BARÜ, Dünyanin En Iyi Üniversite Siralamasina Esine Az Rastlanir Bir Giris Yapti

Dünyanin en genç üniversiteleri arasinda yer alan BARÜ, son 5 yildir yürütülen basarili ve kaliteli çalismalar sonucundan dünyanin en iyi üniversiteli siralamasina etkili bir giris yapti. Times Higher Education (THE) siralamasinda 1001-1200 bandinda yer alan BARÜ, Türkiye’deki üniversiteler siralamasinda ise 12. siradan kendine yer buldu. Ayrica BARÜ, “Arastirma Kalitesi”nde dünyanin en iyi 563., Türkiye’nin ise 2. üniversitesi olarak ilan edildi. Kalitesi ile dünyanin taninan üniversiteleri arasina girmeyi çok kisa sürede basaran BARÜ benzerine ender rastlanan bir basarinin da altina imza atti. BARÜ, listedeki köklü birçok üniversitenin aksine 15 yillik gibi kisa bir geçmisi bulunmasina ragmen listeye üst siralardan girmeyi basardi.

Basarinin sirrini anlatti

BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, dünya çapinda elde edilen basarinin mutlulugunu ve gururunu yasadiklarini belirterek, basarinin sirrini ise söyle anlatti:

“Times Yüksekögretim Dünya Üniversiteler listesi açiklandi. Listeye etkili bir yerden giris yaptik. Mutlulugunu yasiyoruz. Bu basarinin elbette uzun zamana yayilan disiplinli, gayretli ve en önemlisi de bir ekip çalismasinin ürünü oldugunu ifade etmek isterim. Ekipten kastimiz ögrencilerimizden mezunlarimiza, akademik ve idari insan kaynagimiza ve sehrimizin tüm bilisenlerine kadar birbiri ile uyum içerisinde çalisan büyük bir ekibin, uzun zaman zamana yayilan disiplinli çalismalari ile ortaya çiktigini ifade etmek isterim. Elbette sehrimizdeki bu konsensüsü saglayan Sayin valimiz Nurtaç Arslan hanimefendi basta olmak üzere tüm bilesenlerimize tesekkür etmek istiyorum. Tabii ki ögrencilerimiz, mezunlarimiz, akademik ve idari insan kaynaklarimizin yogun emek ve gayretleri ile ulastigimiz bir nokta. Aslinda her sey bir iklim meselesi. Yani politika metinleri belirlersiniz, planlar yaparsiniz, stratejiler üretirsiniz ama bu planlariniz, politika belgeleriniz, stratejilerinize uyum saglayacak, cani gönülden benimseyecek, o stratejiler istikametinde hareket edecek bir iklimi olusturmak çok önemli. Bartin Üniversitesi ailesinin tüm bilesenleri, en yüksek katkiyi sunmak için canla basla gayret göstermesi, bu basarimizin yereldeki en büyük itici gücü olmustur.”

Basarida YÖK’ün etkisi

Rektör Prof. Dr. Uzun, dünyanin en basarili üniversiteler listesine etkili giris yapan BARÜ’nün basarisinda YÖK’ün de büyük destegi oldugunu anlatarak, “Bartin sehrindeki bu çerçeveye ek olarak onu da kapsayan bir Yüksekögretim çerçevemiz var. Özellikle son yillarda yüksek ögretimin kalite odakli büyüme stratejileri ve YÖK baskanimiz liderliginde ortaya konulan vizyon, özellikle veri temelli stratejiler üretme, uluslararasilasmaya verilen önem de aslinda arkamizdaki bir diger itici güç olarak ortaya çikmaktadir. YÖK baskani Prof. Dr. Erol Özvar hocamiza ve YÖK üyelerine tesekkürlerimizi sunuyoruz” ifadelerini kullandi.

