Bahçesini Kendi Için Yasam Alanina Çevirdi Açiklamasi Dogada Kemiklesmis Odunlara Çesitli Sekiller Veriyor
Bingöl’de yasayan Yilmaz Kaya (53), küçük yaslarda babasinin tiras oldugu firçayi resim firçasina dönüstürmesiyle basladigi sanata, dogada buldugu kemiklesmis odunlara çesitli sekiller vererek sürdürüyor.

Rahmetli babasinin marangoz olmasindan dolayi ahsapla, dogayla iç içe büyüyen Kaya, resim yapmaya da ilk olarak babasinin tiras oldugu firçayi resim firçasina dönüstürmeyesiyle basladi.
Tahta bir parçayi da o dönemlerdeki imkansizlardan dolayi tual olarak kullanan Kaya, simdilerde dogada buldugu kemiklesmis odunlara çok fazla müdahalede bulunmadan hayvan figürleri yapiyor. Yaklasik 3 dönümlük bahçesindeki barakada çalismalarini yapan Kaya, kendi yetistirdigi su kabaklariyla gramafon, abajur, avize, bayan kol çantasi gibi ürünler de yapiyor.
Dere yataklarindan, daglardan buldugu odunlara timsah, su samuru, yilan, goril yüzü gibi hayvan sekilleri veren Kaya, odun parçalarinin çok fazla orijinal yapisini bozmadan hayal gücüyle yaptigini söylüyor.
’’Imkansizliklar içinde sanatsal faaliyetler yürütmeye çalistim’’
Sanata olan ilgisinin nasil basladigini IHA muhabirine anlatan Kaya, “Küçük yaslarda sanata duydugum ilgi, hikayem resimle basladi.
Imkansizliklar içinde sanatsal faaliyetler yürütmeye çalistim. Ilk yaptigim, unutmadigim babamin sakal firçasiyla yaptigim resim firçasiydi. Kontapilak parçasini tual diye kullandim. Tabi malzeme arayisim dogada daha çoktu. Dere yataklarinda, daglarda odun parçalari, agaç parçalari, kemiklesmis, ruhunu birakmis odun parçalarindan hayal gücüyle bir sey üretmeye çalistim, hayvan figürleri olusturmaya basladim. Odun parçasinin dogal yapisina fazla dokunmadan yaptim. Bazen dogada kendini anlatiyor sanat. Orijinal yapisiyla, hayal gücüyle bütünlestigi zaman gerçek sanatin dogada oldugunu kesfettim” dedi.
Halk Egitim Merkezinde kurslar düzenledi
Bahçesinde ektigi su kabaklariyla da çesitli ürünler çikartan Kaya, bu alan üzerine kurslar vermeye devam ettigini aktardi. Kaya, “Yaklasik 3 dönüm üzerindeki derme çatma barakada ve bahçemden beslenerek yaptigim geri dönüsüm malzemeleriyle bir seyler yapmaya basladim. Özellikle, kümes hayvanlarina, kedilere barinak yapmaya basladim. Kendi bahçemde ektigim su kabaklari var. Bunlarla farkli ürünler gelistirmeye çalistim. Gramafon, abajur, avize, bayan kol çantasi gibi ürünler çikardim. Dogadan kazandiklarimizi modernize bir hale getirerek sunmaya çalistim. Bu isimi daha genis alanlara yaymak için kurslar vermeye basladim. Halk Egitimi Merkezinde kurslar düzenledik. Suanda da Gençlik ve Spor Il Müdürlügü bünyesinde kurdugumuz atölye ile su kabagi ve ahsapla ilgili egitimler vermeye basladim” diye konustu.
