Van'da 3 Aylık Av Yasağı Başlıyor
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, yasak öncesi Karasu Çayı’nda incelemelerde bulunarak, Vanlıların inci kefali balığına sahip çıkmalarını istedi.
Sadece Van Gölü’nde yaşayan endemik bir tür olan inci kefalinin avlanma yasağı 15 Nisan tarihinde başlıyor. Her yıl 15 Nisan tarihinde başlayan av yasağı, 15 Temmuz tarihinde sona eriyor. 3 aylık süre içerisinde balığın avlanması, satılması yasaklanırken, yine de her yıl tonlarca balık kaçak yollarla avlanarak piyasada satılıyor.
Beraberindeki Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ile Tuşba ilçesi sınırları içerisinde bulunan Karasu Çayı’nda incelemelerde bulanan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, yasak ve yapılacak olan çalışmalar hakkında bilgi aldı. İnci kefali balığının Van’da yaklaşık 15 bin kişinin geçim kaynağı olduğunu belirten Rektör Şevli, “Türkiye’de de iç sularda en yoğun avcılığın yapıldığı Van balığıdır. Ama bildiğiniz gibi 15 Nisan ile 15 Temmuz arası Van balığının üreme dönemi olduğu için Van Gölü’ne dökülen akarsulara göçü oluyor. Bizde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak ilgili birimlerimizle gerek uydudan çekilen görüntülerle gerekse sahadaki akademisyenlerimizin çalışmalarıyla Van Gölü’ndeki inci kefalinin göç sürecini takip etmekteyiz. Yarın bildiğiniz gibi 15 Nisan ve avlanma yasağının başladığı süreç. Bu süreçte kesinlikle kaçak avcılığın önüne geçilmesi gerekmektedir. Van Valiliğimiz de bu konuda gerekli hassasiyeti göstermektedir. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak bu yıl korona virüsü salgınından dolayı farklı bir strateji belirlenmiş oldu. Bu süreçte biz şunu söylüyoruz, kesinlikle inci kefali Vanlılarındır, bu balığı çaldırmayalım, kesinlikle avlamayalım, satmayalım ve tüketmeyelim diyoruz. 15 Nisan ile 15 Temmuz arası balığımıza sahip çıkalım” dedi.
“Van balığı zorlu bir yolculuğa çıkıyor”
Balıkların adeta uçarak tatlı su yataklarına göç edeceğini belirten Rektör Şevli, “Balıklar şu an akarsuların Van Gölü’ne dökülen kısmına gelmeye başladılar. Zamanla suyun akışının tersine göç edecekler. Van Gölü’ne dökülen Bendimahi Çayı yaklaşık 23 kilometredir. Erciş’te balık bendi var. Karasu Çayı gibi birçok akarsuyumuz var. Van balığı adeta uçarak engelleri aşarak üreme sürecini gerçekleştirmek için zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Burada tüm Van halkının Van balığına sahip çıkması gerekmektedir. Kesinlikle Van balığı hepimizindir. Balığımızı çaldırmayalım, avlamayalım, satmayalım ve tüketmeyelim diyoruz. 15 Nisan ile 15 Temmuz arası balığının üremesi için kritik bir süreç” ifadelerini kullandı.
“İnci kefali, 600 bin yıl yaşında ve geçmiş uygarlıklardan aldığımız bir emanet”
Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ise inci kefali balığının sürüler halinde akarsulara göç ettiğini ve yumurtalarını bıraktığını belirterek, “Göldeki inci kefali stoku, ülkemiz iç sularındaki en büyük balık stokunu oluşturuyor ve bölgede en büyük geliri sağlıyor. Bu dönemde her bir inci kefali 16 bin tane yumurta taşıyor. Yani biz derede bir balığı avladığımız zaman aslında yüzlerce, hatta binlerce balığı yok etmiş oluyoruz. Aslında yok ettiğimiz sadece bir balık değil, Van Gölü’nden geçimini sağlayan, evine ekmek götüren, çocuğunu okutan insanların ekmek parasını yok ediyoruz. İşte bu noktada doğal kaynaklar üzerinde baskıların hızla arttığı günümüzde, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak da göç başlamadan önce gerek gölde gerekse derelerde göç sonuna kadar balıkları günlük olarak takip ediyoruz. Göçün gelişme sürecine göre diğer kurumları bilgilendirerek bu süreci yürütüyoruz. İnci kefali, 600 bin yıl yaşında ve geçmiş uygarlıklardan aldığımız bir emanet. Bunu gelecek nesillere aktarmamız lazım. Fakat ülkemizin geçirmiş olduğu, dünyanın geçirmiş olduğu bir kritik süreçte yönetim planımızı hazırladık ve üreme döneminin başarılı bir şekilde geçmesini temenni ediyoruz. Balık bizim balığımız, balığımızı çaldırmayalım” diye konuştu.
