Cinsel Istismar Süphelisi Polis Otosunda Fenalasmisti, Memurlar O Günü Anlatti
Zonguldak’ta 2 çocugun cinsel istismara ugramasina iliskin Istanbul’da yakalanan 2 süpheliden birinin polis otosunda fenalasarak hayatini kaybettigi olaya iliskin 2 polis ve bekçi ilk kez hakim karsisina çikti. Zanlilar suçlamalari kabul etmeyerek, o gün yasananlari anlatti.
Olay, Mayis ayinda Zonguldak’in Çaycuma ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Meryem Ö.’nün evine misafirlige gelen Furkan Sevinç, geceyi orada geçirdi. Ertesi gün Meryem Ö., yanina 8 yasindaki kizini da alarak markete gitti. Iddiaya göre, Furkan Sevinç, evde yalniz kaldigi 2 yasindaki N.Ö.’ye cinsel istismarda bulundu. Bayilan bebege tokat atarak ayiltmaya çalisan Sevinç, N.Ö.’yü ayiltamayinca yürüyerek hastaneye götürdü. Sevinç doktorlara, çocugun dayisi oldugunu, bayilarak nöbet geçirdigini söyledi.
Yapilan müdahalelere ragmen bebek hayatini kaybetti. Hayatini kaybeden bebegin cinsel istismara maruz kaldigi muayenesinde anlasilinca olayla ilgili anne Meryem Ö. ile Furkan Sevinç tutuklandi.
Polis ekiplerinin yaptigi genis çapli arastirmalar neticesinde de ölen bebegin 8 yasindaki ablasi R.Ö.’nün de cinsel istismara maruz kaldigi ortaya çikti. 5 süphelinin bu olaya karistigi iddia edildi. Bu süphelilerden 3’ü tutuklandi, 2’sinin ise Istanbul’da oldugu belirlendi. Meryem Ö.’nün diger kizi R.Ö. ise devlet korumasina alindi.
Olaya karistigi tespit edilen Metin Sucu ile Ahmet G.’de 22 Mayis’ta Istanbul’da yakalandi. Süpheliler, Çaycuma Ilçe Emniyet Müdürlügü ekipleri tarafindan alinip, Zonguldak’a getirilmek üzere yola çikarildi.
2 süpheliden biri hayatini kaybetti
Ekip otosu, Kocaeli’nin Derince ilçesinde otobanda seyir halindeyken, süphelilerin kelepçelerinin siki oldugu, canlarinin acidigini söylemesi üzerine durdu. Iddiaya göre, kelepçeleri çikarilan zanlilardan Metin Sucu araçtan inerek kaçti. O esnada polis memuru M.E.C. ile bekçi U.O. sahsi yakalayarak tekrardan polis otosuna aldi. Ekipler araçla yoluna devam ederken iddiaya göre, süpheliler taskinlik çikarmaya basladi.
Süphelileri sakinlestiren ekipler yoluna devam etti. Bir süre sonra süphelilerin rahatsizlanmasi üzerine ekipler sahislari en yakin hastaneye götürdü. Hastanede yapilan müdahaleye ragmen kalbi duran Metin Sucu hayatini kaybetti. Olaya iliskin polis memurlari M.E.C., M.Y, bekçi U.O. "görevi ihmal" ve "ölüme sebebiyet verme" suçlarindan tutuklandi. Tedavisi tamamlanan diger süpheli Ahmet G. ise götürüldügü Çaycuma’da çikarildigi mahkemece tutuklandi.
Furkan Sevinç agirlastirilmis müebbet ve 30 yil hapis cezasi aldi
Öte yandan, Zonguldak 1. Agir Ceza Mahkemesince yargilanan Furkan Sevinç ise dün görülen davanin karar durusmasinda, "çocuga ya da beden veya ruh bakimindan kendisini savunamayacak durumda bulunan kisiye karsi canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek" suçundan agirlastirilmis müebbet ile "12 yasini tamamlamamis çocugun cinsel istismari" suçundan 30 yil hapis cezasina çarptirildi.
Haklarinda "görevi ihmal" ve "ölüme sebebiyet verme" suçlarindan dava açilan M.E.C., M.Y. ile bekçi U.O.’nin ise Kocaeli 3. Agir Ceza Mahkemesince yargilanmalarina baslandi. Durusmaya tutuklu saniklar ve taraf avukatlari katildi.
