Uzm. Dr. Cengiz Boga Açiklamasi 'Hipertansiyon Kalp Sagligini Olumsuz Etkiliyor'

Iç Hastaliklari Uzmani Dr. Cengiz Boga, hipertansiyonun kalbin is yükünü artirdigini ve atardamarlarda zarara yol açabilecegini belirterek, “Özellikle kalp, göz ve beyin damarlarinda hasara yol açar ve buna bagli bulgular ortaya çikar. En önemli bulgularindan biri bas agrisidir. Seker hastaligi, asiri tuz tüketimi, fiziksel aktivite azligi, alkol tüketimi, sigara, stres gibi faktörler ve yüzde 60 kalitimsal olmakla beraber 35-50 yas araliginda olan kisilerde ve 50 yas üstü erkeklerde daha sik görülmektedir” dedi.

Uzm. Dr. Cengiz Boga Açiklamasi 'Hipertansiyon Kalp Sagligini Olumsuz Etkiliyor'
Medical Park Adana Hastanesi Iç Hastaliklari (Dahiliye) Uzmani Dr. Cengiz Boga, 17 Mayis Dünya Hipertansiyon Günü dolayisiyla hipertansiyon hakkinda açiklamalarda bulundu.

Hipertansiyonun toplumda sik görüldügünü ve Türkiye’de eriskin insanlarin 3 kisiden birisinde mevcut oldugunu belirten Uzm. Dr. Boga, "Farkli günlerde istirahat halinde ölçülen en az 2 ölçümde büyük tansiyonun 130 MmHg, küçük tansiyonun 80 MmHg üzerinde olmasina hipertansiyon yani yüksek tansiyon denir" diye konustu.

Hipertansiyon hastaliginda hangi bireylerin risk altinda oldugunu söyleyen Uzm. Dr. Boga, hipertansiyon yüksekligi genetik ve çevresel faktörlerle etkili olabilir. Seker hastaligi, asiri tuz tüketimi, fiziksel aktivite azligi, alkol tüketimi, sigara, stres gibi faktörler ve yüzde 60 kalitimsal olmakla beraber 35-50 yas araliginda olan kisilerde ve 50 yas üstü erkeklerde daha sik görülmektedir" seklinde konustu.



"En önemli bulgularindan biri bas agrisidir"

Hipertansiyon yani yüksek tansiyonun kalbin is yükünü artirdigini ve atardamarlarda zarara yol açabilecegini vurgulayan Uzm. Dr. Boga, su bilgileri paylasti:

"Özellikle kalp, göz ve beyin damarlarinda hasara yol açar ve buna bagli bulgular ortaya çikar. En önemli bulgularindan biri bas agrisidir. Hastalarin yüzde 90-95’inde yüksek tansiyona neden olabilecek altta yatan baska bir neden yoktur. Bunlara esansiyel (primer) hipertansiyon denir. Geri kalan yüzde 5-10’luk grupta yüksek tansiyon bir nedene ya da baska bir hastaliga ikincil olarak ortaya çikar, buna da sekonder hipertansiyon denir. Asiri tuz alimi, böbrek hastaliklari, böbreküstü bezi hastaliklari, böbrek damarlarinin daralmasi, dogustan büyük atardamarin (Aorta) bir bölümünün dar olmasi (Aort Koartasyonu), tiroit bezi hastaliklarini sekonder hipertansiyonun nedenleri olarak siralayabiliriz."

"Yasam tarzinda degisiklikler yapilmalidir"

Hipertansiyonda uygulanabilecek tedavi yollarina deginen Uzm. Dr. Boga, “Yüksek tansiyon hastalarinin tedavisi için öncelikli olarak hastalarin yasam tarzinda degisiklikler yapmasi istenir. Kilo kontrolü, tuz kisitlamasi, düzenli yürüyüsler yapilmasi, sigara ve alkolün birakilmasi, bol kalorili yag oranini yüksek gidalarin birakilmasi oldukça önemlidir. Bu tedbirlerle tansiyon kontrolü saglanamazsa ilaç tedavisi önerilir” ifadelerini kullandi.

"Uzman hekime danismadan ilaç kullanilmamali"

Hipertansiyon konusunda yapilan bazi yanlisliklardan bahseden Uzm. Dr. Boga, “Sikayeti olmayan hastanin kan basinci yüksekligini dikkate almamasi, hipertansiyonu bilinen hastanin TA kontrollü ise düzenli hekim takibine gitmemesi, düzenli ilaç kullanimini aksatmasi ya da birakmasidir. Baska bir hipertansiyon hastasinin ilacinin kendisine de iyi gelecegini düsünerek hekime danismadan almasi. Ilaç tedavisi disindaki diyet, egzersiz sigara ve alkol kullaniminin kisitlanmasi hareketli yasam tarzinin benimsenmesi, kilo verilmesi, saglikli beslenme ve tuz kisitlamasi gibi faktörlerin ihmal edilmesi hipertansiyon kontrolü için bilimsel kaniti olmayan tedavilerin denenmesini yapilan hatalara örnek gösterebiliriz. Yanlisliklarin yapilmamasi için bu süreçte düzenli olarak tansiyon degerlerini kontrol etmek ve doktorun önerilerini takip etmek önemlidir” diyerek açiklamalarini sonlandirdi.
Kaynak: İHA