Minik Öykü'yü Enkazdan Kurtaran Ekip, Aylar Sonra Yasadiklarini Anlatti
Hatay’daki depremin 2. günü göçük altindaki annesinin cansiz bedeninin ardindan 5 saatlik ugras sonucu babasi ile kurtarilan 4 yasindaki Öykü’nün yasama tutunmasini saglayan Denizlili gönüllü ekip, felakette yasadiklarini unutamayinca profesyonellige adim atti.

Hatay’in Antakya ilçesinde bulunan binada depremin ikinci günü süren arama kurtarma çalismalarinda iki kisinin sag ve bir kadinin cansiz bedeni çikarildi. Çalismalarin devam ettigi esnada bir çocuk sesinin gelmesi üzerine bölgede bulunan AFAD Denizli gönüllü ekibi, sesin geldigi noktaya yöneldi. Çalismalarin 5 saat boyunca aralik vermeden sürdüren Denizlili gönüllüler, çabalarinin ardindan 4 yasindaki Öykü Ada Kilinç’a ulasti. Hiçbir seyden habersiz sadece yüzündeki umutlu güzel gülüsü ile göçükten çikartilan Öykü’nün annesinin cansiz bedeni memleketi Manisa’ya bagli Sarigöl’de defnedildi.
Depremin ardindan felaketin yasandigi bölgeye gidenler, sahit olduklari anlari bir türlü unutamiyor. Denizlili gönüllüler, enkazdan çikarken yüzündeki umut ve tebessümü gördükleri Öykü’nün ardindan profesyonellige ilk adimlarini atti. Binlerce Öykü’nün hayatina dokunmak isteyen gönüllü ekip, Denizli’de SAR arama kurtarma il temsilciligini için adim atti. Gönüllüler, simdiki hedeflerinin ise kendileri gibi gönüllü veya profesyonel çalismak isteyenleri bir arada bulusturmak olduklarini açikladi.
“Küçücük bir deligin içerisinden önce Öykü’yü sonra babasini sag aldik”
6 Subat’in hemen ertesi günü Hatay’a canlar kurtarmak için yola çikan ve ulastigi bölgede Öykü isimli kiz çocugunu kurtardigi anlarda çekilen fotograf karesi ile hafizalara kazinan SAR görevlisi Mustafa Yildirim, “6 Subat depreminden sonra içinde bulundugumuz sikintilar ile alakali, bir grup kurmaya çalistik. Akreditasyon saglamak için de kendime SAR kurulusunu bulduk. Su anda Denizli’de temsilcilik olusma durumda ve il genelinde gönüllü sayimizi artirmak için çalismalarimizi sürdürüyoruz. Biz AFAD’a bagli olarak Hatay’da görev yaptik. Bölge girdigimiz de gördügünü yikimlar, insanlarin mutsuzluklari ve çaresizlikleri bizi akreditasyon seviyesine gelmemize tesvik etti. Öykü adinda küçük bir kizimiz vardi. Küçücük bir deligin içerisinden önce Öykü’yü sonra babasini sag aldik. Onlari gördükten sonra bizim ekibimizin tamami kendimize ait bir grup olusturmak, daha rahat ve hizli hareket etmek istedik. Bu bir hastalik, bir kere size bulasti mi birakamiyorsunuz. O yüzden herkesi bu hastaliga davet ediyorum" dedi.
“Bu sürece baslamam Hatay depremi ile birlikte oldu”
Yüzyilin felaketinin ardindan insanlarin hayatlarina dokunmaya devam edecegini anlatan Defne Uysal, “Hedefimiz afet ile dogal afetlerde dogru ve etkin arama kurtarma süreci gerçeklestirmektir. Bizi dinleyen 18-60 yas arasi herkesi ekibimize gönüllü olmaya davet ediyorum. Unutmayalim ki birlikte daha güçlüyüz. Hatay’da birçok seyini kaybetmis insanlar vardi. Bu süreçten sonra oradaki insanlarin hep bu sekilde yasamak zorunda kalmalari benim içimde bir sey uyandirdi. Bu sürece baslamam Hatay depremi ile birlikte oldu. Hatay’da baslayan süreç ile birlikte baskilarin hayatina dokunmaya devam edecegim” diye konustu.
“Her ne kadar egitim almis olsak ta gördüklerimiz karsisinda dehsete düstük”
Onlarca vatandasi enkazdan sag kurtulmasini sagladiklarini söyleyen Mehmet Kemal Metin, “6 Subat sabahi uyandigimiz da deprem oldugunu ögrenince, aldigimiz egitimler çerçevesinde hemen Hatay’a gittik ve çalismalara basladik. Her ne kadar egitim almis olsak ta gördüklerimiz karsisinda dehsete düstük. Enkazda bir hafta çalistik ve 10’dan fazla canli çikarttik. Hatay’dan dönükten sonrada bunun unutulmasini istemedik. Daha çok kisi egitim alsin, daha çok kisiye müdahale edilsin ve kurtarilsin istedik. Bunun için böyle bir temsilcik isine girdik. Özellikle Hatay’da Öykü isimli bir kiz çocugu enkazdan çikarttik. En çok bizi o etkiledi ve hayata tutunusu etkiledi. Denizli’ye geldikten sonra Öykü ile görüsmeye devam ettik. Kendisi su anda ailesi ile Manisa’da yasiyor. Bazen biz Manisa’ya ziyarete gidiyoruz ve bazen de onlar bizi ziyarete geliyorlar. Öykü’nün hikayesi, egitimlere devam etmemizi ve egitim vermemizi sagladi” ifadelerini kullandi.
