Bakan Simsek Açiklamasi 'Hiç Kimseden Para Istemedik, Türkiye'nin Paraya Ihtiyaci Yok'

Hazine ve Maliye Bakani Mehmet Simsek, yurt disi seyahatlerinin neredeyse hepsine ana gündem maddelerinden birinin yesil ve dijital dönüsüm oldugunu belirterek, “Biz hiç kimseden kaynak istemedik. Hiç kimseden para istemedik. Türkiye’nin paraya ihtiyaci yok” dedi.

Hazine ve Maliye Bakani Mehmet Simsek, Bakanligi ve bagli kuruluslarin bütçelerinin görüsüldügü TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerine bir sunum yaparak, sorulari cevapladi.

Bakan Simsek yaptigi konusmada, Orta Vadeli Program’in (OVP) ana hedefinin, enflasyonda kalici düsüsü saglamak oldugunu belirterek, “Çünkü enflasyonu düsürmeden, Türkiye’de sürdürülebilir yüksek büyümeyi ve kalici refahi saglayamayiz. Büyümede dengelenme yani iç talebin daha ilimli, dis talebin olumlu katki verdigi, cari açikta iyilesme, mali disiplinin yeniden tesisi, rezerv birikimi ve Kur Korumali Mevduat hesaplarindan çikis OVP’nin diger öncelikli hedefleridir. Bu hedeflere ulasmak için haziran ayindan bu yana önemli mesafe kat ettik. Daha uygulamaya koyacagimiz reformlar var. Bütün bunlar makro finansal riskleri azaltmistir. Makro finansal istikrarimiz güçleniyor” dedi.



“Makro finansal istikrarimiz güçleniyor”

Kararli olduklarini dile getiren Bakan Simsek, “Enflasyonu kalici olarak düsürecegiz. Bu OVP’nin en öncelikli hedefidir. Bu amaçla baslatilan parasal sikilastirma süreci devam ediyor. Seçici kredi ve miktarsal sikilastirma adimlari ile parasal sikilastirmayi destekliyoruz. Para, maliye ve gelirler politikalari arasindaki es güdüm güçlendirilirken önümüzdeki dönemde verimlilik artisi odakli yapisal dönüsümü önceliklendirecegiz. Ekonomideki dengelenme, Türk lirasi varliklara artan ilgi, rezervlerdeki artis ve kurun istikrarli seyri, enflasyonla mücadeleyi desteklemektedir” ifadelerini kullandi.

“Enflasyonu önümüzdeki yil sonunda yüzde 36’ya, 2026 yilinda ise tek haneli seviyelere düsürmeyi hedefliyoruz”

Agustostan itibaren aylik enflasyonun düsüs trendine girdigini hatirlatan Simsek, “Çekirdek enflasyondaki düsüs, çok daha belirgindir. Eylül ayinda çekirdek enflasyon yüzde 5,3’tü. Ekim’de yüzde 3,7, kasimda yüzde 2 civarina gerilemistir. Yani enflasyondaki ivme kaybi çok net bir sekilde ortadadir. 2024 yili hedeflerimizle uyumlu bir patikaya dogru evrilmistir. Nitekim 12 ay sonrasina iliskin enflasyon beklentilerine bakarsaniz son 2 ayda 5 puan gerilemis ve hedeflerimize yakinsamistir. Yillik enflasyon düsüsü 2024’ün ikinci yarisinda kendisini gösterecektir. Enflasyonu önümüzdeki yil sonunda yüzde 36’ya, 2026 yilinda ise tek haneli seviyelere düsürmeyi hedefliyoruz” degerlendirmesini yapti.

“Hiç kimseden para istemedik. Türkiye’nin paraya ihtiyaci yok”

Bakan Simsek, "Enerjide disa bagimliligi azaltmak için yerli ve yenilebilir enerji noktasinda kapasitemizi artirma çabamizi artiracagiz. Özellikle önümüzdeki dönemde yesil ve dijital dönüsümü hizlandiriyoruz. Seyahatlerimin hemen hemen hepsinde ana gündem maddelerinden bir tanesi yesil ve dijital dönüsüm olmustur. Biz hiç kimseden kaynak istemedik. Hiç kimseden para istemedik. Türkiye’nin paraya ihtiyaci yok” diye konustu.