"Kafalarini saga sola çarpmaya basladilar"
Savunmasi için söz hakki verilen polis memuru M.Y., "Olay sabahi saat 04.30 siralarinda görevlendirilen diger arkadaslarimla birlikte Çaycuma’dan Metin Sucu ve Ahmet G.’yi Istanbul’dan almak için yola çiktik. Saat 08.30’da Istanbul’a vardik. Bir önceki günün yorgunluk ve uykusuzlugu üstümüzde vardi. Metin ve Ahmet’i aldiktan sonra dönüs yoluna geçtik. Kocaeli sinirlarinda gelince saniklar söylenmeye baslandi. ’Siz bizi nereye götüreceksiniz, sizin polis oldugunuzu bile bilmiyoruz. Insan içine çikan kisileriz’ diyerek araç içinde tepinmeye basladilar. Kafalarini saga sola çarpmaya basladilar. Polis arkadasimiz M.E.C. arkada sahislarla birlikte oturuyordu, olaya müdahale etti. U.O. ise arabaya kullaniyordu, ben de yolcu kisminda oturuyordum" dedi.
"Metin’in kaçtigini fark edince arkasindan kosmaya basladi"
M.Y. savunmasina söyle devam etti:
"Bir süre sonra yine 2 zanli kargasa içerisindeydi. Yolda ilerlerken zanlilardan Metin kelepçisini çikarmak istedigini, elinin siktigini söylemis. M.E.C.’de bunu bana dile getirdi ancak kelepçeyi gevsetemedigini söyledi.
Ben de yol üstünde durdum. M.E.C., Metin’in kelepçesini çikardi. Hatta kelepçeyi önden takacakti ben ’Biraz havalansin’ dedim. Metin’den kelepçeyi çikarinca Ahmet de ’Benimde kelepçemi çikarin’ dedi.
M.E.C., Ahmet’in kelepçesini çikardigi esnada kapi sesi duydum. U.O., ’Adam kaçiyor’ diye bagirdi. U.O., Metin’in kaçtigini fark edince arkasindan kosmaya basladi.
M.’ de elindeki copla peslerinden kosmaya basladi.
"
"Dizleri ile koltuga vuruyor, bana kaza yaptirmaya çalisiyordu"
Metin’in karsi seritte yalpalayarak kostugunu dile getiren M.Y, "Metin yere düsünce U. ile M. ona yetisti. Metin, U. ve M.’ye direndi, tekme savurdu. M., copla Metin’in ayaklarina birkaç kez vurup zanliyi araca getirdi. Ben de Ahmet’in basinda arabanin yanindaydim. Abaya bindikten sonra tekrar yola koyulduk. Ben araba kullandim, U.O. yanimda, M.E.C. de arkada zanlilarin yanindaydi. Ahmet arkamda oturuyordu. Dizleri ile koltuga vuruyor, bana kaza yaptirmaya çalisiyordu. Kafasiyla öne dogru vurmaya çalisti. Neredeyse kaza yapiyorduk. M.E.C., Ahmet’i durdurmak için uyardi. Bu esnada M.E.C., sahsi durdurabilmek için Ahmet’in bacagina copla vardi. Sahislari sakinlestirdik" dedi.
"Metin panikledigini, kan sekerinin düsmüs olabilecegini söyledi"
Zanlilarin bir süre sonra kedi aralarinda konusmaya basladiklarini anlatan M.Y., "Bir süre sonra zanlilar bize satasmaya basladi.
Sürekli bize sinkafli küfür ediyorlardi. Arkadaslar müdahale etmeye çalisiyordu. Yine saga sola kendilerini vurmaya basladilar. Bir süre sonra M., Metin’in tuvalet ihtiyaci geldigini söyledi.
Ben de arabayi sessiz, tenha bir yerde durdurdum. Yanimizda da dinlenme tesisi vardi ancak arka kapidan kaçacagi korkusuyla oradaki tuvalete götürmedik. Metin’in eli arkadan kelepçeliydi. Kaçmasindan korktugumuz için kelepçeyi açmadik. Araçtan eldiven aldim. Tuvaletini ben yaptiracaktim, fermuarini açarak arkami dönecektim. Metin bundan çekindi ve tuvaletini yapmak istemedigi söyledi.
Ilerde çimenlik alana uzandi. U.O. da Metin’in yanindaydi. Metin’e ne oldugunu sordum, çarpintisi oldugunu söyledi.
