Denizli'de 15 Gündür Süren Patlamalar Sona Erdi

Denizli’de jeotermal sondaj esnasinda meydana gelen karbonmonoksit patlamalari 15 günün sonunda kapatildi. Vana ve beton yardimiyla kapatilan kuyudaki patlamalari kamuoyunda depremle iliskilendirilmesine açiklik getiren Jeoloji Mühendisi Baris Semiz, "Herhangi bir deprem üretmesi, deprem tetikleyici ve ya buradan gaz çikti depremi rahatlatacak diye bir yaklasim dogru degil" dedi.

Denizli'de 15 Gündür Süren Patlamalar Sona Erdi
Denizli’nin Sarayköy ilçesi Sakarya Mahallesi Yeni Babadag Caddesi üzerinde devam eden jeotermal sondaj çalismalarinda 29 Nisan günü patlama meydana geldi. Bin 260 metre derinlige ulasildigi esnada meydana gelen patlamalarda açiga çikan karbonmonoksit gazi metrelerce yükseklige ulastigi görüldü.

14 gün boyunca araliksiz süren patlamalar 15. gününde kontrol altina alindi. Basincin düsmesiyle harekete geçen mühendisler, kuyudaki basinca dayanikli vana beton yardimiyla kuyuyu kapatmayi basardi.

Konuyu iliskin açiklamalarda bulunan Jeoloji Mühendisleri Odasi Denizli Sube Baskani ve Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Mühendisligi Bölümü Mineraloji-Petrografi Ana Bilim Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr. Baris Semiz, "Kuyu yaklasik bin 260 metre seviyelerindeyken kuvvetli bir gaz gelinimi sonucunda bu patlama gerçeklesmistir. Jeotermal kuyu sondajlarinda bu tarz riskler her zaman vardir. Daha önceki süreçlerde yine ayni bölgede Duacili bölgesinde bu tarz bir gaz patlamasinin yasandigini biliyoruz. Orada bu boyuta gelmeden önlendi. Böyle bir gaz gelinimi ihtimalini öngörerek islemin daha dikkatli yapilmasi gerekirdi. Bu sekilde öngörülemeyen risklerde gaz kesici, patlamayi engelleyici bir vananin düzgün ve aktif bir sekilde çalisiyor olmasi gerekir. Bu sekilde çalisan bir sistem olsaydi bu önlenebilirdi" dedi.



"Depremle iliskilendirilmesi dogru bir yaklasim degil"

Patlamalarin kamuoyunda depremle iliskilendirilmesi hakkinda konusan Doç. Dr. Semiz, "Burada obruk olusmaz çünkü bin 260 metreden bahsediyoruz. Çok derindeki bir bosluktan bahsediyoruz. Obruklar 15-20 metre seviyelerindeki bosluklarin çökmesiyle olusur. Burada obruk söz konusu olamaz. Bu ayni sekilde depremin habercisi ya da burada deprem, sismik bir hareketlilik oluyor diye de degerlendirmemek lazim. Zaten buradaki rezervde yogun bir gaz var. Hemen karsi bölgesinde Kizilyer’de gaz üretim tesisi var. Herhangi bir deprem üretmesi, deprem tetikleyici ve ya buradan gaz çikti depremi rahatlatacak diye bir yaklasim dogru degil” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA