ATSO Baskani Ali Bahar '2000 Yilinda 273 Milyon Dolar Olan Ihracatimiz Bugün 2,5 Milyar'
Antalya’nin köklü kurutuluslarindan 58 bin üyesi bulunan ATSO’nun 141. kurulus yil dönümü kutlandi. Törende konusan ATSO Baskani Ali Bahar, “2000 yilinda ihracatimiz sadece 273 milyon dolardi, bugün 2,5 milyardayiz. 2000 yilinda odamizin üye sayisi 25 bin iken bugün 58 bine yükselmistir. Antalya bugün sirket kurulusu, yabanci yerlesimi, insaat sektörü, mevduat büyüklügü gibi çesitli alanlarda artik Türkiye’nin dördüncü, hatta bazi alanlarda üçüncü ili konumuna yükselmistir” dedi.

Etkinlikler çerçevesinde önce Cumhuriyet Meydaninda bulunan Atatürk Aniti önünde çelenk sunumu gerçeklestirildi.
Ardindan ise ATSO hizmet binasinda tören düzenlendi.
Törende katilimcilara ATSO’nun hizmetlerinin anlatildigi kisa film izletildi. Törenin açilis konusmasini gerçeklestiren ATSO Meclis Baskani Ahmet Öztürk, ”Ticaret ve sanayi odalari büyük is insani ile küçük esnafi ülkenin ortak menfaatlerinde bulusturan kurumlardir. Bu söz konusu birlikteligi saglanmasinda odalarin önemi büyüktür. Aksi takdirde sektörler kendi menfaatleri pesinde bölünmüs özel sektör ile ülkemizin ekonomik sosyal istikrarini korumamiz mümkün olmaz. Odamizdan dönem dönem basarili siyaset adamlari çikmistir. Ama bu durum odamizin her türlü faaliyetlerine ve söylemlerine siyasetin disinda herkesi ayni mesafede durus sergilemesine mani olmamistir. Odamiz bu gelenegi hep korumustur, bundan sonra da koruyacagina inaniyorum. Cumhuriyetimizin 100.’yila sayili günler kaldi. Ülke olarak bu anlamli yila birlik ve heyecanla hazirlanmaliyiz. Nasil ki deprem gibi felaketlerden sonra bir olabiliyorsak bunu her alanda gerçeklestirmeliyiz. Son afetler bize gösterdi ki yerel yönetimler basta olmak üzere planli adimlar atilmali ve bundan taviz verilmemelidir. Artik ülkemizde kisa dönemde planlar yerine uzun dönemleri içeren projelere ihtiyaç vardir. 141. yilimiz hayirli ugurlu olsun” dedi.
“141. yildönümümüz vesilesiyle ATSO ailesinin her bir ferdini kutluyorum”
ATSO Baskani Ali Bahar ise “Yildönümü günlerinde bir araya gelmek, eski üyelerimizi davet ederek hatiralari tazelemek ve bir durum degerlendirmesi yapmak odamizin eski bir gelenegidir. Tabi gönül ister ki bugünümüzü bütün üyelerimizle birlikte kutlayabilelim. Bu itibarla, 141. yildönümümüz vesilesiyle ATSO ailesinin her bir ferdini kutluyorum. ATSO ailesi dedigimizde aslinda 58 bin üyemizle birlikte onlarin aileleri, çocuklari, çalisanlari da Odamizin sorumlulugunu hissettigi büyük aileyi olusturmaktadir. Bu büyük ailemizin her üyesine nice basari, birliktelik, refah ve mutluluk dolu yillar diliyorum. Bu vesileyle 1882 yilinda Odamizi kuran Antalyali is insanlarini da rahmetle aniyorum. 100 yil önce Cumhuriyetimizi kurarak milletimizin, Antalya’nin ve ATSO’nun tarihine anlam ve deger katmis büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, Cumhuriyetimizin kurucularini, bu vatani bize emanet eden sehitlerimizi saygi, minnet ve rahmetle aniyorum” dedi.
