TCMB Açiklamasi 'Zorunlu Karsilik Oranlari Artirilarak Sistemden Yaklasik 550 Milyar TL Likidite Çekilmistir'

Merkez Bankasi PPK toplanti özetine Türk lirasi mevduat ve kur korumali mevduat (KKM) hesaplarina uygulanan zorunlu karsilik oranlari artirilarak sistemden yaklasik 550 milyar TL likidite çekildigi ifade edildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi (TCMB), son gerçeklestirilen Para Politikasi Kurulu (PPK) toplanti özetini paylasti. Raporda Türk lirasi mevduat ve kur korumali mevduat (KKM) hesaplarina uygulanan zorunlu karsilik oranlari artirilarak sistemden yaklasik 550 milyar TL likidite çekildigi belirtildi. Öncü göstergelerin, Mayis ayinda enflasyonun nispeten yatay seyredecegine isaret ettigi raporda, söz konusu ayda tüketici enflasyonu üzerinde enerji grubunun etkisinin belirgin olacagi ifade edildi.

Raporda su ifadeler öne çikti:

"Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelismeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrari koruyacak ve parasal aktarim mekanizmasini destekleyecek ek adimlar atilmistir. Yurt içi ve yurt disi yerlesiklerin Türk lirasi finansal varliklara talebiyle olusan likidite fazlasinin ilave tedbirlerle sterilize edilmesine karar verilmistir. Bu çerçevede, Türk lirasi mevduat ve kur korumali mevduat (KKM) hesaplarina uygulanan zorunlu karsilik oranlari artirilarak sistemden yaklasik 550 milyar TL likidite çekilmistir. Ayrica, KKM hesaplarinin daha hizli azalmasini saglamak amaciyla zorunlu karsilik faiz ve komisyon uygulamalarinda degisiklikler yapilmistir. Son olarak yabanci para kredi büyümesindeki hizlanma dikkate alinarak bu kredilere aylik yüzde 2 büyüme siniri getirilmis, siniri asan kredi tutari kadar Türk lirasi cinsinden zorunlu karsiligin bir yil boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verilmistir.

Öncü göstergeler, mayis ayinda enflasyonun ana egiliminin Mayis Enflasyon Raporu öngörüleriyle uyumlu olarak nispeten yatay seyredecegine isaret etmektedir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi (TCMB) brüt uluslararasi rezervleri, Nisan ayi PPK toplanti haftasindan bu yana 15,05 milyar ABD dolari artarak 17 Mayis 2024 itibariyla 139,1 milyar ABD dolari seviyesine yükselmistir. Türkiye’nin 5 yillik kredi risk primi (CDS) 22 Mayis 2024 itibariyla 263 baz puan seviyesine gerilemistir. Türk lirasinin 1 ay vadeli kur oynakligi 22 Mayis itibariyla yüzde 11,95 seviyesine yükselirken, 12 ay vadeli kur oynakligi yüzde 22,14 seviyesine yükselmistir. Önceki PPK toplanti haftasindan bu yana hisse senedi piyasasinda yurtdisinda yerlesik yatirimcilarin pozisyon degisimi oldukça sinirli kalirken, neredeyse tamami Devlet Iç Borçlanma Senetleri (DIBS) kaynakli olmak üzere toplam 5,54 milyar ABD dolari net portföy girisi gerçeklesmistir.

Enflasyon gelismeleri

Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranisi önemli bir atalete ve soklarin enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayilmasina neden olmaktadir. Yillik enflasyon nisan ayinda, temel mal grubunda yüzde 57,1 olurken, hizmet sektöründe yüzde 97,0 ile yaklasik 40 yüzde puan daha yukarida gerçeklesmistir. Ayrica, hizmet sektörüne ait yayilim endeksi nisan ayinda tarihsel ortalamasinin yaklasik yüzde 40’i kadar üzerinde seyrederek, artislarin sektör geneline yayilmaya devam ettigini göstermektedir. Bu bakimdan, yakin dönem tüketici enflasyonu gerçeklesmeleri dikkate alindiginda, belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadir. Kira, haberlesme ve lokanta-otel gibi hizmet sektörlerinin bu baglamda öne çikacagi degerlendirilmektedir.

2023 yili ekim ayindan itibaren gerileyen uluslararasi emtia fiyatlarinda ocak ayinda baslayan artis egilimi nisan ayinda da devam etmistir. Nisan ayinda gerek enerji gerekse enerji disi emtiada fiyatlar yükselirken, enerji disi emtiada endüstriyel metal ve altin fiyatlarindaki artis öne çikmistir. Mayis ayinin ilk üç haftasi itibariyla, enerji disi emtia fiyatlarindaki artis yavaslarken enerji grubunda fiyatlar gerilemis, dolayisiyla dis fiyat kaynakli baskilar bir miktar zayiflamistir.