Su istedi araca getirerek su verdik. Ahmet ve M.E.C. ise bu sirada araçta bekliyordu. Metin suyu içerken zorlaninca kelepçesini açtik. Neyi oldugunu sordum, panikledigini, kan sekerinin düsmüs olabilecegini söyledi.
Gidip marketten ona çikolata aldim" diye konustu.
"Metin ve Ahmet’i görevimizi asar sekilde darp etmedik"
Marketteyken M.E.C.’nin yanina geldigini söyleyen M.Y., "M.E.C., Ahmet’in fenalastigini söyledi.
Araca döndügümde Ahmet’in yari baygin oldugunu gördüm. En yakin hastaneye gitmek için yola çiktik. Kisa sürede hastaneye yetistik. Ahmet’i içeriye aldik. U.O., Metin’in de rahatsizlandigini söyledi.
Onu da içeri aldik. Olaylar bu sekilde gerçeklesmistir, suçlamayi kabul etmiyorum. Metin ve Ahmet’i görevimizi asar sekilde darp etmedik. Araç içinde taskinlik çikarmalari ve direnenleri sebebiyle müdahale edildi. Ben sahislara fiziki müdahalede dahi bulunmadim. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. Metin ve Ahmet’i hastaneye getirdikten sonra müdahaleler geç oldu. Zira hastanedeki görevli kadin doktor, ’Siz kimsiniz, siraya girin, hastalarin girisini yapin öyle gelin’ seklinde sözler söylüyordu. Metin ve Ahmet’in kelepçelerinin anahtarini panikle bulamamistik. Hastane polisi yerinde degildi. Kelepçeleri çözmek için de zaman kaybettik. Bu asamalarda Metin ve Ahmet’e hastanede yeterince ilgi gösterilmedi. Bu sirada Metin’in kalbinin durdugunu söylediler. Bunu duyunca panikledik. ’Geri gelir mi?’ diye sordum. Oradaki baslarinda olan bir doktor, ’Kalbi 20 dakikaya çalisir’ gibi sözler söyledi.
Yaklasik 20 dakika kadar kalp mesaji yaptilar. Doktorlar, Metin’in kalbinin çalistigini ancak bilincinin gelmedigini söyledi.
’45 dakika yasal süremiz var, bunun disinda yapacak bir seyimiz yok’ seklinde sözler söylediler" ifadelerini kullandi.
"Doktora, sahislarin cinsel istismar olayi nedeniyle süpheli oldugunu söyledim"
Hastaneye ilk geldiklerinde sahislarin suçunun kendilerine soruldugunu söyleyen M.Y., "Doktora, sahislarin cinsel istismar olayi nedeniyle süpheli oldugunu söyledim. Keske bunu söylemeseydim, gayriihtiyari agzimdan kaçti. Doktor da bana ’Keske bunu bana söylemeseydin’ dedi.
Bana kalp mesaji yapilan ani israrla göstermek istemediler. Ben arka tarafa konusmak için geçtigimde Metin’e kalp mesaji yaptigi ani gördüm. 2 sefer görüsmeye girdim. Aralarinda 20 dakikada vardi. Bu iki görüsümde de Metin’e kalp mesaji yapildigini gördüm" dedi.
"Sahislar arasinda ’Nasil yakalandik, insan içine nasil çikacagiz?’ seklinde sözler söyledi"
M.Y.’nin ifadelerini dogrulayan polis memuru M.E.C., "Yol kenarinda duydugumuzda Metin’in kaçtigi esnada ben de pesinden gitmistim. Bize tekme atiyordu, direncini kirmak için bacaklarina dogru Copla bir kaç kez vurarak müdahalede bulundum. Metin’i araca aldik ve kelepçeledik. Ahmet araçta taskinlik yapmaya devam etti. Ahmet, M.Y.’nin anlattigi gibi soför koltuguna dizi ve kafasiyla vuruyordu. Bunun üzerine Ahmet’in ayagina copla vurdum. Ahmet ve Metin kafalarini saga sola vuruyorlardi, onlari sakinlestirdik. Metin ve Ahmet’i görevimizi asar sekilde darp etmedik. Araç içerisindeyken Ahmet ve Metin kendi aralarinda konusurken, ’Nasil yakalandik, insan içine nasil çikacagiz?’ diye sözler söylüyorlardi. Müsteki Ahmet’in beyaninda geçtigi sekilde cop sokmaya çalisma ya da Metin’in cinsel organindan çekme, Ahmet’in dilinde sigara söndürme gibi bir sey olmadi, söylenenler tamamen iftiradir. Daha önce de baskaca süphelileri adli makamlara görevimiz geregi teslim ettik. Bizim kimseye herhangi bir darp eylemimiz olmamistir. Sahislara yaptigimiz müdahalelerin hiç birisi kemik kirigi olusturacak seyler degildir. Sahislarla herhangi bir tanisikligimiz, husumetimiz dahi yoktur" suçlamalari kabul etmiyorum" diye konustu.
