Nevsehir'de 700 Yasindaki Dut Agaci, Zamana Meydan Okuyor

Nevsehir’de bulunan 700 yasindaki karadut agaci zamana karsi meydan okumaya devam ediyor. Yedi asirdir tüm dis etkenlere ragmen yikilmadan aylakta durmayi basaran agacin dut agaci olmasi ise dikkat çekiyor.

Nevsehir'de 700 Yasindaki Dut Agaci, Zamana Meydan Okuyor
Nevsehir’in Hacibektas ilçesinde bulunan 700 yillik karadut agacinin Aleviler tarafindan, Hoca Ahmet Yesevi’nin Türkistan’dan firlattigi kökten yetistigine inaniyor. Hacibektas ilçesinde bulunan Hacibektas-i Veli’nin türbesinin de bulundugu Hacibektas-i Veli Müzesi’nin Balim Türbesi önünde bulunan tarihi karadut agaci, müzeye gelen ziyaretçilerden de büyük ilgi görüyor. Rivayete göre; Türkistan’da Hac Bektas-i Veli’nin yetistigi ocak olan Hoca Ahmet Yesevi Ocagi’nda, Hoca Ahmet Yesevi yanmis bir kök firlatiyor ve kendisinden sonra gelecek olan zatin o kökün düserek yeserdigi yeri bulup orayi yurt edinmesini istiyor. Bunun üzerine Haci Bektas-i Veli Türkistan’dan yola çikiyor, Arap Yarimadasi’nda ve Anadolu’nun bazi yerlerinde bu kökün düstügü yeri ariyor. Inanisa göre; Haci Bektas-i Veli, Türkistan’dan Hoca Ahmet Yesevi’nin firlattigi yanmis kökü Hacibektas ilçesinde buluyor. O kök zamanla büyüyerek simdiki halini alarak büyük bir karadut agacina dönüsüyor. Haci Bektas-i Veli de daha sonra ocagini buraya kuruyor ve buradan dünyaya hosgörüsünü savuruyor.

Dergâh içerisinde bulunan karadut agacinin 1990 yilinda anit agaç olarak tescil edildigini söyleyen Nevsehir Haci Bektas Veli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Halk Bilimi Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Kübra Yildiz Altin, “Agacin bulundugu bölgede Balim Sultan Türbesi var. Bu nedenle burasi kutsal sayilan bir alan. Karadut, türbelere agaç dikme geleneginin devami olarak dikildigini düsünüyoruz. Yaptigimiz çalismalarda Hacibektas ilçesinde bulunan türbeler çevresinde yaslari 200 ile 400 arasinda degisen 4 karadut agacinin oldugunu tespit ettik. Buradaki karadut agaci anlatmalara ve rivayetlere konu alan bir agaç. Haci Bektas Veli’nin Anadolu’ya gelmesine vesile olan agaç olarak anlatimlarda geçiyor. Bu agaçta bir takim sembolik anlamlar var. Bir tarafinin canli sekilde meyve vermesi hayati ve yasami, diger tarafinin kuru olmasi ölüm içinde hayatin, hayatin içinde de ölüm oldugunu simgeliyor. Ayrica her zaman bir umudun olduguna dair inanisin sembolik olarak da tasavvuf geleneginde önemli bir anlama sahip” seklinde konustu.

Kaynak: İHA