Bakan Özer Açiklamasi 'Milli Egitim Bakanligina Bagli Birimlerden 8 Bin 269 Ürünümüz Tescil Edildi'
Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, yilbasinda 7 bin 500 ürünün tescilinin alinmasi konusunda hedef koyduklarini belirterek, “Su an 2022 yilinda Milli Egitim Bakanligina bagli birimlerden Türk Patent ve Marka Kurumu tarafindan ürün tescili yapilan ürün sayisi, 8 bin 269’dur. bu süreçler otuz kirk yil önce yapilmis olsaydi Türkiye’nin gelebilecegi rekabet gücünün ne kadar kuvvetli olacagini düsünün” dedi.

Yarismaya, 61 farkli ilden Milli Egitim Bakanligina bagli okullarda egitim gören ögrenciler tarafindan toplam 1035 patent ve faydali model basvurusu yapildi. Patentle Türkiye’nin üniversite ayaginda gelen basvurulari ikiye katlayan söz konusu yarismada patent ve faydali modelleri ile ilk 30 arasinda yer alarak jüri tarafindan ödül layik görülen lise ögrencileri için ödül töreni düzenlendi.
Yeni modeller üretme ve problem çözme yeteneklerinin gelismesi amaci da gözetilen yarismanin ödül törenine Milli Egitim Bakani Mahmut Özer ve Sanayi Bakani Mustafa Varank’in yani sira yarismaci ögrenciler ile velileri yer aldi.
Ülkelerin en güçlü sermayesinin beseri sermayesi olduguna vurgu yapan Özer, "Beseri sermayenin de niteligini arttirmada kullanilan en önemli enstrüman, egitimdir. Onun için ülkeler, egitimdeki tüm kademelerde çag nüfusunun yüzde 90’nin üzerindeki kitleyi mümkün oldugu kadar egitim sistemine dâhil etmek isterler çünkü beseri sermayesinin niteligi arttigi zaman ülkelerin rekabet gücü artar. Ülkelerin refah seviyesi artar. Gariptir, bugün rekabet etmis oldugumuz OECD ülkeleri bu süreçleri 1950’li yillarda, yani Ikinci Dünya Savasi’ndan sonra tamamlamis olmasina ragmen Türkiye, 70 yillik gecikmeyle ancak bu sürece dâhil olabilmistir" dedi.
Türkiye’nin okul öncesinden yüksekögrenime, egitimin tüm kademelerinde okullasma oranlarinda büyük bir gelisme kaydederek OECD ülkelerinin seviyesine ulastigina isaret eden Bakan Özer, basörtüsünden katsayi uygulamasina egitime erisimle ilgili son yirmi yilda birçok anti demokratik uygulamaya son verildigini ifade etti.
Milli Egitim Bakanligi olarak çocuklarin akademik niteliklerini sürekli yükseltmenin yani sira toplumun degerlerini, kültürünü bilen, devletine, milletine saygili nesiller yetistirmek için çok büyük çaba sarf ettiklerini ifade eden Özer, "Ayni zamanda son yillarda özellikle ülkelerin rekabet edilebilirliklerindeki en kritik alan olan fikri mülkiyet ve sinai haklara özel ehemmiyet gösteriyoruz. Iste mesleki egitimde yapmis oldugumuz o açilim, 28 Subat sürecinin yerlere sermis oldugu mesleki egitimi ayaga kaldirdiktan sonra fikri mülkiyet ve sinai haklardaki ilk atilimi meslek liselerimizden yaptik o gün" diye konustu.
Türkiye’nin mesleki egitim alaninda fikri mülkiyet ve marka tescili konusunda geldigi noktaya isaret eden Bakan Özer, artik meslek liselerinde inovatif yaklasimlarla fikri mülkiyet çalismalarinin çok yaygin bir sekilde devam ettigini söyledi.
Milli Egitim Bakanligina bagli tüm kurumlarda mülkiyetle ve sinai haklarla ilgili, kültürün zenginlestirilmesiyle ilgili genis bir çalisma yaptiklarini dile getiren Bakan Özer, "Burada en büyük yardimcimiz Sanayi ve Teknoloji Bakanligimiz ve Türk Patent ve Marka Kurumu oldu. Tüm uzmanlariyla birlikte il milli egitim müdürlerimize, ilçe milli egitim müdürlerimize, sube müdürlerimize, okul müdürlerimize tüm Türkiye’de fikri mülkiyet ve sinav haklarinin ne oldugu, bu süreçlerin nasil ele alinabilecegiyle ilgili çok ciddi destekler verdiler. 2022 yilina girerken bizim hedefimiz, 7 bin 500 tane ürünün tescilinin alinmasiydi. Su an 2022 yilinda Milli Egitim Bakanligina bagli birimlerden Türk Patent ve Marka Kurumu tarafindan ürün tescili yapilan ürün sayisi, 8 bin 269’dur. Biz 7 bin 500 hedefimizi astigimiz gibi bir asamaya daha gittik, bu tescili alinan 74 ürünün de ticarilestirilmesini saglamis olduk. Eger bu süreçler otuz kirk yil önce yapilmis olsaydi Türkiye’nin gelebilecegi rekabet gücünün ne kadar kuvvetli olacagini düsünün. Temel egitimde, ortaögretimde bu inovatif yaklasimlarla ögrencilerimizi yetistirdigimiz zaman, tüm okullarimizda kalite süreçlerinin çok daha güçlü olmasini sagladigimiz zaman bu kültürün aynisi yüksekögretim asamasina da aktarilacak ve ülkemiz çok daha güçlü hale gelecektir" degerlendirmesini yapti.
