AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar!

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek saat 19.30'da başlayan Sürmanşet programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar!
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar!
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, Beyaz Tv'de yayınlanan Sürmanşet programında, açıklamalarda bulundu.

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'in konuşmalarından satır başları:

CHP LİDERİ ÖZGÜR ÖZEL, SALDIRIYA UĞRADI!

Türkiye bir hukuk devleti. Hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım, hepimiz arazide gezen, vatandaşlarla bir araya gelen, kendi kitlelerimizi, diğer kitleleri bir şekilde ikna etmeye çalışan, onlara propagandamızı yapmak noktasında hakikaten birçok kez vatandaşımızla buluşan kişileriz. Şimdi bunu siyasi olarak değerlendirmemek lazım. Aslında bu demokrasiye vurulan bir darbe. Burada özellikle şunu söylemek istiyorum. Sayın Özgür Özel'e hakikaten çok geçmiş olsun dileklerimi buradan iletiyorum. Tüm CHP camiasına. Ama burada benim gördüğüm kadarıyla ilk başta, neden bilmiyorum, Sayın Özgür Özel'in korumalarının bir zaafı olduğu noktasında bir izlenimim var. Çünkü, tamamen hepsi geriye doğru çekilmiş. Ön tarafı tamamen boş bırakılmış. Allah muhafaza, burada bu alçak saldırıyı yapan kişinin elinde bir kesici aletin de olabilmesi mümkün olabilirdi. Ya da başka türlü bir şekilde bir saldırıda da bulunabilirdi. O zaman bu iş telafisi olmayacak noktalara da gidebilirdi. O açıdan aslında korumaların, tabi bu tür işlerin içerisinde de aslında bazı zorlukları da var. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Hem vatandaşı rahatsız etmemeleri gerekiyor. Bir yandan da kişinin ciddi anlamda korumasını sağlamaları gerekiyor. Bu iki sınırı gerçekten bilebilmek hakikaten bir marifet. Yani bunu yapabilirlerse, bu ikisini bir arada yapabilirlerse bu kişiler hakikaten iyi koruyan kişiler oluyor. Ama burada gördüğümüz kadarıyla Sayın Özgür Özel'e yapılan saldırı hakikaten çok çirkin bir saldırı. Ve bir cenaze çıkışında olmuş olması. Hakikaten böyle bir durumun olması da ayrıyetten başka bir üzüntü konusu. Çünkü orada insanlar acılarını yaşamaya veya oradaki taziyelerini dile getirmeye gittikleri bir günde böyle bir saldırının olması da hakikaten çok üzücü.


Ne kadar gerginlik olursa olsun. Siyasetçiler birbirilerine tabii ki bazı zamanlarda sert çıkışlarda bulunacaklar. Yani Sayın Özgür Özel'in bundan önceki süreçlerin içerisinde, elinizi kırarım, şöyle yaparım, böyle yaparım, şeklinde çok çıkışı var ama bu çıkışı yapması da böyle bir hareketi arkasından getiremez. Çünkü Türkiye'deki siyasetçilerin ki özellikle milletvekili olan kişilerin, bu anlamda bir dokunulmazlıkları var. Bu dokunulmazlıklarının üzerinde aslında bu bir kürsü dokunulmazlığı. Bizler istediğimizi konuşacağız. İstediğimizi dile getireceğiz. Tabii ki tamamen şiddetten uzak bir şekilde olması gerektiğine inanıyorum. Yani bugün bu hareketin aynısı geçmiş dönemlerde bizim bakanlarımıza yapıldı. Bakanlarımıza yapıldığı zaman, CHP'liler belki bizim verdiğimiz bu tepkileri vermediler. Tam tersine o saldırıyı gerçekleştiren kişiyle gidip konuşan CHP'liler oldu. Ama biz herkes kendisinin gördüğünü yapar. Biz siyasi terbiye açısından baktığımız zaman hakikaten bu yapılan saldırının hiçbir şekilde meşru gösterilebilir bir tarafı olması mümkün değildir. Orada bir vatandaş gelip sözlü olarak bir tepki gösterebilir. Ama şiddet olmaya kalktığı zaman bunun bir cezası olması lazım.