“Kur Korumali Mevduat stoku, Agustos’ta 3.4 trilyon lirayla zirveyi bulmustu. 8 Aralik itibariyla 2.7 trilyona düsmüstür”

OVP’nin bir baska hedefinin rezerv birikimi oldugu bilgisini paylasan Simsek, “8 Aralik itibariyla rezervlerimiz mayis sonuna göre 43 milyar dolar artarak tarihin en yüksek seviyesi olan 141.4 milyar dolara ulasmistir. Net rezervi de sorabilirsiniz. Net rezervler de 43.9 milyar dolar artarak 38.2 milyar dolara yükselmistir. SWAP meselesine gelecek olursak: döviz kredi talebi az oldugu için yerel bankalar, Merkez Bankasi ile SWAP yapiyorlar. Yerel bankalar ile yapilan SWAP’lar çok rutin bir istir. Ama yabanci ülkelerle yapilan SWAP’lari dahi çikarsaniz rezervlerimiz artidir, esas olan da o hesaplamadir. Rezervlerimizdeki artis, ülkemizin kirilganligini azaltmaktadir. Finansal istikrari güçlendirmistir. Yine finansal piyasalardaki istikrari gözeterek, OVP’nin diger önemli bir hedefi olan Kur Korumali Mevduat’tan çikis için gerekli adimlari attik, atiyoruz. Kur Korumali Mevduat stoku, agustosta 3.4 trilyon lirayla zirveyi bulmustu. 8 Aralik itibariyla 2.7 trilyona düsmüstür. Önümüzdeki dönemde Kur Korumali Mevduati sirketler ve bireyler nezdinde cazip kilan vergi düzenlemelerini de gözden geçirecegiz” dedi.



"Mayis ayinda 700 baz puanin üzerine çikan risk primi, bugün itibariyla 290 puanin altina düsmüstür”

OVP’nin çalisip çalismadigi sorusuna cevap veren Simsek, “Ilk olarak ülkemizin risk primi (CDS) önemli ölçüde düsmüstür. Mayis ayinda 700 baz puanin üzerine çikan risk primi, bugün itibariyla 290 puanin altina düsmüstür. Borçlanma maliyetlerimiz gerilemistir. Kisacasi program çalisiyor. Bundan mutlu olmamiz lazim. Borçlanma maliyetlerimiz gerilemis” diye konustu.

Bu esnada Simsek, konusmasina muhalefet siralarindan müdahale oldugu gerekçesiyle milletvekillerine tepki gösterdi. Simsek, “Yakisiyor mu size? Ben sabahtan beri sizi dinledim. Size yakisiyor mu?” ifadelerini kullandi.

“Ekonomimiz büyüdükçe, refahimiz arttikça daha adil bir sekilde paylasacagiz”

"2023 yilinda çalisanlarimizin aylik ücretlerinde enflasyonun çok üzerinde artislar yaparak alim güçlerini destekledik" diyen Bakan Simsek, "2023 yili sonu enflasyon gerçeklesme tahmini yaklasik yüzde 65. En düsük memur maasi yüzde 142 artti. Ortalama memur maasi yüzde 129 artti. Asgari ücret yüzde 107 artti. En düsük emekli ayligi yüzde 114 artti. Bakin, enflasyon tahmini yüzde 65, bütün artislar yüzde 100’ün üzerinde. Emeklilerimizin bayram ikramiyelerini neredeyse iki katina çikardik. Emeklilerimize tek sefere mahsus 5 bin lira ilave ödeme yapiyoruz. Sadece bu sene degil, son 21 yildir çalisanlarimizi, emeklilerimizi enflasyon ezdirmedik. Son 21 yilda en düsük memur maasinda reel artis, yüzde 174. Ortalama memur maas artisi da yüzde 111. Bunlar reel artislar. Asgari ücrette bu artis yüzde 201. (Muhalefet siralarindan enflasyona ezildi ifadesi üzerine) Reel, reel, enflasyon konusulmaz burada. Reelden bahsediyorum. En düsük emekli ayliginda reel artis ise yüzde 455. Sonuç olarak çalisanlarimizi, emeklilerimizi hiçbir dönemde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyecegiz. Ekonomimiz büyüdükçe, refahimiz arttikça daha adil bir sekilde paylasacagiz” degerlendirmesini yapti.

