Geç Kaldiysaniz Da Korkmayin, Kanser Çaresiz Bir Hastalik Degil

Erken taninin önemini vurgulamak için üretilen “Kanserden korkma, geç kalmaktan kork” sloganinin hastalari korkuya sevk ettigini söyleyen Medikal Onkolog Prof. Dr. Bülent Karabulut, “O yüzden de geç kaldigini düsünen kimi hastalar bizlere basvurmuyor. Demek ki bu slogan yanlis ve her zaman umut var. Kanser çaresiz bir hastalik degil. En geç kalan hastalarda bile yapilacak çok sey var” dedi.

Geç Kaldiysaniz Da Korkmayin, Kanser Çaresiz Bir Hastalik Degil


“Kanser fobimiz var”

Kent Onkoloji Merkezi Koordinatörü Medikal Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Karabulut, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftasi’nda hastalarin moral bulacagi açiklamalar yapti. “Kanserden korkma, geç kalmaktan kork” sloganini yillardan beri elestirdigini belirten Karabulut, Türk toplumunda kanser fobisi oldugunu söyledi.

Zaten korku temelli bir toplumuz diyen Karabulut, “Peki, geç kalmis bir hasta ne yapsin, korksun mu? Bu sloganin altinda korku var. O yüzden de hastalarin bir kismi da geç kaldiysam diye bizlere basvurmuyor. Aslinda geç kalmaktan da korkmayin dememiz gerekmez mi? Kanserden koruyucu tedbirleri almak; dogru beslenmek, dogru yasamak, kötü aliskanliklardan uzak durmak, spor yapmak, günes isinlarindan korunmak, radyasyondan korunmak ve ideal kiloda olmak gerekir. Bunlar koruyucu önlemlerdir. Bunlari yapamazsak tarama programlari var. Erken teshisi hedeflemek, çok daha önemlidir. Ancak geç kaldiginiz zaman da korkun demememiz lazim. Çünkü hastalar hangi asamada gelirse gelsin her asamada yapilacak bir sey var” dedi.



“Hastalarin yüzde 70 ile 80’i sifa buluyor”

Prof. Dr. Karabulut, son 20 yilda kanser tedavisindeki gelismelere ve basari oranlarindaki artislara dikkat çekti. Yaklasik 20 yillik onkoloji uzmani oldugunu ve ilk uzman oldugunda hastalarin yüzde 20’sinin sifaya kavustugunu kaydeden Prof. Dr. Karabulut sözlerini söyle sürdürdü: “O yillarda elimizde hiçbir alternatif ilaç yoktu. Simdi hastalarin yüzde 70’i, hatta yüzde 80’i tam sifaya kavusabiliyor ve çok uzun süreli yasayabiliyor. Kanser kroniklestirilebiliyor Tabii ki her hastada degil. Hala kaybettigimiz hastalar var. Ama bu oranlar bile kanserin ölümle es deger tutulmamasi gerektigini gösteren bir sey. Moleküler testler var, akilli ilaçlar var ve çok popüler olan immünoterapi dedigimiz insanin kendi bagisiklik sisteminin kanser hücresini taniyarak elde edilen çok basarili sonuçlar var. Bunun da ötesine gidecek. Çok hizli yol aliyoruz. Sadece su 20 yilin özeti yüzde 20 sifadan yüzde 70 sifaya çikabiliyorsa kanserin gelecegi de çok parlak demektir. Hiçbir sekilde umutsuzluga kapilmasinlar. Her zaman umut var. En geç kalan hastalarda bile yapilacak çok sey var. Sadece akil ve bilimde kalsinlar. Aklin ve bilimin olmadigi yerde macera vardir. Macera daima dibi belli olmayan kuyuya benzer. Insanlar maddi zararlarin ötesinde kendilerine fiziksel olarak zarar da verebiliyorlar. Kendilerini bir ticaret metasi olarak göstermesinler. Duygularini sömürtmesinler.”

Öte yandan kanserin bütüncül yaklasim gerektirdigini vurgulayan Medikal Onkolog Prof. Dr. Karabulut, hastalara tedavi için multidisipliner ekibe sahip donanimli merkezlerde tedavi olmalarini önerdi.
Kaynak: İHA