"Görevimizi asar sekilde zanlilari darp etmedik"
Saniklardan bekçi U.O. da, polis memurlari M.Y. ile M.E.C.’nin anlattiklarini dogrulayarak, "Görevimizi asar sekilde zanlilari darp etmedik. Sadece M.E.C.’ye aracin arkasinda zanlilarin taskinlik yapmamasi nedeniyle yardimci oldum. O an panikle vurup vurmadigimi hatirlamiyorum. Ayaklarindan tutarak sahislara müdahale etmeye çalismistim. Beraat ve tahliyemi istiyorum" cümlelerini kullandi.
"Kaburga kiriklari kalp masaji sirasinda sahsi geri geri getirmeye sirasinda olusmustur"
Sanik avukatlari ise müvekkillerinin suçsuz olduklarini belirterek, Metin Sucu’nun hastaneye geldiginde yasam bulgularinin en düsük seviyede oldugunu, ’beyin kanamasina bagli’ suurunu kaybettigini, kaburga kiriklarinin ise kalp masaji sirasinda oldugunu ifade etti.
ATK’dan rapor istendi
Mahkeme heyeti, müsteki Ahmet G.’nin diger celse SEGBIS ile hazir edilmesine, kaburga kiriklarinin yerlerinin ve niteliklerinin degerlendirilerek, bu kiriklarin darp neticesinde mi, yoksa hastanede yapilan müdahaleye bagli mi gerçeklestiginin tespiti için Istanbul ATK’dan rapor alinmasina karar verdi. Ayni zamanda heyet, saniklarin tutukluluk halinin de devamina karar vererek, durusmayi erteledi.
"Müvekkillerin polis olmanin verdigi yetki ve görev disinda hiçbir hareketleri yok"
Durusma sonrasinda açiklamalarda bulunan saniklardan M.E.C. avukati Gülbahar Gedikoglu, "Yasanan olayin her ne kadar basina araçtan düsme olarak yansimis olsa da maktul araçtan kaçtigi sirada düserek tehlike olusturabilecek bir durumun içinde kaliyor. Müvekkillerin polis olmanin verdigi yetki ve görev disinda hiçbir hareketleri yok. Bizim de savunmalarimiz bu hususta gerçeklesti. Yapilan her seyin mukavemeti, direnci kirmak üzere oldugu yönünde savunmalarimiz var. Ölüm sebebinin kot kiriklarindan olustuguna iliskin dosyada adli tip raporu mevcut. Bir sonraki celse de bu kot kiriklarinin bir kalp masaji sirasinda mi olustugu, yoksa darba bagli mi gerçeklestigi konusunda degerlendirme yapilacak. Bu nedenle tutukluluk devam karari verildi.
Müvekkillerimizin savunmalarina aynen istirak ediyoruz. Araç içinde ve araç disinda yapilan tüm müdahalelerin de bir polisin müdahaleleri çerçevesinde oldugunu düsünüyoruz. Bu yönde de savunmalarimiza devam edecegiz" dedi.
"Adli tibbin raporu bekleniyor"
M.Y.’nin avukati Serkan Kiliç ise, "Bugün 3 memurun yargilanmasina iliskin ilk celse gerçeklesti. Iddianamemiz Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-g’den açilmistir. Suç vasfinin degismesi kuvvetle muhtemeldir. Buna yönelik savunmalarimizi yaptik. TCK 82/1-g derki ‘Bir kisi yerine getirmis oldugu kamu görevi nedeniyle ölmesi durumunda bir sevk maddesi düzenlenir, buna iliskin yargilama yapilir’ der. Hal böyle olmasina karsilik olayda ölen kisinin sivil vatandas olmasina karsilik savunmalarimizi iddianamenin sevk maddelerinin hukuka aykiri ve gerecek disi oldugunu söyledik. Su asamada saniklarin tutukluluk halinin devamina karar verildi.