“2000 yilinda ihracatimiz sadece 273 milyon dolardi, bugün 2,5 milyardayiz”
Bahar konusmasini söyle sürdürdü: “Bu Ramazan gününde yildönümü töreni yaparken, kuskusuz aklimiz, kalbimiz bir tarafi halen deprem bölgesinde çadirlarda yasayan vatandaslarimizla birliktedir. Deprem felaketi ve günlük ekonomik sikintilar hepimizi yormustur, yormaya devam etmektedir. Bugün buradan her vatandasimiza biraz güç, ümit, güven vermenin görevimiz oldugunu düsünüyorum. Türkiye, tarihi boyunca zor zamanlar yasamis, her zaman zorluklari asabilmistir. Bu zorluklari da asacagimizdan kimsenin süphesi olmamalidir. Türkiye’nin tarihi, 100 yil önce sadece 100 üyesi bulunan ATSO’nun tarihi, 100 yil önce sadece 200 bin nüfusu bulunan Antalya’mizin tarihi, her üyemize ve genç nesillerimize bu güveni vermelidir. 100 yil önce Türkiye’nin 29. ili olan Antalya’nin, bugün 5. Il olmasi her Antalyali için büyük bir gururdur. 1990 yilinda toplam nüfusu turistik yatak sayisi 70 binlerde, turist sayisi 1992’de 1 milyon olan Antalya bugün turizmin baskentidir. 2000 yilinda 142 bin dekar serasi olan Antalya bugün 327 bin dekarla tarimin baskentidir. 2000 yilinda ihracatimiz sadece 273 milyon dolardi, bugün 2,5 milyardayiz. 2000 yilinda odamizin üye sayisi 25 bin iken bugün 58 bine yükselmistir. Antalya bugün sirket kurulusu, yabanci yerlesimi, insaat sektörü, mevduat büyüklügü gibi çesitli alanlarda artik Türkiye’nin dördüncü, hatta bazi alanlarda üçüncü ili konumuna yükselmistir.”
Bu gelismelerden ATSO üyelerinin gurur duymasi gerektigini belirten Bahar, “Çünkü bu gelismede ATSO’nun rolü, katkisi çok büyük olmustur. Genç nesiller ve bilmeyenler için bu sehrin her yerinde, her sektöründe, her konusunda ATSO’nun girisimlerinin, öncülügünün, desteginin oldugunu hatirlatmak isterim. Antalya tarihine, Kurtulus Savasi dönemine, 1950’lere, 1970’lere, 1990’lara, saglik yatirimlarina, üniversite kurulusuna, egitime, turizm yatirimlarina, organize sanayi bölgesine, serbest bölgeye, dogal gaz yatirimina, fuar merkezine, EXPO’ya, kültür ve sanat hayatina, bunun gibi birçok alana bakanlar ATSO’nun katkilarini göreceklerdir” sözlerine yer verdi.
“Bu gurur adina bu görevi üstlenmis bulunuyoruz”
ATSO’nun, Antalya’da özel sektörün dünyadaki temsilcisi oldugunu belirten Bahar, “Antalya ticaretinin belge ve veri merkezidir, Antalya ekonomisinin vizyonudur, projelerin ve yeniliklerin öncüsüdür, lobi gücüdür, çözüm ortagidir, egitim kurumudur, 58 bin üyesine her anlamda destek veren lider kurulustur. Biz bu büyük kurumun ve güzel sehrimizin geleceginin sorumlulugunu düsünerek, bu gurur adina bu görevi üstlenmis bulunuyoruz. Bu gururu, bu sorumluluk ve güveni her üyemizin, her Antalyalinin da hissetmesini gönülden ümit ediyorum” dedi.
