Prof. Dr. Cenk Bilen Açiklamasi 'Robotlar Hasta Ile Doktor Arasina Girdi, Hastalar Bizi Degil Robotlari Istiyorlar'

Saglik alaninda kullanilan robotlarin hekim ile hasta arasinda girdigini belirten Minimal Invaziv Üroloji Dernegi Kurucu Baskani Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, “Hastalar sagliklarina kavusmanin yolunun doktorlar degil de teknoloji ürünleri oldugunu düsünüyorlar. Hasta geldiginde hekim istemiyor, robot istiyor. Hekim hasta ile konustugunda komplikasyonlari robota bagliyor. Hekim vicdani sorumluluklarindan kurtuluyor. Bu hekimlik sanatindan uzaklasmaktir. Bugün robotlari kullanan biziz ama önümüzdeki 10 yilin içerisinde robotlar biriktirdikleri bilgiler sayesinde suni zeka ile ameliyat yapacak” dedi.

Prof. Dr. Cenk Bilen Açiklamasi 'Robotlar Hasta Ile Doktor Arasina Girdi, Hastalar Bizi Degil Robotlari Istiyorlar'
Minimal Invaziv Üroloji Dernegi Kurucu Baskani Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, Antalya’da düzenlenen “8. Ulusal Minimal Invaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi”nde önemli açiklamalarda bulundu. Her erkegin testosteron oldugu sürece hayatinin bir döneminde prostat kanserine yakalanacagini belirten Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, bunun kisinin prostat kanserinden ölecegi anlamina gelmedigini belirtti.

Bilen, “80-90 yasina gelmis her erkekte bakarsiniz prostat kanseri vardir bunlar sikayet olusturmuyordur. Hekimlerin ayirt etmeye çalistigi erken dönemde gelisen ve bir insanin hayatina sebebiyet verecek prostat kanserlerini bulmaya çalisiyoruz. Diger kanserler gibi hizli seyreden ölümcül bir kanser degil. Bütün ölüm oranlari prostat kanserlerinde yüzde 12-13 civarindadir. Ama bu akciger kanseri için nerede ise yüzde 50’dir. Korkulu bir rüya degil, her erkegin basina gelebilir. Yapmaya çalistigimiz için basiniza geleni engellemekten çok basiniza gelebilecek prostat kanserinin bir erkegi öldürmesini engellemek. O yüzden saha çalismalarim var. Erkeklerin hepsini 50 yasindan itibaren kontrollere çagiriyoruz” dedi.



“Erken tani koyabilirsek son derece daha etkili tedavi edilebilir”

Aile öyküsü bulunmasi durumunda prostat kanserinin daha erken dönemde de ortaya çikabilecegini belirten Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, “Bu durumlarda 40 yasindan sonra kontrole gelmelerinde fayda var. Erken prostat kanseri gelisirse 10-15 yil içerisinde ölümcül olabilir. Erken tani koyabilirsek son derece daha etkili tedavi edilebilir. Kontrol ve tedavi için toplumda bir utanma sorunu oldugunu düsünmüyorum. Erkeklerin ürologlara geç gelis sebepleri var. Birçok hikaye duyuyoruz. Bu bizden kaynakli bir durum degil. Birçok erkegin bizlere geç gelmesinin sebepleri arasinda doktorlara ulasim sorunlari olmasi, sehirde yasamiyor olmasi gibi etkenler var. Insanlar daha fazla doktora gelmeye basladi” sözlerine yer verdi.

“Türkiye, Avrupa için çok önemli bir saglik merkezidir”

Tani sayisi artarken tedavi oranlarinin da arttigini açiklayan Bilen, “Tanisi konulan hastalarin yasam kaliteleri de artiyor. Gelisen saglik sistemi bunun bir sonucudur. Bizim ülkemizde de tani ve tedavi konusunda çok önemli gelismeler var. Türkiye, Avrupa için çok önemli bir saglik merkezidir. Ülkemizde hem yabancilara hem de vatandaslarimiza erken tani ve tedavi için her türlü olagana sahibiz. Her alanda oldugu gibi saglik alaninda da robotlar son 20 yilin en gözde ürünleri arasinda yer aliyor. Bunlar hem çok özel hem de çok pahali ürünler. Oldukça etkili bir sekilde kullaniliyor. Isimizi çok kolaylastirdilar. El titrememiz azaldi, alanlari daha büyük görüyoruz. Açik ameliyatta zor ulasilan bölgelere daha kolay ulasiyoruz. Dokulari çikartilabiliyoruz. Ülkemize de çok sik kullaniyoruz. Herkesin ulasmasi zor” dedi.



“Hasta geldiginde hekim istemiyor, robot istiyor”

Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, konusmalarini söyle sürdürdü:

“Gelisen teknoloji hayatimizi çok kolaylastirdi. Telefonlarin insanlarin arasina girmesiyle bu tür saglik teknolojileri de doktor ve hasta arasina girmeye basladi.

Pazarlama teknikleri de hastalari daha ön plana çikariyor. Hastalar sagliklarina kavusmanin yolunun doktorlar degil de teknoloji ürünleri oldugunu düsünüyorlar. Hekim hasta iliskisi göz göze gelme, temas, birbirini anlama, dinleme ve bir duygusal bag kurma iliskisidir. Bu bagin sonucunda hekim hastasiyla bir yola çikar, birlikte üzülür ve birlikte karar verirler. Bu bir yasam mücadelesidir. Hastalarin güveninin teknolojiye kaymasi, hekimlerin pazarlamada teknolojiyi ön plana çikarmalari hasta ile hekimi birbirinden uzaklastiriyor. Hasta geldiginde hekim istemiyor, robot istiyor. Hekim hasta ile konustugunda komplikasyonlari robota bagliyor. Hekim vicdani sorumluluklarindan kurtuluyor. Bu hekimlik sanatindan uzaklasmaktir. Bugün robotlari kullanan biziz ama önümüzdeki 10 yilin içerisinde görüyoruz ki robotlar biriktirdikleri bilgiler sayesinde suni zeka ile ameliyat yapmaya baslayacak. O zaman biz hastalardan daha da uzaklasacagiz.”
Kaynak: İHA