Evliligin Ilk Yilina Dikkat
Psikolog Hande Nacar Bas, evliligin ilk yillarda yasanan çatismalardan en az zararla çikmak, saygiyi ve sevgiyi kaybetmeden sorunlari çözmek için çabalamanin saglikli evlilige giden yolu döseyen taslari olusturdugunu söyledi.
Acibadem Adana Hastanesi’nden Psikolog Hande Nacar Bas, çiftlere mutlu evlilik konusunda önerilerde bulunurken birlikte geçirecekleri ilk yila dikkat çekti.
Psikolog Hande Nacar Bas, masallardaki, filmlerdeki gibi uzun, mutlu ve mükemmel bir evlilik hayalinin gerçekçi olmayan beklentiler olusturduguna dikkat çekerek “Evliligin temellerinin atildigi ilk yillar, iliskinin nasil sekillenecegini belirliyor. Kendine zaman ayiran, birlikte hobi edinen, esiyle birlikte vakit geçirmek için firsat olusturan ve fiziksel temasa önem veren çiftlerin evliligi daha uzun sürüyor” diye konustu.
Bas, evliligin ilk döneminde çiftler, kendi ailelerinin evliliklerinde gördükleriyle, çevrelerinde sahit olduklariyla, okuduklari kitaplar ve izledikleri filmlerle hayallerinde bir evlilik hayati beklentisine girdigini kaydederek, “Ancak evliligin mutlu son oldugu ve ardindan sonsuza kadar mutlu yasanacagina dair gerçekçi olmayan beklentiler evliliklere büyük zararlar verebiliyor” dedi.
Sansürsüz tanima döneminin zarari
Evliligin ilk yillarinin, çiftlerin birbirini “sansürsüz tanima” dönemi oldugunu anlatan Hande Nacar Bas, sözlerine su uyariyla devam etti:
“Iki kisinin birbirini çok daha yakindan ve çekincesiz ortaya koydugu bu ilk yillar sorunlari da beraberinde getirebiliyor. Sonsuz mutluluk hayali ile baslayan evlilik tam da bu sebepten kisa zamanda çatisma dolu bir sürece dönüsebilir. Çiftler, hayallerindeki evlilikten uzaklastikça hayal kirikligi yasamaya baslar. Umduklari evliligi gerçeklestiremediklerini düsünürler. Buna karsin evlilik bu çatismali süreçlerle güçlenir, mükemmellesir. Tabii ki bu çatismalarda, gelecek yillarin sekillendigi unutulmamalidir.”
Sevgi ve saygiyi kaybetmeyin
Bas, ilk yillarda yasanan çatismalardan en az zararla çikmak, saygiyi ve sevgiyi kaybetmeden sorunlari çözmek için çabalamak, saglikli evlilige giden yolu döseyen taslari olusturdugunu ifade etti.
Bu dönemde yasanan sorunlari ailelerle ilgili sorunlar, maddi konular, cinsel problemler, rutinlesme, karsidaki kisiyi kendi isteklerine göre degistirmeye çalisma ve çatismalarda yasanan iletisim hatalari olarak gruplayan Hande Nacar Bas, yasanan problemlerin en aza indirilmesi için çiftlerin biz olma bilincine sahip olmasi gerektigini vurguladi.
Evlenmeden önceki gibi eslerin iliskilerine yatirim yapmaya devam etmeleri gerektigini belirten Bas, “Bas basa zaman geçirmek, bu geçirilen zamanlarda birbirlerini tanimak için çaba sarf etmek, birbirlerinin acilarina saygi duymak, basarilarinda taktir etmek ve birbirleri ile flört etmekten vazgeçmemek, iliskilerinin ‘biz’ ayagini güçlendiriyor. Rutinlesmemek adina beraber bir hobi edinmekte çiftlerin evlilik kalitesini artiriyor” dedi.
Fiziksel temas önemli
Birbirleri ile daha sik fiziksel temas kuran çiftlerin de daha mutlu oldugu düsünüldügünü belirten Psikolog Bas, “Esine dokunmaktan keyif alan, elini tutan, sarilan, daha sik cinsel iliski yasayan çiftlerin evliliklerinde kendilerini daha iyi hissedebiliyor. Cinsel iliskiye yeterli önemi vermeyen çiftler ise birbirlerinden uzaklasiyor ve bu durum evliliklerinde aidiyet duygusunun azalmasina sebep oluyorlar” diye konustu.
Mutlu çiftlerle daha çok görüsün
Çiftlerin mutlu çiftlerle arkadaslik kurmasinin da iliskilerini güçlendirmelerine katki sagladigini kaydeden Bas, sunlari söyledi:
“Kendi özel alanlari olan, partneri olmadan sosyallesen, hobi edinen, kendinden vazgeçmeyen çiftler de iliskilerini daha saglikli sürdürüyor. Evliligin uzun bir yolculuk oldugunu unutmayan ve zaman zaman virajli yollardan geçmek gerekebilecegini bilen çiftler, karsilasilan virajli yollarda evliligin ilerleyen yillarini etkileyen hatalar yapmamak, çatisma esnasinda partnerin kalbini kirmak maksatli büyük laflar etmemek, elestirmemek ve saygiyi kaybetmemek adina daha dikkatli oluyor. Çatismalarini çözebilen, birbirleri ile kaliteli zaman geçiren, flört eden, emek harcamaktan vazgeçmeyen, maddi ve cinsel birlige sahip ve bireysel alanlari olan çiftler iliskilerini daha saglikli yürütüyorlar.”