Adli tibbin raporu bekleniyor. Müvekkilimizin ve diger saniklarin bu olaylarla alakali bagi olmadigini söylemistik. Olayda magdur olan kisinin vermis oldugu ifadelerle, kisinin hastanedeki darp sonucunda saniklar tarafindan hayati tehlikeye sokacak sekilde darbin olmadigi rapor mevcut. Müvekkillerimizin masum olduguna inaniyoruz. Yillarca devletine, milletine bagli Türk polisinin tutuklu birini öldürmeye hareket edecegine inanmiyorum. Müvekkilimin beraat edecegine veya lehe hükümlerin uygulanacagina inaniyorum" seklinde konustu.
Kaynak: İHA
Yapilan müdahalelere ragmen bebek hayatini kaybetti. Hayatini kaybeden bebegin cinsel istismara maruz kaldigi muayenesinde anlasilinca olayla ilgili anne Meryem Ö. ile Furkan Sevinç tutuklandi.
Polis ekiplerinin yaptigi genis çapli arastirmalar neticesinde de ölen bebegin 8 yasindaki ablasi R.Ö.’nün de cinsel istismara maruz kaldigi ortaya çikti. 5 süphelinin bu olaya karistigi iddia edildi. Bu süphelilerden 3’ü tutuklandi, 2’sinin ise Istanbul’da oldugu belirlendi. Meryem Ö.’nün diger kizi R.Ö. ise devlet korumasina alindi.
Olaya karistigi tespit edilen Metin Sucu ile Ahmet G.’de 22 Mayis’ta Istanbul’da yakalandi. Süpheliler, Çaycuma Ilçe Emniyet Müdürlügü ekipleri tarafindan alinip, Zonguldak’a getirilmek üzere yola çikarildi.
2 süpheliden biri hayatini kaybetti
Ekip otosu, Kocaeli’nin Derince ilçesinde otobanda seyir halindeyken, süphelilerin kelepçelerinin siki oldugu, canlarinin acidigini söylemesi üzerine durdu. Iddiaya göre, kelepçeleri çikarilan zanlilardan Metin Sucu araçtan inerek kaçti. O esnada polis memuru M.E.C. ile bekçi U.O. sahsi yakalayarak tekrardan polis otosuna aldi. Ekipler araçla yoluna devam ederken iddiaya göre, süpheliler taskinlik çikarmaya basladi.
Süphelileri sakinlestiren ekipler yoluna devam etti. Bir süre sonra süphelilerin rahatsizlanmasi üzerine ekipler sahislari en yakin hastaneye götürdü. Hastanede yapilan müdahaleye ragmen kalbi duran Metin Sucu hayatini kaybetti. Olaya iliskin polis memurlari M.E.C., M.Y, bekçi U.O. "görevi ihmal" ve "ölüme sebebiyet verme" suçlarindan tutuklandi. Tedavisi tamamlanan diger süpheli Ahmet G. ise götürüldügü Çaycuma’da çikarildigi mahkemece tutuklandi.
Furkan Sevinç agirlastirilmis müebbet ve 30 yil hapis cezasi aldi
Öte yandan, Zonguldak 1. Agir Ceza Mahkemesince yargilanan Furkan Sevinç ise dün görülen davanin karar durusmasinda, "çocuga ya da beden veya ruh bakimindan kendisini savunamayacak durumda bulunan kisiye karsi canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek" suçundan agirlastirilmis müebbet ile "12 yasini tamamlamamis çocugun cinsel istismari" suçundan 30 yil hapis cezasina çarptirildi.
Haklarinda "görevi ihmal" ve "ölüme sebebiyet verme" suçlarindan dava açilan M.E.C., M.Y. ile bekçi U.O.’nin ise Kocaeli 3. Agir Ceza Mahkemesince yargilanmalarina baslandi. Durusmaya tutuklu saniklar ve taraf avukatlari katildi.
"Kafalarini saga sola çarpmaya basladilar"
Savunmasi için söz hakki verilen polis memuru M.Y., "Olay sabahi saat 04.30 siralarinda görevlendirilen diger arkadaslarimla birlikte Çaycuma’dan Metin Sucu ve Ahmet G.’yi Istanbul’dan almak için yola çiktik. Saat 08.30’da Istanbul’a vardik. Bir önceki günün yorgunluk ve uykusuzlugu üstümüzde vardi. Metin ve Ahmet’i aldiktan sonra dönüs yoluna geçtik. Kocaeli sinirlarinda gelince saniklar söylenmeye baslandi. ’Siz bizi nereye götüreceksiniz, sizin polis oldugunuzu bile bilmiyoruz. Insan içine çikan kisileriz’ diyerek araç içinde tepinmeye basladilar. Kafalarini saga sola çarpmaya basladilar. Polis arkadasimiz M.E.C. arkada sahislarla birlikte oturuyordu, olaya müdahale etti. U.O. ise arabaya kullaniyordu, ben de yolcu kisminda oturuyordum" dedi.
