85 Yasinda Kursu Basariyla Tamamladi, Ürünlerini Sergiledi

Hacibektas Halk Egitim Merkezi Müdürlügünde açilan kurslara katilan kursiyerler yil içinde yaptiklari ürünleri sergiledi. Ilçede yasayan 85 yasindaki Emine Göçer de, Hacibektas Halk Egitim merkezinde açilan dikis-nakis kursuna katilarak, hem dikis-nakis yapmayi ögrendi hem de yilsonu sergisinde el emegi ürünlerini sergiledi. Kursun en yasli üyesi Emine Göçer ilerlemis yasina ragmen kursa katilarak yaptigi ürünlerini sergilemenin mutlulugunu yasadi.

85 yasinda dikis-nakis kursuna katilan Emine Göçer, "El isi ve oyalarini elimde yapiyorum. Dantel oyalari tig ile kumasin üzerine dikerek yapiyorum. Bu sekilde el emegi ürünler yapiyorum. Dikis-nakis kursuna katildigim hocamin sayesinde bu ürünleri yapiyorum. Su yastan sonra ben yapamam ama sag olsun hocam bana destek oluyor” dedi.

Halk Egitim Merkezinde Seramik- Heykel Kursu veren Murat Yeltürk de, "Ögrencilerimizle yaptigimiz çalismalar tamamen 1 buçuk ay içerisinde gerçeklesti. 2 aylik kursuz. Yaptigimiz ürünlerin tamami elle sekillendirme ürün olarak geçiyor. Hiçbir üründe kesinlikle kalip teknigi kullanmadi" diye konustu.



"Renkleri ve zevkleri birlestiriyoruz"

Dekoratif el sanatlari alaninda renklerin ve malzemelerin iç içe oldugunu ifade eden Dekoratif El Sanatlari Kursu Ögretmeni Halide Akgöz ise, "Dekoratif El Sanatlari alaninda bizim isimiz biraz daha renkler ve malzemeler. Malzemeden de kastimiz dogada ki her sey. Kursumuza katilan kursiyerlerimiz bir süre sonra agaca bakarken agaca agaç olarak, yerdeki tasa tas olarak bakmiyor, onu geri dönüstürebilir miyim diye düsünmeye basliyor. Kendilerince tasarim yapmaya basliyorlar. Doga ile kendi zevklerini renklerle birlestiriyorlar. Her yörede aricilik yapiliyor. Arilardan elde ettigimiz bal mumlarini belli bir isida eritiyoruz. Istedigimiz kalipta, farkli modellerde yagli kagit ve merdaneyle sekil veriyoruz. Daha sonra el isisiyla yuvarlak sekli verebiliyoruz. Ayni zamanda yüzde yüz dogal bir ürün ve nefes açici özelligi oldugu için çok tercih edilen bir ürün. Bunlar da tamamen dogadan ürünler. Çoban yatagi dedigimiz Nevsehir bölgesinde yetisen bodur agacin bozkir bitkisinin yaslanmis kökünü birlestirerek dekoratif bir ürün elde ettik. Bunda vernik ya da baska hiçbir kimyasal madde yok, tamamen dogal agacin kendi hali" ifadelerini kullandi

"Bes para etmiyordu"

Ahsap Dekoratif El Sanatlari kursuna katilan Munise Erdogan, "Kiz kardesime ait olan sehpa atil bir sekilde kömürlükte duruyordu. Buraya getirdim ve boyadim. Degobaj ile süsledim, rengini degistirdim ve kullanir hale getirdim. Kömürlükte durdugu yerde bes para etmezken simdi 1.5-2 bin liraya satilir bir sehpa haline geldi" diye konustu.



"Çarsaftan tisört yaptilar"

Giyim Üretim Teknolojisi Ögretmeni Zeynep Ayvazoglu ise çarsaftan tisört yapildigini kaydederek, "Yillarca sandik bekleyen ya da atil durumda olan eski çarsaflar ve kaneviçe yatak takimlari, yastik yüzleri, yorgan agizlar, yaygi adi verilen sandik örtüleri gibi ürünleri kiyafete dönüstürerek trend haline getirdik. Simdiki gençlerimiz maalesef bu ürünlerin degerini bilmiyorlar, kullanmak istemiyorlar. Bizde annelere soruyoruz. Kizlariniz ya da gelinleriniz çeyizlerinde ki bu ürünleri kullansinlar diye tembih ediyoruz ama onlar kullanmiyor. Bizde bu sekilde degerlendirelim dedik. Sandiktan çikarttigimiz ürünleri geri dönüsümle tasarladigimiz kiyafetleri bugün burada sergiliyoruz” dedi.

Eski kotlari degerlendirip çanta yapan Kursiyer Naciye Uçar da, "Evde ki eski kot pantolonlari getirdik, çanta, kirlent ve masa örtüsü diktik. Katildigim kursta panolar, çiçekli saksilar yaptik. Gördügünüz el emegi göz nuru bütün ürünleri igne ile tek tek isledik.” seklinde konustu.