırlatılması üzerine ise Bakan Davutoğlu, "Ben o konuda yorum yapmak istemem. Tabi herkesin değerlendirmesi lazım. Başta bu komisyonların oluşmasına karşı çıktılar. Çünkü kendilerine güvenemediler." diye kaydetti.

Türkiye'nin meselesinin herhangi bir siyasi kriz çıkarmak olmadığına dikkat çeken Bakan, "Bizim meselemiz herkesin uluslararası standartlarda uluslararası hukuka saygı göstermesi ve hiçbir ülkenin kendisini deniz hukuku ve diğer çerçevelerde kendisini dışarıda veya üstün görmemesi, hele hele Doğu Akdeniz'de biz böyle bir şeye izin vermeyiz." şeklinde konuştu.

BALKANLARDA YENİ BİR ANLAYIŞ DOĞUYOR

Balkanlarda yeni bir anlayışın doğduğuna işaret eden Bakan Davutoğlu, TUSKON-FEBA işbirliği ile yapılan Balkan Liderler zirvesine de atıfta bulundu. Davutoğlu sözlerine şöyle sürdürdü: "Gördüğünüz gibi konuşmalardan anladığınız gibi Balkanlarda yeni bir anlayış yeni bir zihniyet doğuyor. Bu yeni anlayış ve zihniyet Türkiye'nin de öncülüğünü yaptığı desteklediği bir anlayış. Ki bu; Balkanların istikrar refah ve güvenlik alanı haline dönüşmesidir. Biz buna çok büyük çaba sarf ediyoruz. Bugün bu liderler toplantısı dışında iki tane de üçlü toplantı planladık bir tanesini bugün (dün) gerçekleştirdik Türkiye, Bosna-Hersek ve Hırvatistan arasında. İkincisini de Cuma günü Türkiye, Bosna-Hersek, Sırbistan üçlüsü olarak yapacağız. Ayrıca bütün balkan ülkeleri ile ikili görüşmeler gerçekleştirdik ve atılacak diğer adımları da gözden geçirdik. Önümüzdeki dönem ümit ediyoruz ki balkanlarda gerçekten vizyonel bir anlayış ortaya konulur."

Balkan ülkelerin liderlerinin hemen hepsinin eğitim ve bilgi birikimi olarak "entelektüel" olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Aslında çok ilginç bugün balkan liderlerine baktığınızda hemen hemen bütün cumhurbaşkanları profesör. Güçlü entelektüel bir arka plandan geliyorlar. Bulgaristan'ın, Bosna Hersek'in, bizim cumhurbaşkanımız yine Makedonya'nın hepsi de birer güçlü entelektüel. Avrupa'nın en entelektüel liderleri şu an Balkanlar'da ve bu balkanlar için büyük bir şans. Kendi aralarında da son derece Sırbistan cumhurbaşkanı Tadiç de kendi aralarında çok iyi bir ilişki oluştu. Biz balkanların geleceğinden çok ümitliyiz." ifadelerini kullandı.

Orta Asya cumhuriyetleri dışişleri bakanlarıyla görüştüğüne işaret eden Bakan Davutoğlu, önümüzdeki günlerde de Türkiye, Ürdün, Suriye ve Lübnan dörtlü dışişleri bakanları toplantısını yapacaklarını kaydetti. Haziran ayında alınan karar ile bu dört ülke arasında serbest ticaret serbest vize bölgesi ilan edildiğini belirten Bakan şunları kaydetti; "Şimdi bunun alt yapısını kuruyoruz. KEİ, Amerikan Devletler örgütüyle stratejik işbirliği çerçevesinde adım attık. Latin Amerika ile de stratejik diyalogu başlatıyoruz onlarla da bir toplantıda imza atacağız, bütün bölgesel örgütlerle de yoğun temas içindeyiz. Trans-Atlantik ittifak ülkeler arasında toplantılar gerçekleştirdik, bugün NATO-Rusya Konseyi'ni topladık."