“Togg, Türkiye üretilen diger araçlardan farkli olarak tüm fikri ve sinai mülkiyet haklari ile Türkiye’nin otomobilidir”
Bakan Varank ise burada yaptigi konusmasinda, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in Togg’un ilk seri üretim bandindan inme tarihini 29 Ekim olarak duyurdugunu hatirlatarak, sunlari söyledi:
“Bundan hepimiz ziyadesi ile memnun olduk. Hepimiz ziyadesi ile gururlandik. Togg’a baktigimizda Türkiye’de üretilen ilk araç olmadigini görüyoruz. Su anda birçok otomobil markasi Türkiye’deki fabrikalarda Türk emekçileri tarafindan yeni yeni otomobiller üretiyor. Sevinçliyiz çünkü ikisi arasinda çok büyük bir fark var. Togg’un fikri ve sinai mülkiyet haklarina bizim ülke olarak sahip olmamizdir. Togg, Türkiye üretilen diger araçlardan farkli olarak tüm fikri ve sinai mülkiyet haklari ile Türkiye’nin otomobilidir. Biz bu araçta bir degisiklige gitmek istedigimizde birilerine sormak mecburiyetinde degiliz. Herhangi bir parçasini yerlilestirmek istedigimizde birilerinin kapilarinda beklemek mecburiyetinde degiliz. Bugün Türkiye’de 2 milyon araç üretme kapasitesi var. Ama bütün bu araçlarin fikri mülkiyet haklari yabanci ülkelere ait. Bugün emin olun 4-5 kisinin çalistigi sirketlerin gelistirdigi teknolojileri, ‘Bu çok ciddi bir teknoloji, biz bunu aracimiza takarsak katma deger olustururuz’ diyerek Togg’a entegre edebiliyoruz.”
Konusmalarin ardindan Bakan Varank, Bakan Özer’e Türkiye’nin sinai mülkiyet sistemine sagladigi katki için plaket takdim etti. Sonrasinda TÜBITAK Baskan Yardimcisi Prof. Dr. Ahmet Yozgatligil, TÜRKPATENT Paten Dairesi Baskani Salih Bektas, Özyegin Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve Girisimcilik Direktörü Ismail Ari, Avrupa Patent Vekili Arzu Akalin, Patent ve Marka Vekilleri Dernegi Yönetim Kurulu Baskani Ugur Yalçiner ve Teknoloji ve Lisans Yöneticileri Dernegi Genel Sekreteri Murat Idal’in jüriligini yaptigi yarismanin ödül törenine geçildi.
26’nci olduguna sasirdi
“Çok Amaçli Poligon Ayna Sistemi ile Hizli ve Yüksek Çözünürlüklü Lidar (Isik Algilama ve Menzil)" projesi ile Ankara Fen Lisesi ögrencisi Haluk Baran Akbulut, yarismada 26’nci oldugunun anons edilmesinin ardindan sasirarak tepki gösterdi. Ayni proje ile dünya dördüncülügü aldigini dile getiren Baran, “Ben projeme 2-3 yilimi verdim. Nasil seçilemiyorum anlam veremiyorum. 26’ciligi mi hak ediyorum? Sanayi ve Teknoloji Bakani (Mustafa Varank) ile görüsmüstüm zaten daha önce” ifadelerini kullandi.
Bunun üzerine Bakan Varank, “Burada süreçleri kim yönetiyor? Bagimsiz bir jürimiz var. Bu insanlar da Türkiye’de profesyonel olarak bu isleri yapan insanlar. Türkiye’nin degerleri aslinda. Onlar bir araya geliyorlar, degerlendirme süreçlerini yapiyorlar. Sen bizim gönlümüzde birincisin. Insallah çok daha basarili olursun. Biz sizlere desteklerimizi sürdürecegiz ama süreçleri biz yönetmiyoruz” diye cevap verdi.
Lise ögrencisi Akbulut ise jürilerin o kadar yetkin olmadigini belirterek, “Çünkü eger adimi aratirsaniz eger yaptigim seyleri görebilirsiniz” dedi.
Akbulut, Bakan Özer ve Bakan Varank ile ödül alirken hatira fotografi çekilmesinin ardindan salondan çikti.
Program, yarismada derece elde eden ögrencilere ödül verilmesinin ardindan ögrenciler ve protokolün hatira fotografi çekilmesinin arindan son buldu.
