Onkoloji Uzmanindan 'Bitkisel Tedavi' Tepkisi Açiklamasi 'Hem Hastalik Ilerliyor, Hem De Büyük Paralar Ödüyorlar'

Prof. Dr. Cemil Tascioglu Sehir Hastanesi Tibbi Onkoloji Klinigi Egitim Sorumlusu Doç. Dr. Çaglayan Geredeli, kanser tedavisinde bitkisel yönelimlere iliskin, “Erken tani konulursa hastalar daha kolay tedavi oluyor, kanserlerin yüzde 80’inden çogu tedavi edilebilir. Sosyal medyanin da etkisiyle hastalar bitkisel tedavilere yöneliyor. Pisman olmus sekilde bize geldiklerinde hastaligin ilerledigini gözlemlemis oluyoruz. 50 bin, 100 bin gibi paralar ödeyerek gereksiz, fayda görmeyecekleri bitkisel tedavileri almamalarini öneriyorum” dedi.

Onkoloji Uzmanindan 'Bitkisel Tedavi' Tepkisi Açiklamasi 'Hem Hastalik Ilerliyor, Hem De Büyük Paralar Ödüyorlar'
Genetik faktörler, beslenme sekilleri, sigara kullanimi gibi birçok nedenden etkilenen kanser türleri tüm dünyada milyonlarca insani etkiliyor. Her yil yüz binlerce kisi kanser tanisi alirken uzmanlar erken taninin önemine vurgu yapiyor. Prof. Dr. Cemil Tascioglu Sehir Hastanesi Tibbi Onkoloji Klinigi Egitim Sorumlusu Doç. Dr. Çaglayan Geredeli de sik karsilasilan kanser türleri ve hastanede gerçeklestirilen tedavi süreçlerine iliskin açiklamalarda bulundu. Doç. Dr. Geredeli, sehir hastanesinde kansere karsi tedavi süreçlerinin multidisipliner bir yapida basariyla sürdürüldügünü belirtti.

Dünya Saglik Örgütü tarafindan Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkindalik Ayi olarak belirlenen ekim ayinda çok sayida etkinlik gerçeklestirildigine dikkat çeken Doç. Dr. Geredeli, kadinlarin kendini muayene etmesinin gerekliligine dikkat çekti. Doç. Dr. Geredeli, kanser tedavisi sürecinde vatandaslarin bilimsel tedaviler yerine bitkisel yöntemlere büyük maddi harcamalar yaparak yöneldigini, bu yönelimin ise tedavi sürecinde olumsuz etkiler olusturdugunu anlatti.

“Erken tani konulursa hastalar daha kolay tedavi oluyor”

Sik karsilasilan kanser türleri ve tedavi yöntemlerine iliskin konusan Prof. Dr. Cemil Tascioglu Sehir Hastanesi Tibbi Onkoloji Klinigi Egitim Sorumlusu Doç. Dr. Çaglayan Geredeli, “Bizim en sik karsilastigimiz kanserler dünyada da Türkiye’de de en sik görülen kanserler. Basta kadinlarda meme, erkeklerde prostat her iki cinste de kolon, akciger kanseri en sik gördügümüz kanser tipleri. Ayrica biz Istanbul Avrupa’daki en büyük onkoloji merkezlerinden birisi oldugumuz için her türlü kanser de bize geliyor, hepsinin tedavisi burada mümkün. Hastalarimizin birçogu hastaligin tipine göre erken veya geç evrede yakalaniyor. Bizim en önemli söylemek istedigimiz hastalara erken tanida yakalamak için kontrollerini düzenli yaptirmalari. Kanser tarama merkezlerinde meme, kolan, serviks kanseriyle ilgili taramalar yapiliyor. Mutlaka bu taramalari yaptirmalarini öneriyoruz. Onun disinda da kanserle ilgili herhangi bir süphe oldugu zaman korkmadan üstüne hizlica giderek erken tani ve teshisi konulursa hastalar daha kolay tedavi oluyor. Kisa sürede ameliyat olup iyilesiyorlar. Ileri safhada, gecikmis vakalar gelirse ne yazik ki bunlarin tedavileri biraz uzun sürüyor. Kemoterapi, radyoterapi vermek zorunda kaliyoruz. Hastalar da bunlarin yan etkilerine maruz kalmak zorunda kaliyor. O yüzden kanser için en iyi tedavi erken tani. Meme kanseri farkindalik ayinda da sunu söylemek istiyoruz; meme kanseri dünyada ve Türkiye’de kadinlarda birinci kanser, dolayisiyla her 8 kadindan birinde gözüküyor” dedi.



