Iliç'te Yapilan Degerlendirmeler Ve Analizler Sonucunda, Bölgede Herhangi Bir Kirlilik Tespit Edilmedi

Erzincan Binali Yildirim Üniversitesi (EBYÜ) akademisyenleri, Iliç ilçesindeki altin madeni ocaginda meydana gelen toprak kaymasinin çevresel etkilerini arastirmak için çalismalarini sürdürüyor. EBYÜ Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Çagri Çirak, maden ocagi sahasinda gazetecilere yaptigi açiklamada, üniversitenin ögretim üyeleri olarak, maden sahasinda meydana gelen toprak kaymasinin çevresel etkileri ile alakali degerlendirme ve raporlastirma yapmak için bölgede bulunduklarini söyledi.



Bütün maden sahasini gezdiklerini ifade eden Çirak, “Bu zamana kadar Devlet Su Isleri, Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakanligi ile Il Afet Acil Durum Müdürlügü ekiplerinin yaptiklari çalismalari yerinde gördük. Ekiplerin yani sira maden sahasinda yapilan tüm kimyasal analizleri ve burada elde edilen tüm ölçümleri de degerlendirdik. Bununla alakali bazi degerlendirmeleri hocalarimla birlikte sizinle paylasmak istedik. Biz hislerimizle degil, ölçtüklerimizle açikça konusabiliriz. Su an elimizdeki deneysel veriler, örnek alinan noktalarin hiçbirinde siyanüre rastlanmadigini gösteriyor. Bunun disinda bir sey varmis gibi düsünmemiz anlamsiz. Bilimsel ölçümler, barajda herhangi bir siyanür miktarini ölçemedi. Diger kisimlarda da olmasi gerektigi miktarin çok çok altinda veriler var.” dedi.

Mühendisligi Bölümü Hidroloji Uzmani Doç. Dr. Yildirim Dalkiliç ise sahadan alinan numunelerle tüm analizlerin yapildigini ifade ederek Sabirli Deresi’nin suyunun liç alanina temas etmemesi için gerekli tüm önlemlerin alindigini vurguladi.

Doç. Dr. Dalkiliç, “Burada su ve toprak kalitesi ölçümleri yapiliyor. ’Olasi bir risk var midir, birtakim degerlerde ani yükselisler söz konusu mudur, bunlar risk olusturmakta midir?’ bunlarla ilgili tüm analizler sürekli olarak takip ediliyor. Heyelan önüne kaya dolgu seddi yapilmis. Bu set heyelanin dereye dogru ilerlememesi için alinan tedbirlerden bir tanesi. Asil planlanan ise liç bölgesinden hemen önce suyu çevirerek, derenin akis yönünü degistirerek, heyelan bölgesiyle temas etmeden direkt olarak Karasu’ya ulasmasini saglamak. Planlamasi DSI tarafindan yapilmis, su an çalismalar devam ediyor."

EBYÜ Temel Bilimler Arastirma Uygulama Merkezi Müdürü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Volkan Özdokur da üniversitelerden heyetlerin belirledigi, öngördügü bölgeler dahilinde 17 noktadan yer alti ve yer üstü sularindan numuneler toplandigini aktardi.

Yer alti ve yer üstü toprak örneklerinin de incelendigini kaydeden Doç. Dr. Özdokur, “Yer alti ve yer üstü toprak örneklerinden yapilan hidrojen siyanür, siyanür analizi, toplam siyanür, serbest siyanür, her biri hem burada yapilmakta hem de bakanligimizin referans laboratuvarinda bu analiz sonucu dogrulanmakta. Ayrica özel iki laboratuvar tarafindan da test edilerek kayda alinmaktadir. Biz bilim insanlari verilerle konusmakla mükellefiz. Elimizde o bölgelerden alinmis su örnekleri var. Bu örneklerin siyanür sonuçlari belli. Barajda siyanür, cihazin ölçebilecegi düzeyde bile degil. Su anki standart ölçüm metodumuzla barajdaki seviyeyi ölçemiyoruz bile. 14 Subat’tan bugüne kadar Avrupa Çevre Koruma Ajansinin belirledigi maksimum limite yaklasan sizinti, kirlilik tespit etmemis bulunuyoruz. Elde ettigimiz sonuçlar herhangi bir sizintinin varligini bize göstermemektedir. Bagistas Baraji’ndaki örnekleme kuyularindan alinan örnekler de siyanür cihazinin ölçebilecegi seviyenin altinda görülmektedir. Herhangi bir siyanür kalintisi ölçülmemistir. Su ana kadar elde ettigimiz veriler bölgede siyanürle ilgili kalintinin olmadigini göstermektedir." seklinde konustu.