“Van Gölü ile akarsular bambaşka ekosistemleri oluşturuyor”
Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, inci kefali balığının yaşamını Van Gölü’nde sürdürdüğünü ve nisan ayı geldiğinde de üremek için akarsulara göç ettiğini hatırlatarak, “Van Gölü ile akarsular bambaşka ekosistemleri oluşturuyor. Van Gölü’nün tuzluluğu binde 21, tatlı suların ise tuzluluğu binde 5 civarında. Dolayısıyla dere ağızlarında biriken inci kefali, osmoregülasyon dediğimiz fizyolojik uyumu gerçekleştirmek için şu anda akarsuların ağzında bekliyor. Yaklaşık 2 hafta içerisinde her bir balık osmoregülasyon dediğimiz fizyolojik uyumunu tamamladıktan sonra akarsuların yukarılarına doğru göç edecek ve üreme göçünü gerçekleştirecek” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Beraberindeki Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ile Tuşba ilçesi sınırları içerisinde bulunan Karasu Çayı’nda incelemelerde bulanan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, yasak ve yapılacak olan çalışmalar hakkında bilgi aldı. İnci kefali balığının Van’da yaklaşık 15 bin kişinin geçim kaynağı olduğunu belirten Rektör Şevli, “Türkiye’de de iç sularda en yoğun avcılığın yapıldığı Van balığıdır. Ama bildiğiniz gibi 15 Nisan ile 15 Temmuz arası Van balığının üreme dönemi olduğu için Van Gölü’ne dökülen akarsulara göçü oluyor. Bizde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak ilgili birimlerimizle gerek uydudan çekilen görüntülerle gerekse sahadaki akademisyenlerimizin çalışmalarıyla Van Gölü’ndeki inci kefalinin göç sürecini takip etmekteyiz. Yarın bildiğiniz gibi 15 Nisan ve avlanma yasağının başladığı süreç. Bu süreçte kesinlikle kaçak avcılığın önüne geçilmesi gerekmektedir. Van Valiliğimiz de bu konuda gerekli hassasiyeti göstermektedir. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak bu yıl korona virüsü salgınından dolayı farklı bir strateji belirlenmiş oldu. Bu süreçte biz şunu söylüyoruz, kesinlikle inci kefali Vanlılarındır, bu balığı çaldırmayalım, kesinlikle avlamayalım, satmayalım ve tüketmeyelim diyoruz. 15 Nisan ile 15 Temmuz arası balığımıza sahip çıkalım” dedi.
“Van balığı zorlu bir yolculuğa çıkıyor”
Balıkların adeta uçarak tatlı su yataklarına göç edeceğini belirten Rektör Şevli, “Balıklar şu an akarsuların Van Gölü’ne dökülen kısmına gelmeye başladılar. Zamanla suyun akışının tersine göç edecekler. Van Gölü’ne dökülen Bendimahi Çayı yaklaşık 23 kilometredir. Erciş’te balık bendi var. Karasu Çayı gibi birçok akarsuyumuz var. Van balığı adeta uçarak engelleri aşarak üreme sürecini gerçekleştirmek için zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Burada tüm Van halkının Van balığına sahip çıkması gerekmektedir. Kesinlikle Van balığı hepimizindir. Balığımızı çaldırmayalım, avlamayalım, satmayalım ve tüketmeyelim diyoruz. 15 Nisan ile 15 Temmuz arası balığının üremesi için kritik bir süreç” ifadelerini kullandı.
“İnci kefali, 600 bin yıl yaşında ve geçmiş uygarlıklardan aldığımız bir emanet”
Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ise inci kefali balığının sürüler halinde akarsulara göç ettiğini ve yumurtalarını bıraktığını belirterek, “Göldeki inci kefali stoku, ülkemiz iç sularındaki en büyük balık stokunu oluşturuyor ve bölgede en büyük geliri sağlıyor. Bu dönemde her bir inci kefali 16 bin tane yumurta taşıyor. Yani biz derede bir balığı avladığımız zaman aslında yüzlerce, hatta binlerce balığı yok etmiş oluyoruz. Aslında yok ettiğimiz sadece bir balık değil, Van Gölü’nden geçimini sağlayan, evine ekmek götüren, çocuğunu okutan insanların ekmek parasını yok ediyoruz. İşte bu noktada doğal kaynaklar üzerinde baskıların hızla arttığı günümüzde, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi olarak da göç başlamadan önce gerek gölde gerekse derelerde göç sonuna kadar balıkları günlük olarak takip ediyoruz. Göçün gelişme sürecine göre diğer kurumları bilgilendirerek bu süreci yürütüyoruz. İnci kefali, 600 bin yıl yaşında ve geçmiş uygarlıklardan aldığımız bir emanet. Bunu gelecek nesillere aktarmamız lazım. Fakat ülkemizin geçirmiş olduğu, dünyanın geçirmiş olduğu bir kritik süreçte yönetim planımızı hazırladık ve üreme döneminin başarılı bir şekilde geçmesini temenni ediyoruz. Balık bizim balığımız, balığımızı çaldırmayalım” diye konuştu.
“Van Gölü ile akarsular bambaşka ekosistemleri oluşturuyor”
Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, inci kefali balığının yaşamını Van Gölü’nde sürdürdüğünü ve nisan ayı geldiğinde de üremek için akarsulara göç ettiğini hatırlatarak, “Van Gölü ile akarsular bambaşka ekosistemleri oluşturuyor. Van Gölü’nün tuzluluğu binde 21, tatlı suların ise tuzluluğu binde 5 civarında. Dolayısıyla dere ağızlarında biriken inci kefali, osmoregülasyon dediğimiz fizyolojik uyumu gerçekleştirmek için şu anda akarsuların ağzında bekliyor. Yaklaşık 2 hafta içerisinde her bir balık osmoregülasyon dediğimiz fizyolojik uyumunu tamamladıktan sonra akarsuların yukarılarına doğru göç edecek ve üreme göçünü gerçekleştirecek” şeklinde konuştu.