Çocuklar Barisi Sanatla Anlatti
6. Çocuk Sanat Bienali, bu yil “Baris ve Çocuk” temasiyla basladi. Bahçesehir Koleji’nin düzenledigi bienalde Türkiye’nin 25 ilindeki 58 kampüsten gelen 348 ögrenci, çocuklarin barisa olan özlemini ve savaslarin çocuklar üzerindeki etkisini birbirinden etkileyici eserlerle anlatti.

Çocuklarin duyarli, bilinçli bireyler olarak yetismesi ve sanatla kendilerini ifade etmeleri amaciyla Bahçesehir Koleji’nin düzenledigi “Çocuk Sanat Bienali” bu yil “Çocuk ve Baris” temasiyla basladi.
Zorlu Performans Sanatlari Merkezi’nde düzenlenen ve küratörlügünü Denizhan Özer’in yaptigi bienale Bahçesehir Koleji Icra Kurulu Üyesi Semra Yücel ve Bahçesehir Koleji Spor Kulubü Baskani Begüm Yücel, Bahçesehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dag, genel müdür yardimcilari ile okullarin yöneticileri de katildi.
Bahçesehir Koleji’nde egitim ögretim gören 348 ögrencinin, 98 ögretmen ve profesyonellerden olusan komisyon destegiyle hazirlanan etkinligin açilisi büyük ilgi gördü. Resim, heykel, fotograf, enstalasyon, dijital uygulamalar ve kisisel performanslardan olusan çalismalarin bulundugu bienal, 26 Mayis Pazar gününe kadar açik olacak.
Atatürk’ün sözünden esinlendiler
Bahçesehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dag, “Bu sene konumuz ‘Çocuk ve Baris.’ Tüm dünyada bütün olumsuzluklarda en çok etkilenen, tüm sorunlarla yüzlesmek zorunda kalan, yetiskinlerden çok çocuklar oluyor. O yüzden bu senenin temasini ögrencilerimiz ve onlarin danisman ögretmenleri “Çocuk ve Baris” olarak seçmek istediler. Burada ilham aldiklari söz aslinda ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözü oldu ve buradan yola çikarak bizler için, sanatseverler için harika eserler hazirladilar” dedi.
“Dünyayi güzele dönüstürmeye yönelik bir proje”
Dag, ögrencilere farkli ve sinirsiz malzeme ile eserlerini olusturma imkani sunulmasina iliskin sözlerini söyle sürdürdü:
“Akademik basarilar kadar spor ve sanatla çocuklarimizin bütünlesik olarak gelismesine çok önem veriyoruz. Burada sanati sadece kendini ifade etme sekli degil, dünyayi daha iyiye daha güzele dogru dönüstürme gücü olarak kullanmanin gerektigine inaniyoruz. O yüzden ögrencilerimiz, eserlerini olustururken dünyaya, dogaya, insanliga zarar vermeyecek geri dönüstürülebilecek veya geri dönüstürülmüs malzemelerden kullandilar. Sanat bienalinin temel amaçlarindan biri de ögrencilerimize duyarli olmayi, empati kurabilmeyi ve sanatla kendilerini ifade edebilmeyi kazandirabilmek. Bu eserlerin seçildigi malzemeler ve sergilenecegi yerler ve sonrasinda dönüsecegi toplumsal fayda belki de savas magduru, siddet magduru, toplumsal sikintilarla yüzlesmis çocuklara diger sosyal sorumluluk projeleri ile birlikte maddi olarak getiri saglayabilecek bir proje.”
“Çocuklarin dünyasindan barisi görmek lazim”
Bienalin küratörü Denizhan Özer ise günümüz dünyasinda barisa ne kadar ihtiyaç duyuldugunu vurgulayarak, “Barisi bir kültüre dönüstürmek gerektigi düsüncesiyle hareket ederek çocuk ve sanat bienalinde Bahçesehir Koleji’nin eserlerini bir araya getirdik. Ögrenciler ve ögretmenler ortak bir akil yürüterek, bu eserleri ortaya çikardilar. Çok renkli, canli ayni zamanda ögretici bir sergi hazirladik. Çocuklarin dünyasindan baris nasil oluyor bunun görülmesi lazim. Çünkü baris bugün bizim ekmek, su kadar ihtiyacimiz olan bir oldu. Barisi istemek, baris için çaba sarf etmek gerekir. Bu genelde bir takim söylemlerle oluyor. Biz burada sanat üzerinden söylem gelistirmis olduk” ifadelerini kullandi.
Picasso’nun eserine pozitif dokunus
Picasso’nun Guernica eserinin ögrenciler tarafindan tekrar yapildigini söyleyen Denizhan Özer, sözlerine söyle devam etti:
“Guernica tablosu barisa olan özlemi en çarpici sekilde yansitan bas eserleerden biridir. Savasin karanlik ve aci yüzü eserdeki renkler, biçimler ile duygularimiza karisir. Biz de çocuklarin elinin degdigi her seyi güzellestirebildikleri fikri üzerine yogunlasarak ‘Guernica çocuklar tarafindan tekrar yapilsa nasil olurdu?’ sorusunu sorduk. Bu ünlü elestirel eserin çocuklarin bakis açilari ve yapay zekayla ruha iyi gelen, pozitif bir esere dönüsebilecegini göstermek istedik.”
“Baris elçilerimiz, bize ögretmenlik yapiyor”
Oyun içinde Hayat” adli eserin sorumlu ögretmenlerinden Betül Canbaz, “Çocuklar bize unuttugumuz seyleri anlatmak istiyor bu projemizde. Seksek, çocukken bizim ögrendigimiz ilk oyunlardan birisi. Bir hedef, var hedefe ulasiyoruz. Ama maalesef biz yetiskinler hedefe ulasirken çocuklugumuzu, bazi saf duygularimizi, sevgiyi unutuyoruz. Baris elçilerimiz aslinda bize tekrar sek sek oynamayi ögretiyor. Oyun içinde Hayat” var diyoruz. Hedefe ulasirken tekrar çocuk oluyoruz. Çocuklar da bize ögretmenlik yapiyor aslinda” dedi.
“Barisin Gözleri” isimli eserin sorumlu ögretmeni Esra Nihalözbey, 30 eser arasina girdikleri için çok mutlu olduklarini dile getirerek, eserle ilgili, “Üç tane gözün olmasinin nedeni, savasla ilgili ülkeleri simgeliyor olmasi. Renkli olmasinin nedeni ise çocuklarin renkli dünyalarini yansitmak. Oyunlarla dünyaya umudu vermek.”
“Çocuk haklari için savaslar durdurulsun”
“Baris Sarmali” adli eseri ortaya çikan ögrenciler ise, “Biz burada dünyadaki çocuk haklarini savunmak için savaslarin durdurulmasini istiyoruz. Bildiginiz üzere savaslar, depremler oluyor. Çocuklar esir oluyor, hayatini kaybediyor. Biz bu eserde, çocuk sanki enkazin altindan çikmis ve agzinda zeytin dali olan güvercin onu kurtarmaya gidiyormus gibi göstermeye çalistik” diyerek çalismalarini anlatti.
“Mutluluk” eserini yapan ögrenciler de yapay zeka yardimiyla yaptiklari palyaço resmi ile çocuklarin içindeki mutlulugu yansitmayi amaçladiklarini belirtti.
