Bakan Yanik, New York'ta Kadin Kanaat Önderleri Ile Bir Araya Geldi

New York’taki Türkevi’nde kadin kanaat önderleri ile bir araya gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakani Derya Yanik, "Dünyanin en çok mülteci agirlayan ülkesiyiz ve çesitli ülkelerden 5 milyona yakin mülteciye, siginmaciya ev sahipligi yapiyoruz" dedi.

Bakan Yanik, New York'ta Kadin Kanaat Önderleri Ile Bir Araya Geldi
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakani Derya Yanik, ABD’nin New York kentinde bulunan Türkevi’nde kadin kanaat önderleri ile bir araya geldi. Bakani Yanik yaptigi açiklamada, iklim degisikliginin insan hayatini dogrudan ilgilendiren etkisinin oldugunu söyledi.

Bütün insanlarin bir araya gelip ortak probleme karsi ortak çözüm üretmesi gerektigini belirten Bakan Yanik, Türkiye olarak bu konuda çalismalari ciddiyetle sürdürdüklerini ve sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.



“Kitlesel hareketliligi gerektiren büyük olaylarda en çok etkilenenler kadinlar ve çocuklar”

Bakan Yanik, kitlesel hareketliligi gerektiren büyük olaylarda en çok ve ilk etkilenenlerin kadinlar ve çocuklar oldugunu vurgulayarak, “Nitekim pandemide de özellikle is hayatina baktigimizda isini ilk kaybeden ve daha sonra ise geri dönüste de en son dönen hep kadindir ya da aile içi siddette magdurlarin korunma mekanizmasinin daralmasi sebebiyle en çok etkilenenler yine kadinlardir. Tam kapanma dönemlerinde hane içerisindeki sorumlulugu öncekine göre daha çok artanlar kadinlardir. Dolayisiyla iklim degisikligi baglaminda baktigimizda da maalesef bundan ilk ve en çok etkilenecek olanlarin kadinlar ve çocuklar oldugunu varsayabiliyoruz. Dolayisiyla genel olarak bir mücadele takvimi olusturmak gerektiginin yaninda kadinlar ve çocuklar için de özellikli bir çalisma yapmamiz gerektigi önümüzde bir gerçek olarak duruyor” dedi.



“Insanligin faydasina olan her türlü birikimi çok önemsiyoruz”

Bakan Yanik, New York’ta hem Türk vatandaslariyla hem de kadin kanaat önderleriyle bir araya gelmekten dolayi mutlu oldugunu ifade ederek, “Bu bulusmalari önemsiyoruz. Bu bulusmalari iki sebeple önemsiyoruz. Birincisi, ABD’de yasayan Türk vatandaslarimizin hem yasadiklari ülkelere uyum saglamalari, yasadiklari yerlerde üreten bireyler olarak sosyal, ekonomik hayatin içerisinde yer almalari, hem de Türk kimligini unutmadan, Türkiye Cumhuriyeti vatandasi olmanin sorumlulugunu da tasiyarak bu yasadiklari yerlerde ülkeye entegre olarak sürdürmelerini önemsiyoruz. Ikincisi, sizlerle bir araya gelmek bizim için önemli çünkü insanligin faydasina olan her türlü birikimi çok önemsiyoruz. Bu kapsamda ABD ile Türkiye’nin iliskileri baglaminda baktigimizda iki ülkenin iliskilerinin olumlu seyrediyor olmasindan memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandi.

“ABD’nin müttefiklik iliskilerine uygun davranmasini bekliyoruz”

ABD ile geçmisten bugüne bir müttefiklik iliskisi oldugunun altini çizen Derya Yanik, “Özellikle enerji, güvenlik, terörle mücadele ve Covid-19 sonrasi birçok bölgesel ve küresel meselelere, ortak hedeflere sahibiz. Ancak PKK, PYD YPG, FETÖ terör örgütlerine karsi ABD’nin tutumunu maalesef olumlu degerlendirmemiz mümkün degil. Bu anlamda izledigi tutumun da müttefiklik ruhuyla bagdasmadigini ifade etmek gerekiyor” dedi.

Özellikle Türkiye’nin dünya barisina, bölge barisina olan saygisinin pek çok sinamadan geçtigini vurgulayan Yanik, “Bu anlamda bizim herhalde artik bu konudaki hassasiyetimizi ve samimiyetimizi ispata gerek kalmadigini düsünüyorum. Ayni sekilde ABD’nin de bu anlamda müttefiklik iliskilerine uygun davranmasini bekledigimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü hepiniz çok iyi bildiginiz üzere terör sadece terörün uygulandigi ülkeyi ya da magduru etkilemiyor. Aslinda insanligin tamaminda etkili. Herhangi bir yerde bir suç islediginde bundan o toplumun tamaminin etkilenmemesi mümkün degildir. Dünyayi da büyük bir toplum olarak düsündügümüzde aslinda hepimiz etkileniyoruz. Nitekim biz terörle mücadele çalismalarimizda, Cumhurbaskanimiz aslinda bunun altini çok israrla çiziyor, terörün çok bulasici ve hizli yayilan etkisi oldugunu, buna karsi ortak bir mücadele yapilmasi gerektigini ve bütün herkesin bir sekilde bu mücadelenin tarafi olmasi gerektigini en yüksek tonda sarf ettik, etmeye devam ediyoruz. Bu anlamda kanaat önderleri olarak Türkiye’nin nerede durdugunu sizlerin bilmesinin önemli oldugu kanaatindeyim” dedi.