En temel faktör “Türkiye Yüzyili” vizyonuna olan inancimiz oldu

Rektör Uzun, basaridaki en temel faktörün ise Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan önderliginde ortaya konan “Türkiye Yüzyili” vizyonu oldugunu anlatarak, “YÖK’ü de kapsayan bir çerçeve daha var ki, Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde Türkiye metaforu ile ortaya konan vizyondur. Bu vizyonun içini dolduran pek çok bilesen var. Savunma sanayindeki basarilardan tutun, TEKNOFEST’teki tüm kitlelere, bütün kilcallara kadar gençlerimize asilanan özgüven. Bütün bu iklim, Türkiye Yüzyili metaforu ile ortaya konan vizyon arkamizdaki en temel itici gücümüz. Bu noktada Sayin Cumhurbaskanimiz’a da sükran borçluyuz. O’nun ortaya koydugu hedefler ve stratejiler istikametinde her birimiz bulundugumuz yerden buna katki sunmaya çalisiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Dezavantajlara ragmen birliktelik basari getirdi

Prof. Dr. Uzun, bölge üniversiteleri ile saglanan birligin de basarida önemli etki oldugunu kaydetti.

Uzun, “Her durumun kendi içerisinde avantaj ve dezavantajlari var. Bizim buradaki yüksek is birliginin ortaya konulmasi bizim en büyük avantajimiz. Sehirde bahsettik ama bölgemizde de oldukça yüksek bir is birligimiz var. Bati Karadeniz Üniversiteler Birligimiz var. Belli periyotlarla bir araya geliyoruz. Çevremizdeki tüm üniversitelerin bu listede yer aliyor olmasi da avantajimiz oldu. ‘Birbirimizden ögrenerek, gelisiyoruz’ diye bir sloganimiz var. Birbirimizin iyi yaptigi örnekleri ortaya koyuyor, bu tecrübeleri yeniden tecrübe etmeden, faydalanarak ilerliyoruz. Bati Karadeniz Üniversiteler Birligi olarak Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Bolu Abant Izzet Baysal Üniversitesi, Düzce Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Sakarya Uygulamali Bilimler Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi gibi çevremizdeki tüm üniversitelerin tecrübelerini bir araya getirerek olusturdugumuz sinerji ile elde edilen bir basaridir. Bazi eksiklerimiz olabilir ama onlari da yine isbirliklerimiz ile tamamliyoruz” diye konustu.



5 yil boyunca 5 ana kriter 17 baslikta takip edildiler

Rektör Uzun, listeye girmek isteyen üniversitelerin 5 yil boyunca 5 zorlu ana kriteri ve 17 baslik altinda toplanan sartlari yerine getirilmesi halinde basvuru yapabildigini hatirlatarak, “Bu listeni belli kriterleri var. 5 ana kriteri var. Egitim ögretim, arastirma çevresi, arastirma kalitesi, endüstriden elde edilen gelir ve uluslararasi görünüm. Bunlarin altinda da alt kriterler var. Toplam 17 baslik altinda toplaniyor. Basvurabilmek için 5 yil belli sartlari saglamaniz gerekiyor. 5 yil boyunca temel sartlari sagladiktan sonra basvuru yapabiliyorsunuz” dedi.



Türkiye’den 75 üniversite listede

BARÜ ile birlikte Türkiye’den 75 üniversitenin listeye girme basarisi gördügünü de vurgulayan Uzun, basarinin sadece BARÜ’nün degil Türkiye’nin basarisi oldugunu kaydetti.

