Prof. Dr. Zaimoglu Açiklamasi 'Küresel Isinmayi Tetikleyen Gizli Tehlike, Klima Kullanimi'
Evlerde en az iki klimanin oldugu Adana’da, sogutma sistemlerinde enerji kullaniminin 2050 yilinda günümüze oranla 3 katina çikmasinin beklendigini açiklayan Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Zaimoglu, "Küresel isinma ile birlikte ne yazik ki 1,5 derecelik sicaklik artisi bize beraberinde sogutma için enerji ve klima kullanimini getiriyor" dedi.

"Avrupa Birligi önlem almaya basladi"
Günümüzde sogutma için kullanilan enerji miktarinin 2050 yilinda yaklasik 3 katina çikmasinin beklendigini açiklayan Prof. Dr. Zeynep Zaimoglu, "Aslinda enerji kullanimini da kontrol altina alabilmek son derece zor. Çesitli Avrupa Birligi ülkelerinde bu duruma karsi önlemler alinmaya baslandi. Örnegin Fransa’da kamu binalarinda sicaklik 26 derecenin üzerine çiktigi zaman klima kullanimina izin verilir hale gelmis durumda. Diger ülkelerde de benzer uygulamalar yapilmaya baslaniyor. Çünkü özellikle klima kullaniminin iklime ve dogaya bir takim zararlari söz konusu" seklinde konustu.
Türkiye’de klimalar için kullanilan enerjinin büyük oranda termik santrallerden karsilanmasinin olumsuz sonuçlar dogurduguna dikkat çeken Zaimoglu, "Ülkemizde kullandigimiz klimalar için olusturulan enerji ne yazik ki büyük oranda termik santrallerden karsilaniyor. Santrallerden karsilanan bu enerji elbette ki küresel isinmaya ciddi etken hale geliyor. Dolayisiyla klima kullaniminin iki farkli olumsuz etkisi söz konusu. Birincisi, kullanilan enerjinin termik santrallerden gelmesi ve bu yolla salinan karbondioksit ve esdegeri gazlarin zararlari. Ikincisi de klimalarda kullanilan hidroflorokarbon dedigimiz gazin ne yazik ki iklim degisikligine etkin bir biçimdeki negatif etkisi. Biz karbondioksit ve esdegeri gazlarin salinimlarini azaltmaya çalisirken, yüksek sicakliklarda kullanilan klimalar ile birlikte çok daha zararli hale getirmis oluyoruz" ifadelerini kullandi.
"Çözüm dogru yalitim"
Klima kullaniminin özellikle sicak kentlerde önüne geçilmesinin son derece zor oldugunu belirten Zaimoglu, "Bunun önüne geçebilmenin en önemli yollarindan birisi binalardaki yalitim. Dogru bir yalitim sistemi ile binalarda daha az klima kullanimi söz konusu olabilir. Bu da gerekli insaat kalitesi saglanarak ve belediyelerin kontrolleri söz konusu olarak önümüzdeki dönemlerde yapilabilir gibi görünüyor. Merkezi sistem klimalar da tabi ki tekli klimalara göre çok daha az hidroflorokarbon salabiliyorlar. Ancak bunlarin da ekonomik maliyetinin ülkemiz açisindan çok da ucuz olmadigini söyleyebiliriz. Sonuç olarak çözüm yalitim olarak görünüyor" dedi.
Kentlerde binalarin birbirlerine olan yakinliklarinin da sicakligin artma nedenlerinden biri olan isil adalarin olusmasinda etkili olduguna dikkat çeken Zaimoglu, "Binalarin birbirine yakin olmalari ve klimalarin dis ünitelerinin olusturdugu sicakliklar ile birlikte kentlerde ’isil adalar’ olusmaya basliyor. Mümkün oldugu kadar bina aralarinin açik olmasi, kentsel alanlarda daha fazla yesil alanin bulunmasi bu isil adalarin olusmasina yönelik bir engel olusturabilir" diye konustu.