"Metin’in kaçtigini fark edince arkasindan kosmaya basladi"
M.Y. savunmasina söyle devam etti:
"Bir süre sonra yine 2 zanli kargasa içerisindeydi. Yolda ilerlerken zanlilardan Metin kelepçisini çikarmak istedigini, elinin siktigini söylemis. M.E.C.’de bunu bana dile getirdi ancak kelepçeyi gevsetemedigini söyledi.
Ben de yol üstünde durdum. M.E.C., Metin’in kelepçesini çikardi. Hatta kelepçeyi önden takacakti ben ’Biraz havalansin’ dedim. Metin’den kelepçeyi çikarinca Ahmet de ’Benimde kelepçemi çikarin’ dedi.
M.E.C., Ahmet’in kelepçesini çikardigi esnada kapi sesi duydum. U.O., ’Adam kaçiyor’ diye bagirdi. U.O., Metin’in kaçtigini fark edince arkasindan kosmaya basladi.
M.’ de elindeki copla peslerinden kosmaya basladi.
"
"Dizleri ile koltuga vuruyor, bana kaza yaptirmaya çalisiyordu"
Metin’in karsi seritte yalpalayarak kostugunu dile getiren M.Y, "Metin yere düsünce U. ile M. ona yetisti. Metin, U. ve M.’ye direndi, tekme savurdu. M., copla Metin’in ayaklarina birkaç kez vurup zanliyi araca getirdi. Ben de Ahmet’in basinda arabanin yanindaydim. Abaya bindikten sonra tekrar yola koyulduk. Ben araba kullandim, U.O. yanimda, M.E.C. de arkada zanlilarin yanindaydi. Ahmet arkamda oturuyordu. Dizleri ile koltuga vuruyor, bana kaza yaptirmaya çalisiyordu. Kafasiyla öne dogru vurmaya çalisti. Neredeyse kaza yapiyorduk. M.E.C., Ahmet’i durdurmak için uyardi. Bu esnada M.E.C., sahsi durdurabilmek için Ahmet’in bacagina copla vardi. Sahislari sakinlestirdik" dedi.
"Metin panikledigini, kan sekerinin düsmüs olabilecegini söyledi"
Zanlilarin bir süre sonra kedi aralarinda konusmaya basladiklarini anlatan M.Y., "Bir süre sonra zanlilar bize satasmaya basladi.
Sürekli bize sinkafli küfür ediyorlardi. Arkadaslar müdahale etmeye çalisiyordu. Yine saga sola kendilerini vurmaya basladilar. Bir süre sonra M., Metin’in tuvalet ihtiyaci geldigini söyledi.
Ben de arabayi sessiz, tenha bir yerde durdurdum. Yanimizda da dinlenme tesisi vardi ancak arka kapidan kaçacagi korkusuyla oradaki tuvalete götürmedik. Metin’in eli arkadan kelepçeliydi. Kaçmasindan korktugumuz için kelepçeyi açmadik. Araçtan eldiven aldim. Tuvaletini ben yaptiracaktim, fermuarini açarak arkami dönecektim. Metin bundan çekindi ve tuvaletini yapmak istemedigi söyledi.
Ilerde çimenlik alana uzandi. U.O. da Metin’in yanindaydi. Metin’e ne oldugunu sordum, çarpintisi oldugunu söyledi.
Su istedi araca getirerek su verdik. Ahmet ve M.E.C. ise bu sirada araçta bekliyordu. Metin suyu içerken zorlaninca kelepçesini açtik. Neyi oldugunu sordum, panikledigini, kan sekerinin düsmüs olabilecegini söyledi.
Gidip marketten ona çikolata aldim" diye konustu.
"Metin ve Ahmet’i görevimizi asar sekilde darp etmedik"
Marketteyken M.E.C.’nin yanina geldigini söyleyen M.Y., "M.E.C., Ahmet’in fenalastigini söyledi.
