(Özel) Otizmli Muhammed'in Radyoculuk Hayali Gerçek Oldu
Kocaeli’de küçük yaşlardan itibaren radyoculuk hayali kuran 19 yaşındaki otizmli Muhammed, çaldığı tüm kapıların yüzüne kapanmasına rağmen hayalinden vazgeçmedi. Bir radyo kanalının desteği ile hayalini gerçekleştiren genç, her gün mikrofon başında sevenleri ile buluşuyor.
Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde yaşayan ve otizm teşhisi konulan 19 yaşındaki Muhammed Emirhan Güngör, küçük yaşlardan itibaren radyocu olmanın hayalini kurdu. Küçükken severek dinlediği radyoculardan etkilenen otizmli Muhammed, bu hayalini gerçekleştirmek için çalmadık kapı bırakmadı. Kocaeli’de yayın yapan hemen hemen tüm radyo kanallarını dolaşan Muhammed, radyocu olmak istediğini ve kendisine şans tanınmasını istedi. Ama gittiği radyolarda otizmli olması sebebi ile Muhammed’in isteği reddedildi. Büyük hüzün yaşayan Muhammed son olarak Berna Uytun’un genel yönetmenliğini yürüttüğü ‘Radyo Çağdaş’ isimli radyo kanalına gitti. Radyocu olmak istediğini söyleyen Muhammed ile tanışan Uytun, radyo yönetimine bildirdi. Radyo yönetimi Muhammed’in hayalini gerçekleştirme kararı aldı. Bunun üzerine büyük sevinç yaşayan Muhammed, radyo kanalında eğitime başladı.
Aldığı eğitimle radyoculuğa dair önem arz eden bilgileri kısa sürede öğrenen Muhammed, kendi programını da sunmaya başladı.
Hem hayalini gerçekleştirdiğini hem de para kazanmaya başladığını söyleyen otizmli Muhammed, dinleyenlerinin kendisine yoğun ilgi gösterdiğini ifade etti.
“Herkes beni çok hoş bir şekilde karşıladı”
Küçük yaştan beri hayalini kurduğu radyo mikrofonunun başına geçip dinleyicilerine seslenmenin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Muhammed, “Yüzde 90 raporla otizmliyim. Buraya geliş sürecim çok ama çok zordu. Öncelikle bundan bahsedeyim. Ben buraya gelmeden önce her yer benim için kapı duvar oldu. Tüm denemelerimin ardından son olarak buraya gelmeyi tercih ettim. Burada genel yayın yönetmenim olsun, patronlarım olsun herkes beni çok hoş bir şekilde karşıladı. Herkes bana sahip çıktı ve sevdi. Şu anda haftanın 6 günü istek programı yapıyorum. Dinleyicilerimden gelen tepkiler çok güzel. Sosyal medyadan ve farklı yollardan gelen tepkilerin gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Radyoculuk hayali küçük yaşlarda ortaya çıktı, lise yıllarında arttı. Lise yıllarımda radyo camiasını sıkı bir şekilde takip etmeye başladım. Daha sonra ben de neden bir radyocu olmayayım diye hayaller kurmaya başladım. Bu hayalim Mayıs ayında gerçekleşti. Buraya geldiğimde otomasyon, mikser, mikrofon kullanmasını öğrendim. Yayınlarım çok güzel gidiyor” dedi.
“Sosyal medyada da çığ gibi büyüdü”
Muhammed’in radyoda program yapmaya başlaması ile çok mutlu olduğunu ve hastalığı nedeni ile var olan birçok programını aştığını ifade eden Uytun, “Muhammed ilk geldiğinde çok kötü bir durumdaydı. Bütün radyolar kendisine kapı duvar olmuştu. Radyocu olmak, mikrofon kullanmak istediğini söyledi.
Yönetimle konuştum, gayet olumlu bir şekilde karşıladılar. Yardım ettik ve çok sıkı bir eğitimden geçirdik. Verdiğim bilgileri hemen kaptı ve eksiksiz bir şekilde kendini bilgilerle doldurdu. Günden güne kendisini geliştirdi. 1 günlük yayınlarla başladık, şimdi 6 gün yayın yapıyor. Dinleyiciler de kendisini çok sevdi. Sosyal medyada da çığ gibi büyüdü. Türkiye’nin ilk otizmli radyocusu Muhammed oldu. Gayet de mutluyuz. Kendi programını ilk başta kendisi hazırlamaya başladı.
