'Depremzede Anneler, Bebeklerini Emzirmeye Tesvik Edilmeli'
Afet durumlarinda bebekler için en ideal besinin anne sütü oldugunun altini çizen Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Uzmani Doç. Dr. Birol Karabulut, “Ancak annenin afetten ruhsal olarak etkilenmesi nedeniyle süt salgilanmasi geçici olarak ya da tamamen durabilmektedir. Buna ragmen, anne emzirmeye tesvik edilmelidir. Anne sütü ile beslenme hem annenin hayata tutunmasini hem de sütün tekrar salgilanarak çocugun gereksinimlerini karsilamasina yardimci olur” dedi.
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Çocuk Sagligi ve Hastaliklari Uzmani Doç. Dr. Birol Karabulut, depremzede bebekleri beslerken nelere dikkat edilebilecegi konusunda bilgiler verdi.
“Çocuklar eriskinlere göre daha fazla etkilenirler”
Deprem bölgesinde zor sartlarda kalan bebekleri hangi tehlikelerin bekledigine deginen Doç. Dr. Karabulut, “Çocuklar eriskinlerden farkli olarak fiziksel ve zihinsel gelisimlerini tamamlamamis olmalari nedeniyle afet sirasinda eriskinlerden daha fazla etkilenmektedirler. Çocuklarin eriskinlere göre solunum sayisinin yüksek olmasi, vücut sivi hacminin az olmasi, derilerinin ince olmasi ve yüzey alanlarinin genis olmasi hem daha fazla sivi kaybina hem de hipotermiden daha erken ve fazla etkilenmelerine neden olmaktadir. Beslenme yetersizligi, temiz ve yeterli suyun olmamasi, barinak yetersizligi, asiri kalabalik ortamlar çocuklarin fiziksel ve psikolojik gelisimlerinde duraklamaya ve basta enfeksiyon hastaliklari olmak üzere ciddi hastaliklara yol açmaktadir” diye konustu.
“Beslenme yetersizligi görülebilir”
Depremzede bebekleri beslerken dikkat edilmesi gerekenlerden bahseden Doç. Dr. Karabulut, su bilgileri paylasti: “Afet sonrasi 5 yas altindaki çocuklarda beslenme yetersizligi sik görülmektedir. Yeterli protein, karbonhidrat ve yag alinamamasina bagli protein enerji bozuklugu (malnütrisyon), lojistik nedenlerden dolayi taze besinlere ulasma yetersizligi nedeniyle mikronutrient (mikro besin) eksikligi çocuklarin bilissel, psikolojik, nörolojik ve fiziksel gelisimlerini büyük ölçüde etkileyerek kalici hasar olusturabilmektedir. Bu nedenle özellikle 5 yas alti çocuklar arasinda malnütrisyon görülme riski yüksek oldugu için beslenme durumunun saptanmasinda çocuklara öncelik verilmesi gerekmektedir.”
“Hastaliklardan korunmak için besin tüketimi düzenli olmali”
Bebeklerin enfeksiyondan korunmasi için yapilmasi gerekenleri anlatan Doç. Dr. Karabulut, “Enfeksiyonlardan korunmak ve enfeksiyona bagli hastalik siddetini azaltmak için yeterli protein, karbonhidrat, yag ve taze sebze ve meyvelerden mikronutrient (mikro besin) alimi esastir. Bagisiklik sisteminin etkin çalisabilmesi için yeterli ve dengeli beslenme gereklidir” açiklamasinda bulundu.
“Anne sütünün önemi”
Afet durumlarinda bebekler için en ideal besinin anne sütü oldugunu vurgulayan Doç. Dr. Karabulut, “Ancak annenin afetten ruhsal olarak etkilenmesi nedeniyle süt salgilanmasi geçici olarak ya da tamamen durabilmektedir. Buna ragmen, anne emzirmeye tesvik edilmelidir. Anne sütü ile beslenme hem annenin hayata tutunmasini hem de sütün tekrar salgilanarak çocugun gereksinimlerinin karsilanmasina yardimci olur” ifadelerini kullandi.
“Bebek mamasi dikkatli hazirlanmali”
Bebek mamasi tercih ederken oldukça dikkatli olunmasi gerektigini söyleyen Doç. Dr. Karabulut, “Afet durumlarinda yapay beslenme basta ishal olmak üzere çesitli enfeksiyonlara neden olmaktadir. Bu nedenle hijyenik, araç ve gereçleri tam, kontrol edilen besin hazirlama üniteleri olusturulmalidir” seklinde konustu.
“Afet sonrasi çocuk sagliginda yapilmasi gerekenler”
Doç. Dr. Birol Karabulut, afet sonrasi çocuk sagliginda ana esaslarin neler olmasi gerektigini söyle siraladi: “Çocuklarin afete karsi psikolojik ve davranissal saglik yanitlari güçlendirilmelidir. Afet durumlarinda beslenme durumu ile ilgili iyi bir degerlendirme yapildiktan sonra besin dagitimina baslanmalidir. Beslenme programlarinda anne sütünün bebek ve çocuklar için en iyi besin oldugu mutlaka göz önünde tutulmalidir. Afet durumlarinda bölgenin özelligine göre kizamik ve menenjit asilari en sik yapilan asilardir. Afetin akut fazinda asilama orani yüzde 90’in altinda oldugu toplumda mutlaka kizamik asisi yapilmalidir. Yapilan asinin temel amaci olasi bir salgini önlemek ve ölüm oranini düsürmektir. Afet sonrasinda temiz ve güvenli bir suyun saglanmasi, çocuklar için özellikle bulasici hastaliklarin önlenmesi açisindan önemlidir. Klor, birçok su kaynakli patojene karsi oldukça etkilidir. Afet durumlarinda çocuklar için çocuklara özel alanlar olusturulmalidir. Bu alanlar afet durumlarinda hem çocuklarin gereksinimlerini karsilamak hem de toplumla iletisime geçmek için gereklidir.”