MANSUR YAVAŞ, SUÇU KİME ATACAĞINI ŞAŞIRDI

“Mansur Yavaş, hakim mi? Mansur Yavaş, savcı mı? Hukuk delilleri göre hareket eder ve kişileri tutuklar. Kendisi bir hukukçu olarak, avukat. Bu kişinin hangi tarihte cezaevine girdiğine baksın? O günkü yasalara baksın. Bugünkü yasalarda, bu kişinin yargılandığı zaman kaç yıl ceza alacağını görsün? Bugün 36 yıl ceza alır bu adam. Yani Mansur Yavaş, hukuk da bilmiyor. Neymiş efendim? ‘Tweet atanı içeride atarsanız...' Sayın Mansur Yavaş, sizin annenize, kıymetli annenize, kıymetli eşinize, kıymetli kızınıza, birisi Twitter'dan ağzına geldiği gibi, istediği gibi sinkaflı küfür ederse, hakaret ederse, siz bununla alakalı hukuki mücadele verir misiniz vermez misiniz? Yani bizim ailelerimize, eşlerimize, hanımlarımıza, annelerimize, en kutsallarımıza, istediği kadar küfür edecek bir kişi... Ben bu kişiyi dava ettim diye, bu adamları eğer siz özgürlükçü olmaya, özgürlüklerinin elinden bundan dolayı gittiğini söylemeye kalkarsanız bu doğru bir yaklaşım değildir. Hukuk benim için de lazım, Sayın Mansur Yavaş için de lazım. Bugün, ben Sayın Mansur Yavaş'ın kıymetli ailesine, annesine, eşine, birisi küfür etse, bu tür sinkaflı laflar kullansa, hemen o kişinin en ağır cezayı almasını isteyecek olan kişilerden birisi olurum. Çünkü hepimizin ailesi kutsal. Kimse durup dururken tutuklanmaz. Şimdi Ekrem İmamoğlu'yla ilgili mevzuyu anlattık defalarca. 3 tane villasını nasıl alma mevzusu olduğunu. Bunun adama 2.1 milyar TL'ye işi verdiğini. 2 milyar TL değerindeki villaları 15 milyon TL'ye nasıl üzerine geçirdiğini... Şimdi biz bunları anlatacağız, Mansur Bey de çıkacak, bu yumruk atan alçak şahısla ya da tokat atan, kalkıp Ekrem İmamoğlu'nun durumunu kıyaslayarak orada Ekrem Bey'i aklama durumuna geçmeye çalışacak. Bunlar doğru şeyler değil.”

“Bakın suçlu suçludur ve suçlunun cezasını alması gerekir. Ama burada, Sayın Yavaş ne diyor? ‘Cezavilerinde yer kalmamış.' Sayın Yavaş atıyorsunuz da destekli atın. Yani bir insan kalkıp da şimdi Sayın Özgür Özel'e böyle bir harekette bulunduysa bunun cezasını nasıl alacağını hepiniz göreceksiniz. Türkiye bir hukuk devleti. Ama Ekrem İmamoğlu veya onun yanındakilerin yaptığı işlerle ilgili, sizin bu konuyu dile getirmenizin sebebi ne biliyor musunuz? Kendi belediyelerinizin içerisindeki vurgunlarınız. Siz, kendi belediyenizin içindeki vurgunlardan ötürü eğer bir endişe duyuyorsanız, bu tür konuşmalar yaparsınız. Suçlumaya bakar mısınız? ‘Cezaevlerini başkalarıyla doldurmuş. O yüzden bunlar dışarıda geziyormuş.' Böyle bir konuşmanın yapılabilmesi ve kabul edilebilmesi mümkün değil. Ben Sayın Yavaş'a da birisi sokakta böyle tokat atsa aynı şekilde onu da çıkar bu yapılan ne kadar alçakça olduğunu söyler ve onun da hakkını savunmaya kalkarım.”


BANT SKANDALINA ÇORBALI SAVUNMA!

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bir açıklaması oldu bu konuda, Sayın bakanımızın da açıklaması oldu. Emniyet'teki görevlilerin, yani korumaların, çorba içerken kameraları bantlama gibi bir eğitim alması söz konusu değil. Bu bir kere yalan. Bir kere bunu söylemek lazım. Sayın Özgür Özel'in bu anlamda İmamoğlu'nu aklayabilmek için artık yapmadığı kalmadı. Özgür Özel'in hakkını İmamoğlu zor öder. Niye? Yani kendisini şu hale getirir mi bir genel başkan? Çorba içerken, kameraları kapatıyorlarmış da üstüne bir şey dökmesinler diye. Ne yapıyorsunuz çorba içerken? Döküldüyse de döküldü. Ne olabilir?”

“Sayın cumhurbaşkanımız Ankara'da, geçtiğimiz hafta bir kafede, bir yer ziyaretinden sonra orada vatandaşın içerisinde oturdu ve bir çay kahve molası verdi. Ben hiç etrafında bir tane kameranın bantlandığını görmedim. Daha geçen hafta Ankara'da oldu. Bilinen bir alışveriş merkezinin üst katında bir restorantta bir çay kahve içilirken orada hiçbir kamera bantlayanı görmedim. Tam tersine tüm vatandaş yanına geldi, oturdu ve fotoğraf çektirdi. Defalarca kez cumhurbaşkanımız ile halkın arasındaki programlara katılmış bir kişi olarak söylüyorum. Ben hiç kameraların bantlandığını görmedim. Kamera nerede bantlanır biliyor musunuz? Gizli bir iş çeviriyorsanız bantlanır.”