Prof. Dr. Zeki Hasgür Açiklamasi 'Beklenen Marmara Depremine Etkisi Olacagini Düsünmüyorum'
Merkez üssü Düzce olan 5,9 büyüklügündeki depremin incelenmesi gerektigine dikkat çeken Deprem Mühendisligi Uzmani Prof. Dr. Zeki Hasgür, bu depremin beklenen büyük Marmara depremine bir etkisi olacagini düsünmedigini dile getirdi.

Prof. Dr. Zeki Hasgür, merkez üssü Düzce olan 5,9 büyüklügündeki depremin sürpriz oldugunu dile getirerek, o bölgede büyük bir dogal alüvyal zemin alani oldugunu, 23 yil önce de 12 Kasim 1999’da 7 büyüklügündeki Düzce depremine ragmen olusan bu depremin incelenmesi gerektigini söyledi.
Deprem Mühendisligi Uzmani Prof. Dr. Zeki Hasgür, “Bu süre içinde zemin iyilestirilmesi yapilmis yapilarin 2007 Deprem yönetmeligine uygun yapilmasi gerekiyordu. AFAD’in Deprem Dairesi tarafindan isletilen kuvvetli hareket ivme sebekesinin Düzce’de kaydedilen en büyük deprem ivme degeri 407 gal olup 17 Agustos 1999 depreminde Adapazari’nda kaydedilen ivme degerine esit olduguna ve ondan daha sig (6.8km) derinlikte meydana geldigine bakilirsa, bu boyuttaki bir depremde orta hasar da olabilir. Ancak adliye, hastane ve okul gibi kamu yapilarinin önem katsayisi arttirilarak hesap yapilmasi ve yüksek dayanimli beton ile yüksek mukavemetli çelik ile insa edilmis binalar olmasi onlarin çok hafif hasar disinda hasar görmelerinin beklenmemesi gerekirdi” degerlendirmesini yapti.
Deprem sonrasi çok sayida (103) artçi sarsinti oldugunu belirten Prof. Dr. Zeki Hasgür, bunun beklenen büyük Marmara depremine bir etkisi olacagini düsünmedigini dile getirdi. Bölgede 23 yil içinde simdikine göre 30 kat fazla enerji bosalmasi oldugunu hatirlatan Prof. Dr. Zeki Hasgür, su anda tam görememekle birlikte daha önce kirilmayan bir kolun kirilmis olabilecegini ifade etti.
Hasgür, “Hasarin yogunlastigi bölge de merkez üssünü belli eder. Bu durumda Gölyaka oldugu görünüyor. Ama arazi arastirmasi ile köylerde hasarin yayilmasi daha net anlasilir” diye konustu.
“Hasarli binalara girmeyin”
Zeki Hasgür ayrica hasarli binalarla ilgili de, “Su anda ister istemez insanlarimiz disari çikiyor. Artçi sarsintilar M=5 büyüklüge kadar devam edecegi için hasarli binalara girmemelerini öneriyorum. Yapida tasiyici sistemlerinin ne kadar hasar aldigini bilemeyecekleri için bugün beklemeleri daha dogru olur” dedi.
“Riskli binalar orta büyüklükteki depremde belli olur”
Kayiplarin en aza indirilmesi için depreme hazirlikli olunmasi gerektigini vurgulayan Hasgür su uyarilari yapti:
“Yapilarin güçlendirmesi, 1999 öncesi insa edilmis, düsük dayanimli malzeme kullanilmis yapilar bu orta siddetli depremle belli oldu. Bu büyüklükteki ivmeler etkisinde tasiyici sistemdeki çatlaklar, korozyon dolayisiyla bosluklar kendini gösterir. Deprem riski olan bölgelerde bir an önce yapi denetimlerinin gerek Mühendisler Odasi gerekse belediyeler tarafindan yapilmasi lazim. Çok zayif binalarin yikilip yenisinin yapilmasinin, toptan göçmenin önlenmesi açisindan gerekiyor. Siz, bile bile deprem aninda kaçamayacaginiz bir yapiyi güçlendirmeye çalisir misiniz? Risk altinda bu tipten birçok yapi bulunuyor. Bunlari ortadan kaldirmak gerekiyor.”