Rektör Uzun, “2018 yilinda 25 üniversite bu listede yer alirken, 2024 yili listesinde 75 üniversite, yani 3 kata yakin bir artis var. Buradan da Türkiye’deki gelisim ve degisimi, çok rahatlikla izleyebiliyoruz. Evet sartlar zorlasiyor ama Türkiye’de gelistirdigi kendine özgü stratejilerle, is birligini arttirarak, birbirinden ögrenerek, güçlüklerin üstesinden gelmeye gayret gösteriyor. Özellikle son dönemde Türk ögretim sisteminde yasanan genisleme ile birlikte tüm illerimize üniversiteler açildi. Bu üniversiteler, henüz emekleme asamasindan, yürüme asamasina yeni yeni geçiyorlar. Buna ragmen hizla da dünya listelerine giris yapmaya basladilar. Bu kadar genç üniversitelerden beklentiler noktasinda kamuoyunun biraz daha sabirli ve dikkatli olmasi gerekiyor. Gördügümüz gibi Anadolu’da pek çok üniversite artik bu listelerde. Önümüzdeki kisa, orta ve uzun vadede çok daha iyi örneklerini görecegiz. Daha önce ‘ilk 500’te üniversitelerimiz yer almiyor’ tartismalarini yasarken bugün ise ilk 400’de 3 üniversite ilk binde 11 üniversite var. Bartin Üniversitesi de hemen ilk binin arkasinda, Türkiye’nin 12. üniversitesi olarak yer aliyor. Bu tür iyi örneklerini önümüzdeki süreçte, çok da fazla görecegiz. Türkiye dünyada ABD, Japonya, Hindistan, Çin ve Ingiltere gibi ülkelerin ardindan en fazla listeye üniversite sokan 7. ülke. Bu sayilar, giderek artacaktir. Bu özgüven ve gayretle birlikte örnekler artarak, Türkiye Yüzyilini ete, kemige büründürecek çalismalarin hizla sürecegine inaniyorum” seklinde konustu.



Yeni sezona dev hedefler

Uzun, basariyi sürdürebilir kilarak, daha yukarilara çekmenin daha önemli oldugunu vurgulayarak, yeni sezonda daha büyük hedeflerle çalismayi sürdüreceklerini kaydetti.

Uzun, hedefleri ise söyle açikladi:

“Basariyi yakalamak kadar onu sürdürebilmek de çok önemli. Bugün çok mutluyuz, gururluyuz. Ayni zamanda üzerimizde büyük de bir sorumluluk var. Çünkü basarinin sürdürebilirligini saglamak en az onun kadar önemli, hatta daha da önemli. Dolayisiyla bugün çok mutluyuz ama yarindan itibaren kaldigimiz yerden devam edecegiz. Yakaladigimiz basariyi önce sürdürebilir hale getirebilmek, daha sonra da daha yukarilara tasiyacagiz. Önümüzdeki hedeflerden biri elbette ilk bin içerisinde yer alabilmek. Diger üniversitelerimizle birlikte gayretin içerisinde olacagiz. Inaniyorum ki birbirimizden ögrenerek, çok daha iyi noktalara gidecegiz. Biz kendimize güveniyoruz. Çok nitelikli bir egitim veriyoruz. Biz inaniyoruz, ümit ediyoruz ki bundan sonraki süreçte ögrenciler için tercih edilirligimiz artacaktir. Bugüne kadar da çok nitelikli isler yaptik. Bizlerin uluslararasi ölçekte rekabet edebilirligi oldukça önemli. Kendimizi gelistirerek rekabet gücümüzü her geçen gün daha da ileri noktalara tasiyoruz. Ögrenci dedigimizde sadece ÖSYM sinavi ile gelen ögrencilerimizi kastetmiyoruz. Dünyadan çok farkli ülkelerden de ögrencilerin tercihi olabilmek hedeflerimiz arasinda. Bugün itibariyle Bartin üniversitesinde 72 farkli ülkeden 2 bine yakin ögrencimiz var. Bu çesitliligi de artirip daha nitelikli ögrencileri cezbedecek çekim merkezi haline gelme arzusundayiz. Bölgemizdeki tüm üniversiteler aslinda bu sekilde hareket ediyor. Dolayisiyla Türkiye bir çekim merkezi haline geliyor. Bölgemizdeki bir basari, YÖK’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin de basarisi. Bu suurla katki sunma gayretinde olmaya devam edecegiz.”