İstek saati yapıyor, gelen mesajları değerlendiriyor ve bu mesajlar doğrultusunda yayının akışını değiştiriyor. Bundan dolayı çok mutlu oldu. En önemlisi sakinleşti. Önceden çok takıntılıydı. Takdir edersiniz ki otizmli bireyin kafasına taktığı şeyi yapması gerekiyor, bu yapılmadığı zaman sinirlenmeye başlıyor. Burada çalışmaya başladığından beri bunu da aştı. Ailesi ile görüştüğümüzde de bunu dile getiriyorlar” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Aldığı eğitimle radyoculuğa dair önem arz eden bilgileri kısa sürede öğrenen Muhammed, kendi programını da sunmaya başladı.
Hem hayalini gerçekleştirdiğini hem de para kazanmaya başladığını söyleyen otizmli Muhammed, dinleyenlerinin kendisine yoğun ilgi gösterdiğini ifade etti.
“Herkes beni çok hoş bir şekilde karşıladı”
Küçük yaştan beri hayalini kurduğu radyo mikrofonunun başına geçip dinleyicilerine seslenmenin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Muhammed, “Yüzde 90 raporla otizmliyim. Buraya geliş sürecim çok ama çok zordu. Öncelikle bundan bahsedeyim. Ben buraya gelmeden önce her yer benim için kapı duvar oldu. Tüm denemelerimin ardından son olarak buraya gelmeyi tercih ettim. Burada genel yayın yönetmenim olsun, patronlarım olsun herkes beni çok hoş bir şekilde karşıladı. Herkes bana sahip çıktı ve sevdi. Şu anda haftanın 6 günü istek programı yapıyorum. Dinleyicilerimden gelen tepkiler çok güzel. Sosyal medyadan ve farklı yollardan gelen tepkilerin gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Radyoculuk hayali küçük yaşlarda ortaya çıktı, lise yıllarında arttı. Lise yıllarımda radyo camiasını sıkı bir şekilde takip etmeye başladım. Daha sonra ben de neden bir radyocu olmayayım diye hayaller kurmaya başladım. Bu hayalim Mayıs ayında gerçekleşti. Buraya geldiğimde otomasyon, mikser, mikrofon kullanmasını öğrendim. Yayınlarım çok güzel gidiyor” dedi.
“Sosyal medyada da çığ gibi büyüdü”
Muhammed’in radyoda program yapmaya başlaması ile çok mutlu olduğunu ve hastalığı nedeni ile var olan birçok programını aştığını ifade eden Uytun, “Muhammed ilk geldiğinde çok kötü bir durumdaydı. Bütün radyolar kendisine kapı duvar olmuştu. Radyocu olmak, mikrofon kullanmak istediğini söyledi.
Yönetimle konuştum, gayet olumlu bir şekilde karşıladılar. Yardım ettik ve çok sıkı bir eğitimden geçirdik. Verdiğim bilgileri hemen kaptı ve eksiksiz bir şekilde kendini bilgilerle doldurdu. Günden güne kendisini geliştirdi. 1 günlük yayınlarla başladık, şimdi 6 gün yayın yapıyor. Dinleyiciler de kendisini çok sevdi. Sosyal medyada da çığ gibi büyüdü. Türkiye’nin ilk otizmli radyocusu Muhammed oldu. Gayet de mutluyuz. Kendi programını ilk başta kendisi hazırlamaya başladı.
İstek saati yapıyor, gelen mesajları değerlendiriyor ve bu mesajlar doğrultusunda yayının akışını değiştiriyor. Bundan dolayı çok mutlu oldu. En önemlisi sakinleşti. Önceden çok takıntılıydı. Takdir edersiniz ki otizmli bireyin kafasına taktığı şeyi yapması gerekiyor, bu yapılmadığı zaman sinirlenmeye başlıyor. Burada çalışmaya başladığından beri bunu da aştı. Ailesi ile görüştüğümüzde de bunu dile getiriyorlar” diye konuştu.