"Bugün bu hedeflerin halen çok uzagindayiz"
“Büyük önder Atatürk “övün, çalis, güven” diye ögüt veriyordu. Tarihimizle, sehrimizle, kurumumuzla elbette övünecegiz, ama sadece övünmekle kalmayacagiz, kendimizi degerlendirerek hep daha iyisini, en iyisini yapmaya çalisacagiz” sözlerine yer veren Baskan Bahar, “Çünkü biz burada kendi kendimizle degil, dünya ile yarisiyoruz. Bu nedenle Cumhuriyetimizin 100. Yilinin, Odamizin 141. Yildönümünün, ayni zamanda, ülkemizi ve Antalya’yi bu açidan yeniden sorgulama ve degerlendirme zamani oldugunu da düsünüyorum. Bir zamanlar Türkiye’nin 2023 yilinda 2 trilyon dolar milli gelir, 25 bin dolar kisi basina gelir, 500 milyar dolar ihracat seviyesine gelecegini konusuyorduk. Bugün bu hedeflerin halen çok uzagindayiz. Odamizin 2012 yilinda yaptigi toplantida 2023 yili Antalya’si için 40 milyar dolar il milli geliri, 20 milyon turist, 20 milyar dolar turizm geliri, 5 milyar dolar ihracat gibi hedefler açiklanmistir. Ayrica, 2023 yilinda Dogu Akdeniz sahil yolunun tamamlanmasi, Antalya-Istanbul ve Antalya-Konya hizli treninin tamamlanmasi, Kruvaziyer liman ve salonu yapilmasi, Aksu’da yat ve çekek limani yapilmasi, sehrimizde imar planlarinin revizyonu, ticaret alanlarinin planlanmasi, görüntü kirliliginin önlenmesi gibi hedefler de konulmustur” dedi.
“Türkiye ve Antalya olarak topyekün bir kalkinma ve hamlesini hep birlikte baslatmaliyiz”
Hedeflere ulasilamadigini belirten Bahar, “Ya hedefler hatalidir ya da gerekenleri yapamamisiz demektir. 2023 yili bu konulari sorgulama, yeni, gerçekçi hedefleri belirleme ve yeni bir heyecanla güçlü bir yürüyüs baslatma yili olmalidir. Çünkü 2023 yili Cumhuriyetimizin 100. Yilidir, ikinci yüzyila hazirlanmaliyiz. Depremle yikilan sehirlerimizin insasini, riskli sehirlerimizin hazirlanmasi çalismalarini hizla gerçeklestirmek zorundayiz. 2 milyona yakin vatandasimiz Subat ayindan sonra simdi de Ramazan ayini çadirlarda geçiriyor, gelecek kisi da çadirda geçirme riskiyle yasiyorlar. Bu bakimdan Türkiye ve Antalya olarak topyekün bir kalkinma ve hamlesini hep birlikte baslatmaliyiz”
“Dünya ekonomisinde ve Türkiye ekonomisinde risklerin ve finansal sorunlarin arttigi bir dönemdeyiz”
Baskan Bahar, “Türkiye sanayinin yaridan fazlasi Istanbul ve çevresindeki 5 ilde toplanmistir. Giyim, ilaç, otomotiv, makine gibi sektörlerin yüzde 70-80’i bu illerdedir. Istanbul ve Marmara bölgesindeki sanayinin bir kismini içerisinde üniversitesi, teknoparki, sosyal konut ve yurt alani, spor ve kültür alanlari olan, günes enerjisi kullanan, bütün kati ve sivi atiklari yeniden kazanan, yeni OSB’lere tasimaliyiz. Bu OSB’leri üretimde ve ihracatta siçrama yapacak sekilde teknoloji sehri gibi kurmaliyiz. Biz Antalya OSB’de çevreci yatirimlarimizla, teknik kolejimizle, teknoparkimizla bu yeni modelin bir örnegini olusturmaya basladik. Bizim modelimizin bir üst versiyonu olan teknoloji sehirlerine geçerek ilerlemeliyiz. Bu sürecin kolay olmayacagi, topyekun bir çaba, ciddi bir finansman gerektirecegi ortadadir. Dünya ekonomisinde ve Türkiye ekonomisinde risklerin ve finansal sorunlarin arttigi bir dönemdeyiz. Depremin maliyeti, EYT maliyeti, bunlarin enflasyon, bütçe ve cari açik etkisi su anda gündemde olmasa da önümüzdeki aylarda çok daha fazla konusulacaktir. Hem bu sorunlari çözmek hem de gerekli yatirimlari yapmak için dünya finansmani ile barisik olmaliyiz” açiklamasina yer verdi."