“Vergi vermeyenlerin, kayit disi faaliyet gösterenlerin üzerine gidecegiz”

Vergi tabanini büyüteceklerini aktaran Simsek, “Bunu söyledim diye elestiriliyorum. Benim kastim su: Vergi vermeyenlerin, kayit disi faaliyet gösterenlerin üzerine gidecegiz. Yoksa biz zaten asgari ücretliden vergi almiyoruz ki” dedi.



“Etkin, basit ve daha adil bir vergi sistemi olusturmak için çalisacagiz”

Bakan Simsek, vergi uygulamalari ile ilgili fazlaca elestiri geldigini kaydederek, “Elestirileriniz yol gösterici. Memnun oluyorum. Ben hiç gücenmiyorum. Eksigimiz varsa düzeltelim. Elestirilerin özetini söyleyeyim: Vergilerin dar gelirli vatandaslarimiza yüklendigi, vergi adaletinin saglanamadigi, dolayli vergilerin ve vergi yüklerinin yüksek oldugu konularda yogun elestiri aldim. Öncelikle sunun altini net olarak çizmek istiyorum: Vergi mevzuatimizda reform ihtiyaci açiktir. Bu konuda da yogun bir çalisma içinde olacagiz. Bugüne kadar tabii ki makrofinansal istikrari saglamak için yogun bir çaba içine girdik. Bir miktar rahatlamis durumdayiz. Simdi oturup, tabiri caizse çok daha kalici düzenlemeler üzerine yogunlasacagiz. Sunlari yapacagiz: Etkin, basit ve daha adil bir vergi sistemi olusturmak için çalisacagiz. Dogrudan vergilerin payini artiracagiz. Yatirim, istihdam, üretim ve ihracati tesvik etmeye devam edecegiz. Sürdürülebilir büyümeyi bu çerçevede destekleyecegiz. Kamu finansi açiginin saglikli kaynaklarla finanse edilmesi için ilave çaba gösterecegiz. Etkin olmayan istisna ve indirimlerin kaldirilmasi için bir çaba içine girecegiz. Sadece yurt disi kaynak, özellikle kalici kaynak girisini saglamak için birtakim istisnalar noktasinda elimiz rahat olacak. Ben o istisnalari geçici olarak dogru buluyorum. Ama onun disindakileri gözden geçirecegiz” diye konustu.



“Asgari ücreti vergiden muaf tutarak, 595 milyar lira vergiden vazgeçtik”

Vergi sisteminin adil olmadigi elestirilere cevap veren Bakan Simsek, “Önemli adimlar atmisiz. Mesela, asgari ücreti vergi disi birakmisiz. Sadece asgari ücretliler yararlanmiyor. Bütün çalisanlar, asgari ücrete kadar vergi vermiyor. 2024 yilinda bu olmasaydi ne kadar gelir elde edecektik? 595 milyar lira. Yani biz, 595 milyar lira -asgari ücrete kadar ücretleri vergi disi tuttugumuz için- vergiden vazgeçtik. Evet, bu bir vergi harcamasidir ama dogru bir vergi harcamasidir” dedi.



“Çok kazananin vergi oranini artirmisiz, az kazanandan azaltmisiz”

Gelir vergisi tarifesini ele alan Bakan Simsek, “Evet, hemen hemen birçok ülkede oldugu gibi artan oranli yani çok kazanandan çok almayi amaçlayan bir tarife var. Hükumetlerimiz döneminde vergi adaletini güçlendirmek için en düsük gelir vergisi dilimi yüzde 22’yken biz 15’e indirmisiz. Peki en üst dilim neymis? Yüzde 35’mis. Kaça çikarmisiz? Yüzde 40’a çikarmisiz. Artirmisiz. Yani çok kazananin vergi oranini artirmisiz, az kazanandan azaltmisiz” degerlendirmesini yapti.

