0.5 Grami Bile 1000 Dolar, Türkiye'de Üretmeyi Basardilar

KOCAELI – Ilaç sektöründe çok önemli yeri olan ve yurt disindan 0.5 grami 500 ile bin 200 dolar arasinda ithal edilen HPLC kolonlari, Türk bilim adamlari tarafindan Gebze Teknik Üniversitesi’nde üretildi.

0.5 Grami Bile 1000 Dolar, Türkiye'de Üretmeyi Basardilar
Özellikle pandemi dönemi tedarikinde büyük sikintilar yasanan, yurt disinda 0.5 grami 500 ile bin 200 dolar arasinda satilan ve ilaç sektörünün çok önemli temel taslarindan olan HPLC kolonlarini Türk bilim adamlari Gebze’de üretmeyi basardi. Gebze Teknik Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesi Kimya Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ceyhan Gören ve ekibi, uzun süredir üzerinde durduklari çalismalarinin meyvelerini aldi.

“Kritik bagimliligi ortadan kaldiriyoruz”

Ekibi ilk tebrik eden ise Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haci Ali Mantar oldu. Arastirmalari arastirma laboratuvarinda birakmadiklarini ifade eden Rektör Mantar, “Ayni zamanda teknoloji transferi ile de sektöre transfer etmeye çalisiyoruz. HPLC kolonu dedigimiz sarf malzeme, dünyada ilaç ve gida sanayisinde çok yaygin olarak kullanilmaktadir. Bizim hocalarimiz bu malzemeyi Türkiye’de üretmeyi basardilar. Insallah yakin zamanda sektöre yaygin olarak sevk edilmeye baslanacak. Buradaki en önemli nokta yurt disinda 0.5 grami 500 dolar ile bin 200 dolar arasinda degisen bu ürünü biz Gebze Teknik Üniversitesinin içerisinde ürettik ve su anda sektörde kullanilmaya hazir durumda. Biz bunu ham maddeden baslayarak, sorbent sentezine kadar burada üretiyoruz. Bunlarin iki tane önemli özelligi var. Birincisi; kritik bir malzeme olmasi. Bu sayede kritik bagimliligi ortadan kaldiriyoruz. Ikincisi ise ülkeye saglamis oldugu ekonomik katma degerdir. Birçok sektörde asida, ilaçta, çevrede, gida arastirmalarinda kullanilacak. Büyük ölçekte baktigimizda Türkiye ekonomisine çok ciddi bir etkisi olacaktir. Sadece ilaç sektöründe degil, diger sektörlerde de benzer sentezlerin olusturup, Türkiye ekonomisine çok büyük katki saglayacagini düsünüyoruz” dedi.



“HPLC teknolojisi dünya üzerinde kendine inanilmaz sekilde yer buldu”

HPLC ve üretim sürecini anlatan Prof. Dr. Ahmet Ceyhan Gören, “Kromatografi denince aklimiza ilk gelen kisi 1903 yilinda bunu derslerinde ilk defa söyleyen Mikhail Semyonovic Tsvet adli bir Rus bilim insanidir. Bu tarihten yaklasik 66 yil sonra University of Houston tarafindan düzenlenen bir kongrede Las Vegas’ta ilk defa tanisiyoruz HPLC ile. O günden bu güne HPLC teknolojisi dünya üzerinde kendine inanilmaz seklide yer buldu. Özellikle analitik kimyacilar basta olmak üzere bu alana çok ilgi göstermeye basladilar. Bizim için bu teknopark sahasinda 2021 baslamis oldugumuz bir çalisma. Biz esasen profesyonel olarak 28 yildan beri analitik kimya uygulamalarinda, HPLC uygulamalarini hayatimizda yasiyorduk. Çalisma arkadaslarimizla bir karar verdik ve dedik ki; ‘Biz bu ürünü neden Türkiye’de üretmeyelim?’ Zaman zaman bu ürünün tedarik sikintilarinda karsi karsiya kaldigimiz durumlar oldu. Özellikle Covid-19 döneminde ciddi sekilde tedarik sikintilari oldu” diye konustu.



“Kendi bilgi ve birikimlerimizi buraya nasil transfer edebiliriz düsüncesine odaklandik”

Bu alanla ilgili kendi bilgi ve birikimlerini nasil transfer edebileceklerine odaklandiklarini ifade eden Gören, “HPLC sorbentini, 2.25 kolon dolgu sistemlerini burada üretmeye kendimize bir hedef olarak belirledik. HPLC kolon üretiminde temelde üç ana unsur var. Bunlardan bir tanesi HPLC demis oldugumuz kolonlarin içerindeki maddemizin sentezlenmesi. Bu, HPLC kolon üretiminin en temel noktasidir. Biz içerdeki maddeyi kum tanesinden baslayarak, çesitli sentez asamalarindan sonra hedefimize odaklanmis oldugumuz hangi kolon var ise, o kolonun dolgu maddesini üretilecek sekilde sentezliyoruz. Ikinci asamasi, üretmis

oldugumuz sorbenti bir çelik boru içerisine koymak, onu doldurabilmek. Malzememizi çelik boruya dogru bir sekilde yerlestirmemiz gerekiyor. Bunu yaptiktan sonra da en önemli unsurlardan biri de, her defasinda ayni ürünü üretebiliyor olmak. Biz bu merkezde, Gebze Teknik Üniversitesi Teknoparki’nda yapmis oldugumuz çalismalarla tüm sistemi ilk kademesinden son kademesine bütün asamalari burada basarmis durumdayiz” seklinde konustu.