Bakan Yanik, dünyadaki göç hareketlerinin her zamankinden yogun oldugunu ve her göç sürecinin yeni bir insani krize dönüstügünü belirterek, “Bu krizleri iyi yönetmek için dünya çapinda isbirligi ve koordineli bir çözüm ortakligi yapilmasi gerekiyor. Nitekim en son Ukrayna-Rusya krizi de bu anlamda bize ayni ihtiyaci ortaya koydu” ifadelerini kullandi.

“Çagrilarimizin arkasinda 5 milyon siginmaciya ev sahipligi yapmis olmanin tecrübesi var”

Günümüz itibariyla dünya üzerinde 26 milyondan fazla mülteci bulundugunu ve bunlarin yarisindan fazlasinin 18 yas altindaki çocuklar olduguna dikkat çeken Bakan Yanik, “Silahli çatismalar ve diger acil durumlardan en çok etkilenen gruplar kadinlar ve çocuklar. Bugün çesitli sebeplerle ülkemize siginan göçmenlerin de yaklasik yüzde 70’i kadin ve çocuklar. 2014 yilindan bu yana dünyanin en çok mülteci agirlayan ülkesiyiz ve çesitli ülkelerden 5 milyona yakin mülteciye, siginmaciya ev sahipligi yapiyoruz. Nitekim son yasanan olaylardan sonra Ukrayna vatandaslarinin da bir kisminin ülkemize siginanlara dahil oldugunu görüyoruz. Türkiye’nin siginmacilara ev sahipligi yapmak noktasinda ciddi bir tecrübesi ve ciddi bir mücadelesi var. Hem toplum olarak hem devlet olarak bu anlamda çok da önemli bir özveride bulunduk. Türkiye’nin özellikle çatisma bölgeleri, göç ve insan hareketliligi ile alakali söylediklerini bu anlamda bir tecrübeye ve yasanmis deneyime dayandigini, özellikle bilmenizi rica ediyorum” dedi.

Türkiye’nin uluslararasi topluma yaptigi çagrilarin sadece sözden ibaret olmadigini kaydeden Bakan Derya Yanik, “Bizim dünyaya ve uluslararasi topluma yaptigimiz çagrilarin arkasinda yaklasik 10, 12 yillik ve 5 milyon siginmaciya ev sahipligi yapmis olmanin tecrübesi var. O yüzden ne söyledigimizi bilerek söylüyoruz. Çatisma sebeplerini birlikte çözmeden, hiçbirimizin huzur bulmadigi bir dünyada yasamaya devam edecegiz” ifadelerini kullandi.

Bakan Yanik, “Anadolu topraklari tarihin her döneminde korunmaya ihtiyaci olan, zulümden kaçan herkese kucagini açmistir. Bizim bu anlamda hiçbir zaman din, etnisite, dil, renk ayrimimiz olmadi. Fakat Ukrayna-Rusya krizi degerlendirilirken saskinlik içerisinde izledigimiz gelismeler var. Mesela yorumculardan bir tanesinin ‘Avrupa’da oluyor bunlar, saçlari sari olan, gözleri renkli olan insanlar bile öldürülüyorlar’ gibi bir degerlendirmesi oldu. Oysa Bosna’da Avrupa’nin tam ortasiydi. Bosnaklarin da saçlari epey sari, gözleri de mavidir. Türkiye bugüne kadar tarihin en basinda 1400’lerde Sefaradlara, Ispanya’dan gelen Yahudi vatandaslara, ki hala ülkemizde yasamaya devam eden vatandaslarimizdir, sonrasinda dalga dalga yakin-uzak herkese hep kucagini açan bir ülkedir” dedi.



"Hepimizin ama özellikle uluslararasi kuruluslarin harekete geçmesi gerekiyor"

Bakan Yanik, “Fakat dünyanin geri kalanina baktigimizda göz rengi üzerinden, saç rengi üzerinden insanlara yardim edip etmemeyi degerlendirdigimizde karsimiza bambaska bir tablo çikiyor. Görüntüleri hepimiz görmüsüzdür ve iç parçalayan, yürek yakan görüntüler Kadinlarin, çocuklarin güvenligini saglayabilmek için canhiras bir yerden bir yere geçmeye çalistiklari görüntüleri görüyoruz. Yillardir Afganistan’da, Yemen’de, Myanmar’da, Bosna’da, Kirim’da, Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de, Afrika’nin çesitli bölgelerinde ve yakin zamanda Ukrayna’da kadinlar ve çocuklar savas ve yoksullukla bas etmeye çalisiyorlar. Bu sadece onlarin bas etmesi gereken ya da onlarin yasadigi bir sonuç degil, bireysel bir zorluk degil, bütün dünyayi ilgilendiren bir güvenlik meselesi. O anlamda hepimizin ama özellikle uluslararasi kuruluslarin harekete geçmesi gerekiyor. Belki kanaat önderleri olarak her birimiz bulundugumuz ülkede sesimizi yükselterek bu meselelere biraz daha dikkat çekmek ve mekanizmalari harekete geçirmeye, gücümüz el verdigi kadar destek olabiliriz” dedi.

Kaynak: İHA