“Suriyeliler vergi vermek zorunda ve veriyorlar”

Gelir vergisi yükünün 2022 yilinda Türkiye’de yüzde 11,2, 2002 yilinda ise yüzde 15’in üzerinde oldugu bilgisini veren Simsek, “Dolayisiyla çalisanlar üzerinde vergi yükü düsmüs. Indirilebilir mi? Tarifeler düzenlenebilir mi? Bunlar tartisabiliriz. Ama çok net bir sekilde AK Parti hükumetleri döneminde vergide adaleti bu baglamda saglamaya yönelik çok önemli adimlar atilmis ve gelir vergisi yükü 4 puan düsürülmüstür. Evde üretilen ürünleri internet üzerinden satan esnafi muaf hale getirmisiz. Hükumetlerimiz döneminde esnaf muafiyetinin kapsamini genisletmisiz. Basit usulde vergilendirilen 850 bin esnaftan sifir vergi aliyoruz. Bu arada, ‘Suriyeliler vergi vermiyor’ diye bir elestiri geldi. Ülkemizde bulunan yabancilar, sirket kurarlarsa kurumlar vergisine, isletme açarak sahsi faaliyette bulunuyorlarsa gelir vergisine tabidir. Ülkemizde bulunan Suriyeliler veya baska bir ülke uyruklarina herhangi bir özel vergi istisnasi yoktur. Suriyeliler vergi vermek zorunda ve veriyorlar” dedi.



Hazine ve Maliye Bakani Mehmet Simsek, ‘vergi yükünün yüksek oldugu’ elestirilerine söyle yanit verdi:

“Genel vergi yükü siralamasinda Türkiye, yüzde 20.8 ile 38 OECD ülkesi arasindan en düsük vergi yüküne sahip 3. Ülkedir. OECD vergi yükü ortalamasi, Avrupa Birligi ortalamasi yüzde 41,2. Türkiye peki? Yüzde 20,8. ‘Dolayli vergilerin yüksek oldugu’ elestirilerine gelirsek: Evet, oranlasaniz yüksek görünüyor. Kabul ediyorum ama vergide temel sorunumuz dolayli vergi yükünün yüksekligi degil, dolaysiz vergi gelirlerinin yeterli düzeyde olmamasidir. Ülkemizde gelir ve kazançlar üzerinden alinan vergilerin milli gelir içindeki payi, yüzde 5,8. OECD ortalamasi yüzde 12,3. Gördügünüz gibi OECD ortalamasinin yarisindan az. O nedenle bu yilki milli gelirimizle degerlendirirsek 1 trilyon 650 milyar liraya tekabül eden bir fark var. Peki dolaysiz vergiler neden yetersiz? Iki temel sebebi var. Birincisi, gelir ve kurumlar vergisinde ciddi istisna ve muafiyetler var. Çiftçimiz için, asgari ücretli için, esnafimiz için. Onlari topladiginiz zaman, zaten aradaki farki önemli ölçüde açikliyor. Ikincisi de kayit disiliktir.”

"Kara parayla mücadelede Içisleri Bakanligimizin en büyük destekçisi Hazine ve Maliye Bakanligidir”

Kara paranin aklanmasi ve terörizmin finansmani ile mücadeleyi kararlilikla yürüttüklerini savunan Bakan Simsek, "2023 yilinda, 4 bin 624 dosya kapsaminda 14 bin 525 kisi hakkinda rapor ve bilgi hazirlanarak adli makamlar, kolluk ve istihbarat birimleri ile ilgili kamu idareleri ile bunlari paylastik, destek verdik ve kara parayla mücadele ediyoruz. Bu konuda Içisleri Bakanligimizin en büyük destekçisi Hazine ve Maliye Bakanligidir” degerlendirmesini yapti.
Kaynak: İHA