Sahil Güvenlik Komutanligindan Yunan Makamlarinin Asilsiz Iddialarina Cevap
Sahil Güvenlik Komutanligindan yapilan açiklamada, Yunanistan makamlarinin arama kurtarma faaliyetleri hakkindaki açiklamalarinin asilsiz oldugu belirtilerek, "Yunan Sahil Güvenlik personeli tarafindan sergilenen tavrin uluslararasi hukuka aykiri olmasinin yani sira tüm dünya kamuoyunun vicdanini yaralayacak seviyede insan haklarina aykiri oldugu son derece açiktir” denildi.
Içisleri Bakanligi Sahil Güvenlik Komutanligi, Yunanistan makamlari tarafindan 1 Kasim 2022 tarihinde yapilan açiklamalar dogrultusunda, ‘31 Ekim 2022 tarihinde Sisam Adasi güneyinde denizde kaybolan 8 sahsin bulunmasi maksadiyla gerçeklestirilen arama kurtarma faaliyetleri esnasinda Türk Sahil Güvenlik Botu tarafindan Yunan sorumluluk sahasina ve karasularina girilerek tehlikeli manevralar yapildigi, silah gösterildigi ve arama kurtarma operasyonunun zorlastirildigi’ yönünde Yunan haber sitelerinde ve sosyal medyasinda yayimlanan iddialar hakkinda açiklama yapti. Iddialarin asilsiz oldugu belirtilen açiklamalarda su ifadelere yer verildi:
“31 Ekim 2022 tarihinde Sisam Adasi güneyinde kayip sahislarin bulunmasi maksadiyla Yunanistan ve FRONTEX unsurlari tarafindan arama kurtarma faaliyeti icra edildiginin tespit edilmesi üzerine, uluslararasi sularda ve Türk arama kurtarma bölgesi içerisinde arama kurtarma faaliyeti icra etmek maksadiyla derhal 1 Sahil Güvenlik Botu görevlendirilmistir. Yunanistan ve FRONTEX unsurlari tarafindan icra edilen arama kurtarma faaliyetlerinde, 1979 Hamburg Denizde Arama ve Kurtarma Uluslararasi Sözlesmesi hükümleri geregince, is birligine ve destek vermeye hazir olundugu Yunanistan makamlarina bildirilmis, ancak Yunanistan makamlari tarafindan Türk Sahil Güvenlik unsurlarinin yardimina ihtiyaç duymadiklari cevabi alinmistir. 1 Kasim 2022 tarihinde saat 11.20’de Sisam Adasi güneyinde arama kurtarma faaliyetine istirak eden St.Kitts&Nevis bayrakli ‘PETRO BULK-1’ isimli ticari gemi tarafindan deniz üzerinde bir cansiz beden tespit edildiginin Türk Sahil Güvenlik Botuna bildirmesi üzerine, Sahil Güvenlik Botu tarafindan bahse konu mevkiye intikal edilmistir. Tespit edilen cansiz beden saat 11.35’te denizden alinarak gerekli islemlerinin yapilmasi maksadiyla Kusadasi Limani’na intikal ettirilmistir. Söz konusu cansiz bedenin denizden alinmasina engel olmak maksadiyla Yunanistan’a ait Rafnar sinifi LS-1063 borda numarali Sahil Güvenlik Botu Türk Sahil Güvenlik Botuna çok fazla yaklasmis, Yunan bot personeli tarafindan Türk Sahil Güvenlik personeline silah dogrultulmus, bunun üzerine Türk Sahil Güvenlik personeli tarafindan da ayni sekilde misliyle cevap verilmistir.”
Uluslararasi Sözlesmesi hükümleri geregince Uluslararasi Denizcilik Örgütü’ne (IMO) deklare edilen Türk arama kurtarma bölgesi ve uluslararasi sular içerisinde alindigi belirtilen açiklamada, “Yunan makamlari tarafindan iddia edildiginin aksine, Türk Sahil Güvenlik Botu tarafindan bahse konu cansiz beden 1979 Hamburg Denizde Arama ve Kurtarma Uluslararasi Sözlesmesi hükümleri geregince Uluslararasi Denizcilik Örgütü’ne (IMO) deklare edilen Türk arama kurtarma bölgesi ve uluslararasi sular içerisinde alinmistir. Türk Arama Kurtarma Bölgesi’nde uluslararasi sularda icra edilen ve tek maksadi insan hayatini kurtarmak olan arama kurtarma faaliyeti esnasinda Yunan Sahil Güvenlik personeli tarafindan sergilenen tavrin uluslararasi hukuka aykiri olmasinin yani sira tüm dünya kamuoyunun vicdanini yaralayacak seviyede insan haklarina aykiri oldugu da son derece açiktir” ifadelerine yer verildi.