“Hastanin moral durumu iyiyse immün sistemi güçlü oluyor”

Erken tani alan hastalarda tedavi sürecinin daha basarili oldugunu anlatan Doç. Dr. Çaglayan Geredeli söyle konustu:

“Hastanin moral durumu iyiyse immün sistemi güçlü oluyor. Moral durumu iyi olan, sosyal destegi olan hastalarin kanser tedavisine verdigi cevaplar da daha iyi oluyor. Morali bozuk hastalarda vücut direnci düsük oldugu için kanser cevabi da kötü oluyor. Bu yüzden gerçekten sosyal destek ve moral çok önemli. Kanser tanisini duydugu anda hastalarin moralleri çok bozuluyor, kanser sanki tedavi edilemez bir hastalik gibi biliniyor. Günümüzde kanserlerin yüzde 80’inden çogu tedavi edilebilir. Tabi ki erken yakalan safhada yakalanmis kanserlerde tedavi imkanlari yüzde 90’lari geçiyor. Kolon kanserleri beslenmeyle tabi ki alakali, genetik özellikleri de var. Günümüzde obezite bir saglik sorunu, obezlerde kolon kanseri gelisme riski daha fazla ayrica saglikli beslenmedigimiz zaman, asiri tuzlu, tütsülenmis yiyeceklerle beslenen kisilerde de kolan kanseri sik gözükebiliyor. Dogal beslenmeyi, taze sebze ve meyvelerle beslenmeyi, asiri tuzdan, sekerden uzak durmalarini tavsiye ediyorum”

“50 bin 100 bin gibi paralar ödeyerek bitkisel tedavileri almasinlar”

Kanser tedavisinde yapilan yanlisliklara yönelik degerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Çaglayan Geredeli, “Bir tedaviye baslamadan önce gelen hastalar, bir de tedaviye basladiktan sonra gelen hastalarda yanlisliklar var. Tedaviye baslamadan önceki yanlisliklar; kanser tedavisi multidisipliner bir tedavidir. Bunun komplike ekip halinde büyük hastanelerde yapilmasi lazim. Bazen ameliyat yapilmamasi gereken hastalar ameliyat yapilarak geliyor, bazen kemoterapi almasi gereken hastalarin kemoterapi almadan ameliyat oldugu gözüküyor. Hastalar gereksiz yere sosyal medyanin da etkisiyle asil tedavi olmasi gereken kemoterapi ve radyoterapiden uzaklasarak bitkisel tedavilere yöneliyorlar. Devletimiz büyük ve kanser hastalarinin tüm kemoterapi ve radyoterapi imkanlarini karsiliyor. Yani böyle bir imkan varken hastalar çok yüklü miktarda borca girerek gereksiz, faydasi olmayan tedaviler için bu bitkisel tedavilere para akitiyorlar. Bitkisel tedaviden pisman olmus sekilde bize geldikleri zaman hastaligin ilerledigi, tedavinin daha kötüye gittigini gözlemlemis oluyoruz. 50 bin 100 bin gibi paralar ödeyerek, gereksiz, fayda görmeyecekleri bitkisel tedavileri almamalarini öneriyorum. Pandemi nedeniyle kontroller aksadigi için erken safhada tümör tekrarini tespit edebilecegimiz hastalarin tedavileri ve teshisleri gecikmis oldu” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA