Gözleri Yaşartan İyilik
Kırklareli’nin Lüleburgaz İlçesi’ne bağlı Ahmetbey Beldesi’nde yaşayan 67 yaşındaki Hatice Özgür, Elazığ’a başlatılan yardım kampanyasına üzerindeki montu dahi çıkarıp verdi. Ancak montun cebinde yeni çektiği emekli maaşını almayı da unutan Özgür, montu Malatya’ya cebinde maaşıyla gönderdi. Malatya’da durumu fark eden depremzedeler ise buldukları dekont numarasından ulaştıkları Hatice Özgür’e parasını iade etti. Parasını PTT’den çekip, iade eden kişiye telefonla teşekkür eden Özgür, “Bulgaristan göçmeniyim. Biz de 1989’da o zorluğu yaşadık. Bu duygusallığı yaşıyorum” dedi.
Lüleburgaz’a bağlı Ahmetbey Beldesi’nde gözleri yaşartan bir iyilik ortaya çıktı. Ahmetbey Belediyesi’nin Elazığ depremi sonrasında başlattığı yardım kampanyasına sessiz kalamayan Hatice Özer, evindeki battaniye, mont ve diğer eşyaları bir alışveriş arabasına koyup belediyenin yolunu tuttu.
“Üzerimdeki montu da çıkarıp verdim”
Depremden bir gün önce emekli maaşını çekip cebine koyduğunu söyleyen Özgür, “Emekli maaşımı çekip cebime koydum. El arabasının içine koydum battaniyeleri, getirdim belediyenin önüne. Onları belediye personeline verdim. Sonra üzerimdeki montumu da çıkarıp verdim. Böylece maaşım cebine kalmış. Sonradan parayı cebinde unuttuğum aklıma geldi ama hayırlı olsun dedim” diye konuştu.
“Doldurdum çuvalın içine”
Özgür, “Bağış yapacağım montları götürdüm belediyeye teslim ettim. Eve geldikten sonra biraz oturdum. Aklım başıma geldi. Montum sırtımdaydı. Doldurdum çuvalın içine getirdim belediyeye. Sonradan parayı unuttuğum aklıma geldi. Belediyeye telefon açıp söyledim durumu. Onlar da benimle bağlantı kurdular. Ondan sonra bu sabah bana haber geldi. Telefonda arayan kişi, ‘Ben Malatya’dan arıyorum. Eşyaların içinde bir miktar paranı bulduk’ dedi.
Ben de belediye başkanına telefon açıp söyledim. Telefondaki kişi ‘Teyze biz sana paranı göndereceğiz’ ben de bana göndermemelerini belediyeye göndermelerini söyledim” şeklinde konuştu.
“Hem üzüldüm hem sevindim”
Parasını kaybettiğinde karışık duygular yaşadığını söyleyen Özgür, “Sonra hem üzüldüm hem sevindim. Çünkü depremde insanlar, enkaz altında kalanlar, onca dışarıda kalanlar vardı. İnşallah hayırlı insan eline geçer de kullanırlar diye düşündüm. Yolladığım battaniyeleri montları güle güle kullansınlar. Çok üzüldüm görüntüleri görünce. Çünkü 1999 depreminde oldukları gibi enkaz altında çıkartılan insanları, orada Suriyeli genç çocuğun nasıl yardım ettiğini gördüm. Ben de az miktarda da olsa desteğim olsun istedim. Ben de Bulgaristan göçmeniyim. Biz de 1989’da o zorluğu yaşadık. Bu duygusallığı yaşıyorum”
Kaynak: İHA
“Üzerimdeki montu da çıkarıp verdim”
Depremden bir gün önce emekli maaşını çekip cebine koyduğunu söyleyen Özgür, “Emekli maaşımı çekip cebime koydum. El arabasının içine koydum battaniyeleri, getirdim belediyenin önüne. Onları belediye personeline verdim. Sonra üzerimdeki montumu da çıkarıp verdim. Böylece maaşım cebine kalmış. Sonradan parayı cebinde unuttuğum aklıma geldi ama hayırlı olsun dedim” diye konuştu.
“Doldurdum çuvalın içine”
Özgür, “Bağış yapacağım montları götürdüm belediyeye teslim ettim. Eve geldikten sonra biraz oturdum. Aklım başıma geldi. Montum sırtımdaydı. Doldurdum çuvalın içine getirdim belediyeye. Sonradan parayı unuttuğum aklıma geldi. Belediyeye telefon açıp söyledim durumu. Onlar da benimle bağlantı kurdular. Ondan sonra bu sabah bana haber geldi. Telefonda arayan kişi, ‘Ben Malatya’dan arıyorum. Eşyaların içinde bir miktar paranı bulduk’ dedi.
Ben de belediye başkanına telefon açıp söyledim. Telefondaki kişi ‘Teyze biz sana paranı göndereceğiz’ ben de bana göndermemelerini belediyeye göndermelerini söyledim” şeklinde konuştu.
“Hem üzüldüm hem sevindim”
Parasını kaybettiğinde karışık duygular yaşadığını söyleyen Özgür, “Sonra hem üzüldüm hem sevindim. Çünkü depremde insanlar, enkaz altında kalanlar, onca dışarıda kalanlar vardı. İnşallah hayırlı insan eline geçer de kullanırlar diye düşündüm. Yolladığım battaniyeleri montları güle güle kullansınlar. Çok üzüldüm görüntüleri görünce. Çünkü 1999 depreminde oldukları gibi enkaz altında çıkartılan insanları, orada Suriyeli genç çocuğun nasıl yardım ettiğini gördüm. Ben de az miktarda da olsa desteğim olsun istedim. Ben de Bulgaristan göçmeniyim. Biz de 1989’da o zorluğu yaşadık. Bu duygusallığı yaşıyorum”