Araca döndügümde Ahmet’in yari baygin oldugunu gördüm. En yakin hastaneye gitmek için yola çiktik. Kisa sürede hastaneye yetistik. Ahmet’i içeriye aldik. U.O., Metin’in de rahatsizlandigini söyledi.
Onu da içeri aldik. Olaylar bu sekilde gerçeklesmistir, suçlamayi kabul etmiyorum. Metin ve Ahmet’i görevimizi asar sekilde darp etmedik. Araç içinde taskinlik çikarmalari ve direnenleri sebebiyle müdahale edildi. Ben sahislara fiziki müdahalede dahi bulunmadim. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. Metin ve Ahmet’i hastaneye getirdikten sonra müdahaleler geç oldu. Zira hastanedeki görevli kadin doktor, ’Siz kimsiniz, siraya girin, hastalarin girisini yapin öyle gelin’ seklinde sözler söylüyordu. Metin ve Ahmet’in kelepçelerinin anahtarini panikle bulamamistik. Hastane polisi yerinde degildi. Kelepçeleri çözmek için de zaman kaybettik. Bu asamalarda Metin ve Ahmet’e hastanede yeterince ilgi gösterilmedi. Bu sirada Metin’in kalbinin durdugunu söylediler. Bunu duyunca panikledik. ’Geri gelir mi?’ diye sordum. Oradaki baslarinda olan bir doktor, ’Kalbi 20 dakikaya çalisir’ gibi sözler söyledi.
Yaklasik 20 dakika kadar kalp mesaji yaptilar. Doktorlar, Metin’in kalbinin çalistigini ancak bilincinin gelmedigini söyledi.
’45 dakika yasal süremiz var, bunun disinda yapacak bir seyimiz yok’ seklinde sözler söylediler" ifadelerini kullandi.
"Doktora, sahislarin cinsel istismar olayi nedeniyle süpheli oldugunu söyledim"
Hastaneye ilk geldiklerinde sahislarin suçunun kendilerine soruldugunu söyleyen M.Y., "Doktora, sahislarin cinsel istismar olayi nedeniyle süpheli oldugunu söyledim. Keske bunu söylemeseydim, gayriihtiyari agzimdan kaçti. Doktor da bana ’Keske bunu bana söylemeseydin’ dedi.
Bana kalp mesaji yapilan ani israrla göstermek istemediler. Ben arka tarafa konusmak için geçtigimde Metin’e kalp mesaji yaptigi ani gördüm. 2 sefer görüsmeye girdim. Aralarinda 20 dakikada vardi. Bu iki görüsümde de Metin’e kalp mesaji yapildigini gördüm" dedi.
"Sahislar arasinda ’Nasil yakalandik, insan içine nasil çikacagiz?’ seklinde sözler söyledi"
M.Y.’nin ifadelerini dogrulayan polis memuru M.E.C., "Yol kenarinda duydugumuzda Metin’in kaçtigi esnada ben de pesinden gitmistim. Bize tekme atiyordu, direncini kirmak için bacaklarina dogru Copla bir kaç kez vurarak müdahalede bulundum. Metin’i araca aldik ve kelepçeledik. Ahmet araçta taskinlik yapmaya devam etti. Ahmet, M.Y.’nin anlattigi gibi soför koltuguna dizi ve kafasiyla vuruyordu. Bunun üzerine Ahmet’in ayagina copla vurdum. Ahmet ve Metin kafalarini saga sola vuruyorlardi, onlari sakinlestirdik. Metin ve Ahmet’i görevimizi asar sekilde darp etmedik. Araç içerisindeyken Ahmet ve Metin kendi aralarinda konusurken, ’Nasil yakalandik, insan içine nasil çikacagiz?’ diye sözler söylüyorlardi. Müsteki Ahmet’in beyaninda geçtigi sekilde cop sokmaya çalisma ya da Metin’in cinsel organindan çekme, Ahmet’in dilinde sigara söndürme gibi bir sey olmadi, söylenenler tamamen iftiradir. Daha önce de baskaca süphelileri adli makamlara görevimiz geregi teslim ettik. Bizim kimseye herhangi bir darp eylemimiz olmamistir. Sahislara yaptigimiz müdahalelerin hiç birisi kemik kirigi olusturacak seyler degildir. Sahislarla herhangi bir tanisikligimiz, husumetimiz dahi yoktur" suçlamalari kabul etmiyorum" diye konustu.