“Hedeflerimizi ve eylem planlarimizi birlikte belirlemeliyiz”
“Türkiye bunu yapabilecek güçtedir, ama bunun için milli birlikle, bilimsel planlamayla, teknoloji sehri gibi yeni modellerle ilerlemeliyiz” diyen Baskan Bahar, konusmasini su sözlerle sürdürdü: “Cumhuriyetimizin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak milletimizi çagdas uygarligin üzerine çikarma hedefi, 100. Yilda hepimizin ortak hedefi olmali, bu hedefi ve buna yönelik politikalari siyaset üstü bir anlayisla ele almaliyiz. 15 yil önce dijitallesmenin bugünkü düzeye gelecegini, çevre risklerin, kurakligin böyle artacagini çok az kisi görebiliyordu. Artik dünya ekonomisinin yeniden sekillendigini, yakin gelecekte yapay zekanin isleri, meslekleri, sehirleri nasil dönüstürecegini görebiliyoruz. Bu dönüsümü, teknoloji ve çevre faktörünü dikkate alan ortak vizyonumuzu, hedeflerimizi ve eylem planlarimizi birlikte belirlemeliyiz. Kentsel dönüsüm, konut ve kira sorunu, imar planlamasi, toplu konut ve toplu is yerleri sorunlarini ivedi biçimde ortak akilla ele almali ve çözüme kavusana dek takipçisi olmaliyiz.”
“Antalya’da Türkiye’ye örnek olacak, kentsel dönüsüm modeli baslatmaliyiz”
Kentsel dönüsüm 2012 yilinda Afet ve Riskli Yapilarin Yenilenmesi amaciyla çikarildigini hatirlatan Bahar, “Bu durumun ne kadar gerçeklestirildigi, depremin ardindan çok münazara edilmektedir. Kentsel dönüsümün dikey mimari ile degil yatay mimari yapida ele alinmasi gerektigi farkli gruplar tarafindan ifade edilmektedir. Sadece bina olarak tek basina düsünülmemelidir. Toplumsal, kültürel degisim ile sürdürülebilir çevre politikalarini da birlikte ele alarak “akilli sehirler” olusturulmalidir. Imar planlarimizi 20-39 yillik bir vizyonla çevre risklerini dikkate alarak, sanayi ve ticaret ihtiyaçlarini, lojistik-ulasim ihtiyaçlarini dikkate alarak gözden geçirmeliyiz. Antalya’da Türkiye’ye örnek olacak, konut sorununu, kira sorununu çözecek çevreci kentsel dönüsüm modeli baslatmaliyiz. Serbest Bölgemiz ve Sanayimiz için yeni genisleme alanini teknoloji sehri gibi, soysal alan ve konut alaniyla birlikte, çalisanlarimizin barinma sorununu çözecek sekilde kurmaliyiz.
“Antalya bu hedefe güçlü birliktelikle yürümelidir”
Tarim alanlarini ve su kaynaklarini korumamasi gerektigini belirten Bahar, “Altyapisi olmayan, yeterli yesil alani, sosyal alani, ticaret alani olmayan yerleri yapilasmaya açmamaliyiz. Ulastirma projelerimizin gerçeklesmesi için birlikte çalismaliyiz. Ihtisas ticaret merkezleriyle ticaret sektörümüzün plansizligini, daginikligini asarak ticaret sektörüne hak ettigi gücü kazandirmaliyiz. Bu hedef sadece ATSO’nun degil, bütün kurumlarin ortak hedefi olmali ve Antalya bu hedefe güçlü birliktelikle yürümelidir. Çünkü sehir sadece bir yerlesim yeri degildir, bir kültürdür, ortak tarih ve degerlerdir, bütün kurumlarin uyumlu ve koordineli çalistigi bir sistemdir. Antalya’da sehir kültürü ve sistemi olarak eksiklerimizin ve sorunlarimizin varligini inkar edemeyiz. Bu konulari konusup birakirsak, sonra herkes arkasina döner, ayni sekilde devam ederse 20 yil sonra ayni seyler tekrar konusulur. Bu sorunlari birlikte asmali ve Antalya’yi, ortak hedeflere bilimin isiginda yürüyen, bütün kurumlarin demokratik, katilimci, seffaf ve birlikte çalistigi, ortaklasma kültürünü gelistiren, yenilikçi, insana ve dogaya saygili önem veren bir kent kültürüne birlikte kavusturmaliyiz” ifadelerine yer verdi.
