Akademiden Psikoloji'den Korona Virüs Telkinleri
Aydın’da hizmet veren Akademiden Psikoloji ve Pedagoloji Psikologlarından Şevket Cankurtaran, tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkileyen Koronavirüs salgını hakkında önemli uyarılarda bulundu.
Konuyla ilgili açıklama yapan Akademiden Psikoloji ve Pedagoji Psikologlarından Şevket Cankurtaran, Korona virüs salgını hakkında kişilerin ve özellikle çocukların farklı tutum ve davranışlar sergilediklerini belirterek, kaygılı tutum karşısında bireylerin nasıl davranması gerektiği hakkında bilgilendirmede bulundu.
Cankurtaran yaptığı açıklamada, “Son zamanlarda tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyen korona virüsü salgını sırasında yaşananlar, insanların tutumlarının ve davranışlarının ne kadar farklılaşabileceğini gösteriyor. Bazı insanlar uzmanların önerilerini ciddiye alarak dinliyor, uyguluyor, kendine ve çevresine karşı sorumluluğunu yerine getiriyor. Bazıları ise ‘‘bana bir şey olmaz’’ diye düşünerek alınması gereken önlemler konusunda duyarsız davranıyor. Bir grup da var ki Korona virüsle ilgili düşünmeden edemiyor, aşırı kaygıyla paniğe kapılarak rafları boşaltıyor ve stok yapıyor. Aşırı rahat ve aşırı kaygılı tutumlar bireyin psikolojik denge halinden uzaklaştığı durumlardır. Kaygılı tutumla dengeden uzaklaşan bireyler için bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. Öncelikle şunu bilmek gerekir; kaygı, işlevsel bir duygudur, insanı harekete geçirir. Kendini korumak ve hayatta kalmak için motive eder. Tabi belli bir düzeyde olursa. Eğer kaygı düzeyi çok yüksekse kişi panik haline gelebiliyor. Bu durumda kaygı işlevini yitiriyor yerini gerçekçi olmayan düşüncelere bırakarak bireyin farklı davranışlar sergilemesine neden oluyor. Şuanda içinde bulunduğumuz durum tabiki bir tehdit ve tehlike oluşturuyor. Bunun için güvenli kaynaklardan doğru bilgilere ulaşmak, önlem almak, gerekenleri yaparak riski azaltmak önemlidir. Fakat tüm bu gerçekçi ve işlevsel davranışlara rağmen zihniniz sürekli olumsuz düşüncelerle meşgul oluyor ve kendinizi felaket senaryoları içinde buluyor olabilirsiniz. Sürekli salgınla ilgili bir şeyler okuma, sosyal medyaya bakma ve belirtileri gösterip göstermediğinizi kontrol etme eğiliminde olabilirsiniz. Şunu bilin ki, neye odaklanırsanız onu bedeninizde duyumsamaya başlarsanız. Bu da sizi fazlaca kaygılandırabilir. Peki tüm gerekli önlemleri aldığınız halde hala kontrol edemediğiniz olumsuz senaryolar zihninizi sıklıkla ziyaret ediyor ve hep kendi sonunuzu hayal ediyorsanız neler yapabilirsiniz? Öncelikle zihninizden geçen felaket senaryolarını fark etmelisiniz. Sizi rahatsız eden imajları, imajları düşünceleri..Farkedin ki, aklınızdan geçenlerin hepsi gelecekle ilgilidir ve hepsi sadece bir düşüncedir. Bu düşüncelerin şuanda gerçek olmadığını kendinize söyleyin ve şuana dönmeye çalışın. Ana odaklanarak gelecek senaryolarınızdan uzaklaşırsınız. Bunu yapmak için bedensel duyumlarınıza kulak verin. Oturduğunuz yeri hissedin, ortamın ısısına, dış dünyanın sesine odaklanın. Bedeni duymak anda kalmanıza yardımcı olur. Bununla birlikte nefesinizi kontrol edin. Düşüncelerinizi yavaşlatmak için nefesinizin burnunuzdan yavaşça girip ağzınızdan çıkarken sizi nasıl rahatlattığını hissetmeye çalışın. Nefes rahatlamak ve anda kalmak için iyi bir araçtır. Şuan güvendesiniz ve aklınızdan geçenler sadece düşünce. Dikkatinizi başka bir aktiviteye yöneltin, evde yapabileceğiniz fiziksel etkinlikler, yemek yapma, yakınlarınızla konuşma gibi girişimlerde bulunun” tavsiyelerinde bulundu.
