Doç. Dr. Adem Palabiyik'tan 'Gezi Olaylari Ve Kavala Davasi' Açiklamasi
Sosyolog Doç. Dr. Adem Palabiyik, Gezi olaylarinin siradan bir vaka olmadigini, iddianameye bakilinca ciddi bir örgüt aginin oldugunu belirterek, “Muhalefetin Kavala feverani, 15 Temmuz darbe girisimi ve Gezi olaylarini selamlamadir. Tedbirli olunmali” dedi.
Palabiyik, “Osman Kavala, Gezi iddianamesinde oldukça önemli bir yerde duruyor. Çünkü CANVAS isimli bir yapilanmanin önemli bir parçasi olarak Türkiye’de faaliyet gösteren alan içinde yer aliyor. CANVAS denilen yapi ise özellikle Soros tarafindan desteklenen bir nitelige sahip ve birçok ülkede farkli isimlerde faaliyet gösteriyor. CANVAS’in açilimi ‘Uygulamali Siddet Içermeyen Eylem ve Stratefler Merkezi’dir. Bu merkez Gürcistan’da YETER, Ukrayna’da ZAMANI, Kirgizistan’da BIRLIKTE, Iran’da OGGI, Rusya’da OBORONA ismiyle yer aliyor. Ve bu ülkelerde meydana gelen halk ayaklanmalarinda etkin bir rol oynuyor. Mesela Gürcistan’daki turuncu devrimini önemli bir parçasi olarak rol aldilar, ayrica Ukrayna ve Kirgizistan’da ciddi anlamda örgütlendiler. Türkiye’de ise OCOOPYTURKEY etiketi ile Taksim Dayanismasi adi altinda örgütlendiler. Fakat bu örgütlenme Wall Street süreci ile basladi.
ABD’de de etkili olmaya çalistilar ama izin verilmedi. 2012 yilindan itibaren özellikle OccopyTurkey sayfasi kullanima açildi ve yogun biçimde islevsel hale getirildi.
Taksim Platformu olusturuldu. Mesela ABD’de Wall Street eylemi ile birlikte Ayaklan Istanbul etiketi yine CANNAS isimli yapilarin Türkiye kolu olan Gezi Direnisi etiketi ile güncellenmeye baslandi. Mesela Misir devriminden sonra Sisi’yi destekleyen bir kesim yine CANVAS’a bagli yapilar tarafindan insa edildi. Hatta 2012 yilinda bazi isimler uzun süre Misir’da bulundu, bu isimler arasinda Osman Kavala da vardi. Osman Kavala o dönemde bazi isimler ile çok yakin çalisti ve bu isimler CANNAS denilen yapinin bilesenleriydi. Ivan Maroviç, Slobodan Djinovic, Jelena Djinovic, Breza Race ve bazi isimler özellikle arastirilmalidir. Bu isimlerin uçak kayitlarina bakildiginda CANVAS’in aktif oldugu ülkeler ile Türkiye arasinda mekik dokuduklari görülmüstür” dedi.
“Bu yapilar siddetsiz ayaklanmayi tesvik eder, Gezi de öyle oldu”
Açiklamalarina bu yapilarin özellikleri ile devam eden Sosyolog Palabiyik, sunlari ifade etti:
“CANNAS gibi yapilar siddete basvurmayi istemez çünkü yumusak geçis içeren bir devrimden yanadir. Mesela Gezi’de, halk konusmalari, muhalefet destek mektuplari, imzali basin açiklamalari, kitlesel imza kampanyalari, sloganlar, pankartlar, el ilanlari, alayci ödüller, grup lobileri, semboller ve renkler (siyahli kadin, vb.), ibadet ve tapinma (mesela Iftar yemegi düzenlenmisti), soyunmak, tiyatro gösterisi (M. A. Alabora oyun sergilemisti), gece nöbetleri, sahte cenazeler, sahte matemler, sessizlik, duran adam gibi yaklasik 200 adimdan bahsedilebilir ve bunlar CANVAS tarafindan bizzat öneriliyor. Gezi’de, yani OccopyTurkey veya Taksim Platformu’nda hepsini gördük. Açik Toplum Vakfi ile de Osman Kavala araciligi ile Türkiye’ye ciddi para aktarimi yapildi ve Gezi olaylari maddi olarak finanse edildi. Gezi’ye katilanlarin günlük ihtiyaçlari Açik Toplum Vakfi tarafindan, yani Osman Kavala tarafindan karsilaniyordu”.
“Davutoglu ve Babacan’da, Kavala’ya dava açanlar arasinda yer aliyor, hatirlanmali”
Osman Kavala’nin özellikle bazi isimlerle görüsmeler yaptigini sözlerine ekleyen Palabiyik, “Unutulmamalidir ki Osman Kavala o süreçte M. A Alabora ve Can Dündar gibi isimlerle sik sik telefonda görüsmüstür. Bunlar tesadüf degildir. Ayrica Kavala’nin, Soros destekli yapilarla koordinasyon içinde oldugu da çesitli ülkelere yaptigi ziyaretlerden de anlasilmaktadir. Kavala, 15 dakikalik Gezi olaylarina dair video hazirlatmis, kendisi de bu videoda konusmus ve videoyu bir yönetmene ileterek Erivan’daki film festivalinde gösterime girmesi için maddi destek saglayacagini ifade etmistir. Yine çesitli konulari görüsmek için M. A. Alabora’yi da ülke disina davet etmis ve her türlü giderleri Kavala karsilamistir. Kavala bununla kalmamis. O dönem bazi ögrencilere de destek olmustur fakat görüstügü ögrencilerin telefonlarinda Halk Kurtulus Cephesi ve Öcalan’in fotograflari çikmistir. Simdi sormak lazim, o dönem, AK Parti hükümetinde yer alan Ahmet Davutoglu ve Ali Babacan için Gezi eylemleri kabul edilebilir degildi de simdi mi kabul edilebilir oldu? Yahut Kavala simdi mi masum hale geldi? Kavala’nin, Gezi’deki rolü bu kadar iyi bilinmesine ragmen hala nelere itiraz edilir, anlasilir gibi degildir. Sosyologlar, toplumlari nelerin harekete geçirdigini iyi analiz eder, bu analiz sürecinde de terörize edilen olaylari ayirir. Gezi olaylari tamamen terörize olmus bir organizasyondu” seklinde konustu.