Kaynak: İHA
Psikolog Hande Nacar Bas, masallardaki, filmlerdeki gibi uzun, mutlu ve mükemmel bir evlilik hayalinin gerçekçi olmayan beklentiler olusturduguna dikkat çekerek “Evliligin temellerinin atildigi ilk yillar, iliskinin nasil sekillenecegini belirliyor. Kendine zaman ayiran, birlikte hobi edinen, esiyle birlikte vakit geçirmek için firsat olusturan ve fiziksel temasa önem veren çiftlerin evliligi daha uzun sürüyor” diye konustu.
Bas, evliligin ilk döneminde çiftler, kendi ailelerinin evliliklerinde gördükleriyle, çevrelerinde sahit olduklariyla, okuduklari kitaplar ve izledikleri filmlerle hayallerinde bir evlilik hayati beklentisine girdigini kaydederek, “Ancak evliligin mutlu son oldugu ve ardindan sonsuza kadar mutlu yasanacagina dair gerçekçi olmayan beklentiler evliliklere büyük zararlar verebiliyor” dedi.
Sansürsüz tanima döneminin zarari
Evliligin ilk yillarinin, çiftlerin birbirini “sansürsüz tanima” dönemi oldugunu anlatan Hande Nacar Bas, sözlerine su uyariyla devam etti:
“Iki kisinin birbirini çok daha yakindan ve çekincesiz ortaya koydugu bu ilk yillar sorunlari da beraberinde getirebiliyor. Sonsuz mutluluk hayali ile baslayan evlilik tam da bu sebepten kisa zamanda çatisma dolu bir sürece dönüsebilir. Çiftler, hayallerindeki evlilikten uzaklastikça hayal kirikligi yasamaya baslar. Umduklari evliligi gerçeklestiremediklerini düsünürler. Buna karsin evlilik bu çatismali süreçlerle güçlenir, mükemmellesir. Tabii ki bu çatismalarda, gelecek yillarin sekillendigi unutulmamalidir.”
Sevgi ve saygiyi kaybetmeyin
Bas, ilk yillarda yasanan çatismalardan en az zararla çikmak, saygiyi ve sevgiyi kaybetmeden sorunlari çözmek için çabalamak, saglikli evlilige giden yolu döseyen taslari olusturdugunu ifade etti.
Bu dönemde yasanan sorunlari ailelerle ilgili sorunlar, maddi konular, cinsel problemler, rutinlesme, karsidaki kisiyi kendi isteklerine göre degistirmeye çalisma ve çatismalarda yasanan iletisim hatalari olarak gruplayan Hande Nacar Bas, yasanan problemlerin en aza indirilmesi için çiftlerin biz olma bilincine sahip olmasi gerektigini vurguladi.
Evlenmeden önceki gibi eslerin iliskilerine yatirim yapmaya devam etmeleri gerektigini belirten Bas, “Bas basa zaman geçirmek, bu geçirilen zamanlarda birbirlerini tanimak için çaba sarf etmek, birbirlerinin acilarina saygi duymak, basarilarinda taktir etmek ve birbirleri ile flört etmekten vazgeçmemek, iliskilerinin ‘biz’ ayagini güçlendiriyor. Rutinlesmemek adina beraber bir hobi edinmekte çiftlerin evlilik kalitesini artiriyor” dedi.
Fiziksel temas önemli
Birbirleri ile daha sik fiziksel temas kuran çiftlerin de daha mutlu oldugu düsünüldügünü belirten Psikolog Bas, “Esine dokunmaktan keyif alan, elini tutan, sarilan, daha sik cinsel iliski yasayan çiftlerin evliliklerinde kendilerini daha iyi hissedebiliyor. Cinsel iliskiye yeterli önemi vermeyen çiftler ise birbirlerinden uzaklasiyor ve bu durum evliliklerinde aidiyet duygusunun azalmasina sebep oluyorlar” diye konustu.
Mutlu çiftlerle daha çok görüsün
Çiftlerin mutlu çiftlerle arkadaslik kurmasinin da iliskilerini güçlendirmelerine katki sagladigini kaydeden Bas, sunlari söyledi:
“Kendi özel alanlari olan, partneri olmadan sosyallesen, hobi edinen, kendinden vazgeçmeyen çiftler de iliskilerini daha saglikli sürdürüyor. Evliligin uzun bir yolculuk oldugunu unutmayan ve zaman zaman virajli yollardan geçmek gerekebilecegini bilen çiftler, karsilasilan virajli yollarda evliligin ilerleyen yillarini etkileyen hatalar yapmamak, çatisma esnasinda partnerin kalbini kirmak maksatli büyük laflar etmemek, elestirmemek ve saygiyi kaybetmemek adina daha dikkatli oluyor. Çatismalarini çözebilen, birbirleri ile kaliteli zaman geçiren, flört eden, emek harcamaktan vazgeçmeyen, maddi ve cinsel birlige sahip ve bireysel alanlari olan çiftler iliskilerini daha saglikli yürütüyorlar.”