Öncü göstergeler, mayis ayinda enflasyonun ana egiliminin Mayis Enflasyon Raporu öngörüleriyle uyumlu olarak nispeten yatay seyredecegine isaret etmektedir. B endeksini olusturan gruplar incelendiginde, aylik fiyat artislarinin önceki aya kiyasla hizmet ve temel mal gruplarinda sinirli da olsa yavaslamasi beklenmektedir. Öncü veriler, son dönemde döviz kurundaki ilimli görünümün yansimasiyla kur geçiskenligi görece yüksek olan dayanikli mallarda fiyat artislarinin önemli ölçüde yavasladigina isaret etmektedir. Giyim ve ayakkabi alt grubunda ise fiyatlar sezon geçisine bagli olarak yükselmektedir. Hizmet grubunda aylik enflasyonun, bir önceki aya kiyasla yavaslamakla birlikte, temel mallara kiyasla yüksek seyrini sürdürecegi öngörülmektedir. Diger taraftan, bir süredir ilimli bir görünüm arz eden islenmis gidada aylik enflasyonunun bu ay güçlendigi; islenmemis gida fiyatlarinin ise sebze fiyatlari öncülügünde geriledigi izlenmektedir. Ayrica, islenmemis gida alt grubunda kirmizi et fiyatlarindaki artis, karkas et fiyatlarindaki düsüse istinaden mayis ayinda önemli ölçüde yavaslamaktadir. Aylik bazda yüksek seyretmesi öngörülen islenmis gida enflasyonunda ise, ekmek ve tahillarin yani sira ilgili islenmemis gida kalemlerindeki fiyat artislarinin yansimasiyla et ile süt ürünleri öne çikmaktadir. Mayis ayinda tüketici enflasyonu üzerinde enerji grubunun etkisi belirgin olacaktir.

Enerji grubunda uluslararasi ham petrol fiyatlarindaki azalisa bagli olarak gerileyen akaryakit fiyatlarina karsin, 25 m3 bedelsiz dogal gaz kullaniminin sona ermesinin etkisiyle mayis ayinda yüksek bir aylik artis gerçeklesecektir. Nitekim, söz konusu uygulamanin sona ermesiyle olusan mekanik etkinin, mayis ayinda aylik tüketici enflasyonunu 0,7 puan yukari çekecegi tahmin edilmektedir. Dogal gaz kaynakli bu etki arindirildiginda, mevsimsel etkilerden arindirilmis tüketici enflasyonunun nisan ayina kiyasla gerilemesi öngörülmektedir. Aylik enflasyondaki ilimli seyre karsin, yillik tüketici enflasyonu mayis ayinda kayda deger bir oranda yükselecektir. Bu gelismede, önceki politika metinlerinde deginildigi üzere, enerji fiyatlari kaynakli baz etkisi belirleyici olacaktir. Nitekim bir önceki yilin mayis ayinda dogal gazin bedelsiz olarak kullanilmasina bagli olarak, enerji fiyatlari oldukça yüksek bir oranda düsüs göstermisti. Bu dogrultuda, yillik enflasyonun mayis ayinda tüketici fiyatlarinda söz konusu baz etkisiyle belirgin bir oranda yükselmesi, buna karsin B ve C göstergelerinin yillik degisimlerinin ise ilimli seyretmesi beklenmektedir.

Para Politikasi

Aylik enflasyonun ana egiliminde belirgin ve kalici bir düsüs saglanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin araligina yakinsayana kadar siki para politikasi durusu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalici bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikasi durusu sikilastirilacaktir. Para politikasindaki kararli durus; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasinda reel degerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasitasi ile aylik enflasyonun ana egilimini düsürecek ve dezenflasyon yilin ikinci yarisinda tesis edilecektir.

Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelismeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrari koruyacak ve parasal aktarim mekanizmasini destekleyecek ek adimlar atilmistir. Yurt içi ve yurt disi yerlesiklerin Türk lirasi finansal varliklara talebiyle olusan likidite fazlasinin ilave tedbirlerle sterilize edilmesine karar verilmistir. Bu çerçevede, Türk lirasi mevduat ve kur korumali mevduat (KKM) hesaplarina uygulanan zorunlu karsilik oranlari artirilarak sistemden yaklasik 550 milyar TL likidite çekilmistir. Ayrica, KKM hesaplarinin daha hizli azalmasini saglamak amaciyla zorunlu karsilik faiz ve komisyon uygulamalarinda degisiklikler yapilmistir. Son olarak yabanci para kredi büyümesindeki hizlanma dikkate alinarak bu kredilere aylik yüzde 2 büyüme siniri getirilmis, siniri asan kredi tutari kadar Türk lirasi cinsinden zorunlu karsiligin bir yil boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verilmistir. TCMB tarafindan yapilan düzenlemelere iliskin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bilesenleri için enflasyon, faizler, döviz kurlari, rezervler, beklentiler ve finansal istikrar üzerindeki yansimalariyla birlikte bütüncül bir bakis açisiyla degerlendirilerek yapilmaktadir."
Kaynak: İHA