BEYRUT BÜYÜKELÇİLİĞİ’NE YAPILAN SALDIRININ ARKASINDAKİ GERÇEKLER

Muhammed Çınık

Muhammed Çınık

İsrail Genelkurmay Başkanı, “karar verme noktasına yaklaşıyoruz ve ordu saldırıya hazır” açıklamasının ardından tesadüftür ki bugün ABD'nin Beyrut Büyükelçiliğine silahlı saldırı düzenlendiği bildirildi. Peki, bu gelişmelerin arkasında ne var?

Şunu kesin ve net ifade etmek isterim ki bu yaz, hiç olmadığı kadar hatta II Dünya Savaşından sonra en hareketli yaz olacak. Afrika'da darbeleri ve iç savaşları göreceğiz. Tayvan, Hindistan ve Çin arasında büyük çarpışmalar göreceğiz. Orta Doğu'da ve Afrika bölgesinde kukla kişilerin işgallere ortam hazırlamak için tasmasını tutan devletlere saldırılarını göreceğiz. Beyrut Büyükelçiliğine saldırılar ve Husilerin saldırıları buna bir örnektir.

Son dönemde savaşlar konvansiyonel olarak değil istihbarat savaşı yönünde ilerliyor. Çin İstihbaratı Afrika'da DEAŞ yapılanmasının zeminini hazırlarken, küreselcilerin (Mossad, CIA vb.) Husiler gibi örgütler ile Orta Doğu diye adlandırılan bölgede işgale hazırlık için kendilerine saldırılar düzenlettiriyor. İran'ın kaleminin kırıldığını geçtiğimiz günlerde bir önceki yazımda yazmıştım. İran şu anda küreselcilerin taşeronluğunu yapan bir devlettir. Hizbullah'ta İran İstihbaratının taşeronudur. Yıllardan beri İran ve İsrail'in danışıklı dövüştüğünü hepimiz biliyoruz. Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar da tiyatrodan ibaret. Buradaki temel amaç İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaları artırarak, terör örgütlerine karşı savaşıyoruz adı altında Hizbullah'ın bulunduğu bölgeleri işgal etmek. Husilerin, ABD gemilerine saldırmalarının temel sebebi de bundan ibaret aslında aynı taktik, aynı sonuç. Sebebim var ki saldırıyorum veya bir diğer deyişle işgal ediyorum.

İsrail Arz-ı Mev'ud hedefin gerçekleştirebilmesi için bir diğer deyişle BOP (Büyük Orta Doğu Projesi) gerçekleştirebilmesi için ilk adımı Lübnan üzerinden geçiyor. Son gelişmelere bakarsak muhtemelen 2 veya üç hafta içerisinde İsrail Husileri bahane ederek, “Terör ve kargaşa ile savaşıyoruz” bahanesi ile Lübnan'a saldıracak. İkinci hedefi Ürdün, ama çok zorlanmayacaklar. Çünkü, Ürdün küreselcilerin elinde ve yönetiminde olan bir devlet olduğunu biliyoruz. Tabii bunlardan önce Süleyman Mabedi'ni inşa etmeleri gerek. Süleyman Mabedi'ni inşa etmek için de Mescid-i Aksa'yı yıkmaları gerek. Bunun zeminin hazırlanması için tam meşru müdafaa için Hamas adı altında MOSSAD yakın zamanda tekrardan İsrail'e kanlı bir saldırı gerçekleştireceği yönünde dedikodular var. Bu saldırı da muhtemelen Tel Aviv, Aşkelon gibi kalabalık kentlerinden birine bir saldırı gerçekleştirilebilir. Ama bunu Hamas değil MOSSAD gerçekleştirmiş olacak. Unutmayın!!! Tabii şimdi şunu düşünüyor olabilirsiniz bunlar büyük bir savaşa sebep olmaz mı? Hayır

Asıl büyük savaş ileriki dönemlerde. DEEP WEB'e düşen istihbarat raporlarına göre takribi Eylül-Kasım ayları arasında Hindistan ve Çin arasında büyük bir savaş çıkabilir. Son dönemde Çin, Hindistan sınırına çok sayıda askeri uçak sevk ediyor. Zaten Tayvan'ı kuşatmasını söylemiyorum bile. Daha fazla detay vermeden Çin ve Hindistan arasında önümüzdeki dönemde çıkacak sürtüşme haberlerinin ardından büyük olaylar olacağını bilmelisiniz.