Sakarya Şehir Plancıları Odası Sakarya Temsilcisi Oya Arapoğlu Türk Kadınının Seçme Ve Seçilme Hakkını Kutladı

Sakarya Şehir Plancıları Odası Temsilcisi Oya Arapoğlu ,Türk kadınının 5 Aralık 1934 tarihinde genel seçimlere katılma, milletvekili seçme ve seçilme hakkına kavuşma gününü kutladı.

Arapoğlu yaptığı yazılı açıklamada 5 Aralık 1934'de Türk kadınının siyasal, kamusal, toplumsal yaşama katılması açısından köklü bir hukuksal ve toplumsal dönüşümü ifade eden "Seçme ve Seçilme Hakkı"na kavuştuğunu belirterek, "Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk Türk kadınını toplumda eşit statüde kabul edilebilmesi için bir çok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkını tanımıştır. 1930'da yerel, 1935 yılında genel seçimlerde kadınlar ilk kez oy kullanmış. Bu seçimlerde 18 kadın milletvekili Meclis'e girmiş ve parlamentoda yüzde 4,6 oranında temsil edilmişlerdir. Son Büyük Millet Meclisi'nde kadın milletvekili oranı yüzde 4.4, 189 ülke arasında sondan 22. durumunda bulunmaktayız. Toplumsal yaşantıda üretim sürecinde kadın emeği ile üretime katkısı ile birçok alanda var olmasına rağmen, özellikle yönetim ve siyasal temsil alanında bulunmamaktadır. Bunun sebepleri gündemi meşgul etmeye devam ededururken çözüm aşamasında çok mesafe kat edildiğini söyleyemem" dedi.
Bazı önyargıların kadınların aleyhine fırsat eşitsizliğine neden olduğunu ifade eden Arapoğlu, şunları söyledi; "Anayasalar, yasalar düzeyinde eşitlik sağlansa bile gelenekler , kültürler, yargılar, fırsat eşitsizliği gibi nedenlerle fiili durumda eşitlik gerçekleşememektedir. Eğitim bu alanda üzerinde durulması gereken en önemli göstergedir. Hala ülkemizde her beş kadından biri okuma yazma bilmiyor. Bu doğu illerimizde iki kadından biri durumundadır. Eğitimsizlik kadınları hayat karşısında daha güçsüz kılmaktadır. Kadınların donanımsızlığı, meslek sahibi olmamaları ekonomik özgürlüğü bulunmaması demektir. Bu ise başkalarına bağımlı yaşamayı zorunlu hale getirmektedir. Özellikle tarım kesiminde kadın emeği yoğun kullanılmakla beraber, eğitimde erkek çocuklara öncelik verilmektedir. Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının sadece kadınları ilgilendiren bir sorun olduğunu kabul etmiyor, ülkenin demokratikleşmesi ve insani kalkınması,sosyal adaletin gelişmesi,bireylerin özgürleşmesi sağlıklı bir toplum birey ilişkisi,toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamadan mümkün olmayacaktır."
Arapoğlu, Orta Asya'da kadınların karar alıcı meclislerde söz sahibi olduğu, baş tacı edildiği bir gelenekten geldiklerini belirterek, "Büyükannelerimizin zekası, Nene hatunların cesareti, Ayşe onbaşıların kararlılığı, Halide Edip'lerin bilgeliği bizim genlerimize kodlanmışken Türk kadınlarını soylu geçmişlerinde olduğu gibi ülkemizin kalkınmasında özellikle bu zor günlerde hem karar sürecinde, hem de üretim aşamasında etkin olmaya çağırıyorum. Bunun için gerekli olan bilgi, içtenlik, sorumluluk ve cesareti ortaya çıkarmalarını, gelecek seçimlerde siyasal birimlerde görev talep etmelerini, kadınların siyasete girip, yönetimde söz sahibi olmaları gerektiğini düşünüyor ve kadınlarımızı siyasete davet ediyorum. Bu vesileyle kadınlara olan güvenlerini göstererek değişik kademelerinde görev aldığım, Belediye meclis üyeliğine seçildiğim, daha sonraki süreçlerde 2007 genel seçimlerinde milletvekili adayı ve 2009 yerel seçimlerde Belediye Başkan adayı görevlerini bana layık gören partime ve beni destekleyen tüm kadınlara teşekkür ediyorum. Gelecek seçimlerde de aynı duyarlığı gösteren tüm siyasi partilerin kadın adaylara fırsat eşitliği vereceğini , sağduyulu kadın seçmenin bunu en iyi şekilde değerlendireceğini ve kadın temsilcileri parlamentoya göndererek ilklere imza atacağını umuyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum" dedi.