Kaynak: İHA
Cankurtaran yaptığı açıklamada, “Son zamanlarda tüm dünyayı ve ülkemizi etkileyen korona virüsü salgını sırasında yaşananlar, insanların tutumlarının ve davranışlarının ne kadar farklılaşabileceğini gösteriyor. Bazı insanlar uzmanların önerilerini ciddiye alarak dinliyor, uyguluyor, kendine ve çevresine karşı sorumluluğunu yerine getiriyor. Bazıları ise ‘‘bana bir şey olmaz’’ diye düşünerek alınması gereken önlemler konusunda duyarsız davranıyor. Bir grup da var ki Korona virüsle ilgili düşünmeden edemiyor, aşırı kaygıyla paniğe kapılarak rafları boşaltıyor ve stok yapıyor. Aşırı rahat ve aşırı kaygılı tutumlar bireyin psikolojik denge halinden uzaklaştığı durumlardır. Kaygılı tutumla dengeden uzaklaşan bireyler için bazı bilgiler paylaşmak istiyorum. Öncelikle şunu bilmek gerekir; kaygı, işlevsel bir duygudur, insanı harekete geçirir. Kendini korumak ve hayatta kalmak için motive eder. Tabi belli bir düzeyde olursa. Eğer kaygı düzeyi çok yüksekse kişi panik haline gelebiliyor. Bu durumda kaygı işlevini yitiriyor yerini gerçekçi olmayan düşüncelere bırakarak bireyin farklı davranışlar sergilemesine neden oluyor. Şuanda içinde bulunduğumuz durum tabiki bir tehdit ve tehlike oluşturuyor. Bunun için güvenli kaynaklardan doğru bilgilere ulaşmak, önlem almak, gerekenleri yaparak riski azaltmak önemlidir. Fakat tüm bu gerçekçi ve işlevsel davranışlara rağmen zihniniz sürekli olumsuz düşüncelerle meşgul oluyor ve kendinizi felaket senaryoları içinde buluyor olabilirsiniz. Sürekli salgınla ilgili bir şeyler okuma, sosyal medyaya bakma ve belirtileri gösterip göstermediğinizi kontrol etme eğiliminde olabilirsiniz. Şunu bilin ki, neye odaklanırsanız onu bedeninizde duyumsamaya başlarsanız. Bu da sizi fazlaca kaygılandırabilir. Peki tüm gerekli önlemleri aldığınız halde hala kontrol edemediğiniz olumsuz senaryolar zihninizi sıklıkla ziyaret ediyor ve hep kendi sonunuzu hayal ediyorsanız neler yapabilirsiniz? Öncelikle zihninizden geçen felaket senaryolarını fark etmelisiniz. Sizi rahatsız eden imajları, imajları düşünceleri..Farkedin ki, aklınızdan geçenlerin hepsi gelecekle ilgilidir ve hepsi sadece bir düşüncedir. Bu düşüncelerin şuanda gerçek olmadığını kendinize söyleyin ve şuana dönmeye çalışın. Ana odaklanarak gelecek senaryolarınızdan uzaklaşırsınız. Bunu yapmak için bedensel duyumlarınıza kulak verin. Oturduğunuz yeri hissedin, ortamın ısısına, dış dünyanın sesine odaklanın. Bedeni duymak anda kalmanıza yardımcı olur. Bununla birlikte nefesinizi kontrol edin. Düşüncelerinizi yavaşlatmak için nefesinizin burnunuzdan yavaşça girip ağzınızdan çıkarken sizi nasıl rahatlattığını hissetmeye çalışın. Nefes rahatlamak ve anda kalmak için iyi bir araçtır. Şuan güvendesiniz ve aklınızdan geçenler sadece düşünce. Dikkatinizi başka bir aktiviteye yöneltin, evde yapabileceğiniz fiziksel etkinlikler, yemek yapma, yakınlarınızla konuşma gibi girişimlerde bulunun” tavsiyelerinde bulundu.