“Anadolu topraklarindan güç almaktadir”

HPLC kolonlarinin her birinin testlerini yaparak, sertifika düzenlediklerini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Ceyhan Gören, ”Ilaç, gida veya çevre sektörleri fark etmeksizin, hangi alanda olursa olsun, birinci üretmis oldugumuz kolon ile bininci üretmis oldugumuz kolondaki kalite farkinin olmamasi gerekiyor. Tabi biz bununla ilgili çok hizli yol aldik. Su ana kadar C-18, C-8 kolonlarimiz, Fenil, HILIC, CN, NH2 gibi kolonlarimizi Türkiye’de üretebiliyor durumdayiz. Zaman zaman gördügümüz bazi reklamlarda diyorlar ki; ‘A ülkesinin ürünü bin dolar, B ülkesinin ürünü 800 dolar, C ülkesinin ürünü 400 dolar.’ Ülke bazinda, ithal oldugunu vurgulayarak kolonlarini satmaya çalisiyorlar. Biz ise yabancilara da ürün sattigimiz için ‘Anadolu topraklarindan güç almaktadir’ sloganiyla bunu yaptik. Biz üretiyoruz, Dünya çapinda bu ürünü pazarlayacak konumundayiz. Biz bu alanlardan farkli olarak klinik kimya alaninda da faaliyet gösteren sirketler için de çözüm olusturuyoruz. Özellikle Hemoglobin A1C, 25-OH-vitamin, D2 ve D3 ölçümleri Türkiye’de ve Dünya’da en fazla yapilan kromatografi klinik ölçümlerindendir. Biz bunlar içinde spesifik kolonlar üretmeyi basardik. Bunlarla ilgili dünya çapinda bazi oyuncular ile de is birligimiz baslamis durumdadir. Toplamda 20 milyon dolarlik bir bütçe içerisinde bizim yapmis oldugumuz isler 2023 vizyonu veya yeni Türkiye yüzyili vizyonunda ne kadar kendine yer bulacaktir sorusu sorulabilir. Çünkü çok daha büyük kalemdeki islerle odaklanmak, daha mantikli gibi gözükebilir ama biz öyle düsünmüyoruz. Biz diyoruz ki ‘hepimiz bir yola çiktik o yolda 1000 kilometrelik mesafeyi asmak istiyoruz. Herkes bu yolda bir adim atacak, bu adimlar arka arkaya gelerek o mesafeyi tamamlayacagiz diye düsünüyoruz. Adim atmadan menzile varamayiz. Bu ürün 28 yildan beri yapmis oldugumuz çalismalarin bir neticesi. Bu ürün Türkiye’de çok yogun bir sekilde ilaç endüstrisinde kullanilmakta. Avrupa’nin en büyük ilaç üretim merkezlerinden biridir Türkiye. Ilaç endüstrisi yapmis oldugu çalismalarda, bazen bir haftada bir kolon, bazen 15 günde bir kolon harciyor. Ilaç endüstrisi üzerinde inanilmaz bir sarf yükü var. Bizim aslinda ana odaklanma noktamiz ilaç endüstrisinin yapmis oldugu çalismalarda, kendi kolonlarimizin da tercih edilebilir olmasi. Türkiye’de bazi büyük ilaç sirketleri, bize destek vermek amaciyla kendi metotlarini revize etmeye ve yenileyerek, dogrulamalarini yaparak Saglik Bakanligina sunmaya karar verdiler ve bize çok büyük destek oluyorlar. Onlara bu vesileyle çok tesekkür ediyorum. Içtigimiz bütün ilaçlarin tamaminda bu HPLC kolonlari, üretim asmasinda kullaniliyor. Hastaneye gittiginizde 3 aylik kan sekerinizi ölçtürdügünüzde bu kolonlardan kullaniyorlar. Vitamin seviyenize baktiginizda aslinda bu kolonlardan kullaniliyorlar. Dolayisiyla bu kolonlar hayatimizin her asamasinda varlar” dedi.



“Fiyatindan çok, bulunabilmesi önemli”

Ürünün fiyatindan çok bulunabilmesinin önemli oldugunu hatirlatan Prof. Dr. Ahmet Ceyhan Gören, “Hem fiyati düsünmek gerekiyor, hem kolonlari çok hizli bulabilmek gerekiyor. Bizim fiyatlarimiz su anda sektörün fiyatlarinin çok çok altinda. Asagida olmasinin sebebi kalitesinin kötü oldugu anlamina gelmiyor. Biz üretmis oldugumuz her bir kolon için uluslararasi geçerliligi olan sertifikalarimizi da hazirliyoruz. Alan kisi bunlari görmüs oluyor. Ayni zamanda Ilaç endüstrisinin endüstriyel sorbent çözümleri için de yeni ürün ve üretimlerinde çözüm ortagi olamaya basladik, olmaya devam edecegiz” seklinde konustu.

Kaynak: İHA