"ATSO’nun 141. yili, cumhuriyetimizin 100. yili kutlu olsun”
Antalya ekonomisinin, sanayisi, turizmi, tarimi, ticareti, kültür ekonomisi ve teknoloji alanlariyla birlikte 6 motorlu bir uçak olmasi gerektigini belirten Bahar, “Saglik turizmi, kültür turizmi, tip teknolojisi, biyoteknoloji, yazilim, yapay zeka, tarim teknolojileriyle Antalya ekonomisi, iklim degisikligi ve afetlere dirençli, tamamen dijital ve akilli, üreticisi ve çalisanlariyla mutlu, güvenli bir rotada hizla ilerlemelidir. ATSO olarak vizyonumuz, hedefimiz, projelerimiz bu iddiayi en üst düzeyde tasimaktadir. Kurum kültürümüzü, is kültürümüzü, kent kültürümüzü, uluslararasi iliskilerimizi bu istikamette sekillendirmek suretiyle var gücümüzle çalisacagiz. Odamiz tarafindan geleneksel olarak her yil gerçeklestirilen ödül töreni, son yillarda odamiz kurulus yil dönümü ile birlestirilerek 3 Nisan tarihinde düzenlenmekteydi. Cumhuriyetimizin 100. Yili olmasi nedeniyle, bu yilki ödül törenimizi 29 Ekim haftasinda, Cumhuriyetimizin 100. Yilina yakisacak bir sekilde gerçeklestirmeyi kararlastirdik. Bir son dakika gelismesi yasanmaz ise 23 Ekim 2023 aksami, ATSO Cumhuriyetin 100. Yili Ödül Töreninde yine hep birlikte olacagiz. Simdiden davetimizi sizlere iletmis olmak istedim. ATSO ailesi olarak bizim hedefimiz can cana, gönül gönüle, akil akila, hep beraber olmak, birlikte çalismaktir. Hepinizin katkisi ve destegiyle, bu anlayis ve sorumlulukla çalisacagiz ve bu güvenle Ne Mutlu Türküm, Ne Mutlu Antalyaliyim, Ne Mutlu ATSO Üyesiyim diyecegiz. ATSO’nun 141. Yili, Cumhuriyetimizin 100. Yili kutlu olsun” diye konustu.
"Bu sehir Istanbul’dan sonra dünyada en çok bilinen sehirdir"
Antalya Valisi Ersin Yazici ise konusmasina su sözlere yer verdi: “ATSO’nun 141. yil dönümünü kutluyorum. Depremde 50 binin üzerinde insanimizi kaybettik, bir kez daha rahmetle aniyorum. 15 milyon nüfus etkilendi. Depremin travmasinin agir oldugunu hepimiz biliyoruz. ATSO’nun bölgeye olan katkilarinin da biliyorum, bir kez daha sizlere tesekkür ederim Bu sehir Istanbul’dan sonra dünyada en çok bilinen sehirdir. 3 yildir burada görev yapiyorum. Bu sehrin en küçük esnafindan en büyük sirketine kadar bu sorumluluk ile hareket ettiginin bilincindeyim. Bu sehir hem tarim hem da turizmde hizmet üretmeye devam ediyor. Görmedigim tarla ve urun kalmadi. Ama buradaki tarimin Türkiye’nin çok önünde oldugunu biliyorum, bundan dolayi çok mutluyum. Antalya’nin tohum üretimde lider oldugunu burada görmek beni mutlu etti. Turizm ile ilgili zaten herkes biliyor. Turizm hizmetinin kalitesini gelen her kesim anlatiyor, ülkem adina sehrim adina sizin sayenizde gururlaniyorum. Bu yükü gururla tasiyan bir sehiriz. Bu liderligimizi kaybetmeden teknolojiyi de kullanarak her alanda yolumuza devam edelim. Biz büyük bir devlet ve milletiz. Biz bu kurumlarla buyuyoruz, kanunlarla büyük olunmuyor. Bu güzel kurumlarin yasamasini, bu sehrin yükünü alarak yoluna devam etmesini diliyorum."
Tören 10 yil ve daha fazla görev yapanlara verilen plaket taktiminim ardindan sona erdi. Töre Muratpasa Belediye Baskani Ümit Uysal, Konyaalti Belediye Baskani Semih Esen, Dösemealti Belediye Baskani Turgay Genç, Antalya Ticaret Borsasi Baskani Ali Çandir, AESOB Baskani Adlihan Dere, ANFAS Yönetim Kurulu Baskani Ali Bidi, , meclis üyeleri, STK Baskanlari, ve çok sayida davetli katildi.