"Görevimizi asar sekilde zanlilari darp etmedik"
Saniklardan bekçi U.O. da, polis memurlari M.Y. ile M.E.C.’nin anlattiklarini dogrulayarak, "Görevimizi asar sekilde zanlilari darp etmedik. Sadece M.E.C.’ye aracin arkasinda zanlilarin taskinlik yapmamasi nedeniyle yardimci oldum. O an panikle vurup vurmadigimi hatirlamiyorum. Ayaklarindan tutarak sahislara müdahale etmeye çalismistim. Beraat ve tahliyemi istiyorum" cümlelerini kullandi.
"Kaburga kiriklari kalp masaji sirasinda sahsi geri geri getirmeye sirasinda olusmustur"
Sanik avukatlari ise müvekkillerinin suçsuz olduklarini belirterek, Metin Sucu’nun hastaneye geldiginde yasam bulgularinin en düsük seviyede oldugunu, ’beyin kanamasina bagli’ suurunu kaybettigini, kaburga kiriklarinin ise kalp masaji sirasinda oldugunu ifade etti.
ATK’dan rapor istendi
Mahkeme heyeti, müsteki Ahmet G.’nin diger celse SEGBIS ile hazir edilmesine, kaburga kiriklarinin yerlerinin ve niteliklerinin degerlendirilerek, bu kiriklarin darp neticesinde mi, yoksa hastanede yapilan müdahaleye bagli mi gerçeklestiginin tespiti için Istanbul ATK’dan rapor alinmasina karar verdi. Ayni zamanda heyet, saniklarin tutukluluk halinin de devamina karar vererek, durusmayi erteledi.
"Müvekkillerin polis olmanin verdigi yetki ve görev disinda hiçbir hareketleri yok"
Durusma sonrasinda açiklamalarda bulunan saniklardan M.E.C. avukati Gülbahar Gedikoglu, "Yasanan olayin her ne kadar basina araçtan düsme olarak yansimis olsa da maktul araçtan kaçtigi sirada düserek tehlike olusturabilecek bir durumun içinde kaliyor. Müvekkillerin polis olmanin verdigi yetki ve görev disinda hiçbir hareketleri yok. Bizim de savunmalarimiz bu hususta gerçeklesti. Yapilan her seyin mukavemeti, direnci kirmak üzere oldugu yönünde savunmalarimiz var. Ölüm sebebinin kot kiriklarindan olustuguna iliskin dosyada adli tip raporu mevcut. Bir sonraki celse de bu kot kiriklarinin bir kalp masaji sirasinda mi olustugu, yoksa darba bagli mi gerçeklestigi konusunda degerlendirme yapilacak. Bu nedenle tutukluluk devam karari verildi.
Müvekkillerimizin savunmalarina aynen istirak ediyoruz. Araç içinde ve araç disinda yapilan tüm müdahalelerin de bir polisin müdahaleleri çerçevesinde oldugunu düsünüyoruz. Bu yönde de savunmalarimiza devam edecegiz" dedi.
"Adli tibbin raporu bekleniyor"
M.Y.’nin avukati Serkan Kiliç ise, "Bugün 3 memurun yargilanmasina iliskin ilk celse gerçeklesti. Iddianamemiz Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-g’den açilmistir. Suç vasfinin degismesi kuvvetle muhtemeldir. Buna yönelik savunmalarimizi yaptik. TCK 82/1-g derki ‘Bir kisi yerine getirmis oldugu kamu görevi nedeniyle ölmesi durumunda bir sevk maddesi düzenlenir, buna iliskin yargilama yapilir’ der. Hal böyle olmasina karsilik olayda ölen kisinin sivil vatandas olmasina karsilik savunmalarimizi iddianamenin sevk maddelerinin hukuka aykiri ve gerecek disi oldugunu söyledik. Su asamada saniklarin tutukluluk halinin devamina karar verildi.
Adli tibbin raporu bekleniyor. Müvekkilimizin ve diger saniklarin bu olaylarla alakali bagi olmadigini söylemistik. Olayda magdur olan kisinin vermis oldugu ifadelerle, kisinin hastanedeki darp sonucunda saniklar tarafindan hayati tehlikeye sokacak sekilde darbin olmadigi rapor mevcut. Müvekkillerimizin masum olduguna inaniyoruz. Yillarca devletine, milletine bagli Türk polisinin tutuklu birini öldürmeye hareket edecegine inanmiyorum. Müvekkilimin beraat edecegine veya lehe hükümlerin uygulanacagina inaniyorum" seklinde konustu.