Atik Malzemelerden 'Çello'

Ege Üniversitesi Devlet Türk Müzigi Konservatuari Çalgi Bölümü mezunu Burçin Bayar Babaoglu, Türkiye’deki tek kadin kanun yapimi ustasi olarak biliniyor. Çesitli enstrümanlarin minyatür ve profesyonel hallerini de yapan Babaoglu, son yillarda atik malzemelerden müzik aletleri tasarlamaya basladi.

Atölyesinde atik malzemelerden yapilan çok sayida çesitli enstrümani bulunan Babaoglu, son olarak disiplinler arasi sanatçi ve egitimci Firat Karapinar ile birlikte, atik malzemelerden yaptiklari kadin heykelini ‘çelloya’ dönüstürdü. Babaoglu ve Karapinar, ‘çelloyu’ açik artirmada satip, kazanilan para ile ihtiyaç sahiplerine ve deprem bölgesine yardimda bulunmayi hedefliyor.

‘Umay’ figüründen esinlenildi

Karsiyaka Belediyesi Mahmure Handan Hanim Müzik Aletleri Yapim Atölyesi’nde yaklasik 4 aylik bir süre içerisinde yapilan ‘çello’ heykeli, Türk mitolojisindeki ‘umay’ figüründen esinlenildi. Kömür, patates çuvali, halat ipi, plastik kasa, baza alti, mobilya dolap kapagi ve abiye kumas atiklarindan yapilan heykelin iskeleti ise pencere kasasindan olusuyor.

Sadece atiklar kullaniliyor

Metruk binalarin üstlerine atilan atiklari da toplayarak onlardan faydalandiklarini belirten disiplinler arasi sanatçi ve egitimci Firat Karapinar, heykelin içeriginde Karabaglar ve Gaziemir çevresindeki mobilya atiklarinin kullanildigini söyledi.

Atik malzemeleri toplama asamasini ekip halinde gerçeklestirdiklerini aktaran Karapinar, sunlari kaydetti:

“Dolap kapagi, agaç kasasi, plastik siseler, vitrin mankenleri, denize atilmis ipler, kumaslar, portakal kasalari, çöp kovalari ve çesitli gemilerden atilan ipler kullanildi. Toplama asamasi biraz uzun. Üretim asamasinda da bunlar parçalaniyor ve daha küçük hallere getiriliyor. Sonra iskelet halinde kurulup birlestiriliyor. Sifir malzeme kullanilmadi. Çalismayi Karsiyaka Belediyesi isbirligi ile gerçeklestiriyoruz.”

Heykelin ortaya çikis hikayesini anlatan Burçin Bayar Babaoglu, “Avrupa Hareketleri Haftasi’nda Firat Hocamizla bir sergi durumlarimiz vardi, orada tanistik. Müzik aletleri hep dogadan ya da farkli seylerden etkilenerek yapilmistir. Ben de bu heykele baktigimda, bir kadin hatlarini gösterdigini ve bunu bir müzik aletine nasil çevirebilirim diye düsündüm. Bu heykel için Firat Hocama ‘bu heykeli bana birakin ve ben bunu bir müzik aletine çevirmek istiyorum’ dedim” diye konustu.



Kullandigi çogu malzemeyi sokakta yürürken buldu

Heykelde bulunan çiçek süslemelerinin, dügün salonlarindan toplanan atik çiçeklerden olustugunu vurgulayan Babaoglu, “Heykelin bir yerinde ahsap kullanacaktim ama heykelin orijinalligini kapatacagi için yavana atilmis bir pleksi malzemeyi kullandim. Kullandigim çogu malzemeyi sokakta yürürken buldum. Buldugum vidayi bile kavanozumun içine atiyorum ve müzik aletini ya da yapacagim ürünlerde kullanmaya çalisiyorum. Iki sanati birlestirdik. Su an sahnede istediginiz gibi icra edebileceginiz bir çello oldu. Aslinda kontrbas olarak düsünmüstüm ama bazi müzik aletlerinin malzemelerini çok rahat bulamiyoruz” ifadelerini kullandi.

Yaptiklari heykel ile ilgili ortak bir fikirlerinin bulundugunu kaydeden Babaoglu, su sözlere yer verdi:

“Çelloyu açik artirmada satip kazanilan parayla da ihtiyaci olan birilerine yardim olsun isteriz. Ya da deprem bölgesine gönderilsin. Buradan gelen gelirle de kime ne kadar dokunursak biz çok mutlu oluruz.”