Türkiye-Rusya-Azerbaycan Açıklaması Enerji Ve Ulaştırma İşbirliği Forumu
Dışişleri Bakanlığı Enerji ve Çok Taraflı Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Zafer Ateş: 'Enerji ve ulaştırma alanında popüler kavram 'bağlantısallık'. Ülkemiz bölge ülkeleriyle iş birliği sayesinde bağlantısallığa son 20 yılda büyük katkılar sağladı' Rusya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Salih Yılmaz: 'Hazar ülkelerinin bölgesel ve küresel politikada daha fazla söz sahibi olabilmesi için özellikle Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'nın ortak hareket etmesi gerekiyor'
Dışişleri Bakanlığı Enerji ve Çok Taraflı Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Zafer Ateş, "Enerji ve ulaştırma alanında popüler kavram 'bağlantısallık'. Ülkemiz bölge ülkeleriyle iş birliği sayesinde bağlantısallığa son 20 yılda büyük katkılar sağladı." dedi.
Ateş, Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) tarafından Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde gerçekleştirilen "Türkiye-Rusya-Azerbaycan: Enerji ve Ulaştırma İşbirliği" başlıklı forumda, sivil toplumun ve akademik çalışmaların dış politikaya önemli katkı sağladığını söyledi.
Türkiye, Rusya ve Azerbaycan'ın tarihi ve köklü ilişkileri bulunduğuna işaret eden Ateş, forum sonucunda ortaya çıkacak önerilerin ilgili bakanlıklar için yön gösterici nitelikte olacağını anlattı.
Ateş, Türkiye'nin enerji ve ulaştırma alanlarında büyük atılımlar gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, "Enerji ve ulaştırma alanında popüler kavram 'bağlantısallık'. Ülkemiz bölge ülkeleriyle iş birliği sayesinde bağlantısallığa son 20 yılda büyük katkılar sağladı." diye konuştu.
Azerbaycan ve Rusya ile hayata geçirilen projelerin de Doğu-Batı arasında birer bağlantısallık projesi olduğunu vurgulayan Ateş, "Biz buna bir anlamda başka bir popüler kavram olan 'koridor yaklaşımı' diyoruz. Yani bir projeyi tek başına ele almak mümkündür, fakat buna bir koridor bakış açısıyla yaklaştığınız zaman bu koridordan sağladığınız ekonomik ve siyasi fayda bölgesel iş birliğiyle daha da artıyor." ifadelerini kullandı.
RUSEN Başkanı Salih Yılmaz da Hazar ülkelerinin bölgesel ve küresel politikada daha fazla söz sahibi olabilmesi için özellikle Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'nın ortak hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Dağlık Karabağ ve Hazar Denizi'nin statüsü başta olmak üzere Kafkasya'da tıkanan meseleler olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu program kapsamında bölgede sürecin nasıl işleyeceği, yeni bölgesel enerji ve ulaştırma merkezi oluşumu gibi projeleri değerlendirmek üzere bir araya geldik. Çin'in Kuşak ve Yol Projesi'nin kuzey hattı, Ukrayna krizi sebebiyle güney hattı ise ABD tarafından İran'a uygulanan ambargo sebebiyle işlemez durumda. Geriye sadece Türkiye'nin dahil olduğu Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridoru kalıyor. Bu koridor Çin'in Batı'ya açılması için en iyi fırsat. Kara ve demir yollarını kapsayan bu koridor Çin'e ulaşmayı hedefliyor. Orta Koridor, Dışişleri Bakanlığımızın dile getirdiği 'Yeniden Asya Stratejisi' doğrultusunda bölge ülkeleriyle ekonomik, askeri ve siyasi iş birlilerini güçlendirmeyi amaçlıyor."
Moskova Çağdaş Türkiye Araştırmaları Merkezi Başkanı Amur Gadjiev ise yeni enerji hattı oluşumunda üç ülkenin olası iş birliklerini değerlendirmesi gerektiğini ifade ederek, "Bu doğrultuda ekimde Bakü'de uluslararası düzeyde bir toplantı, kasımda ise Moskova'da projenin sonuçlarını tartışacağımız yuvarlak masa toplantısında buluşacağız ve sonuç bildirisini ilgili siyasi mecralara ileteceğiz." dedi.
Kaynak: AA
Ateş, Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) tarafından Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde gerçekleştirilen "Türkiye-Rusya-Azerbaycan: Enerji ve Ulaştırma İşbirliği" başlıklı forumda, sivil toplumun ve akademik çalışmaların dış politikaya önemli katkı sağladığını söyledi.
Türkiye, Rusya ve Azerbaycan'ın tarihi ve köklü ilişkileri bulunduğuna işaret eden Ateş, forum sonucunda ortaya çıkacak önerilerin ilgili bakanlıklar için yön gösterici nitelikte olacağını anlattı.
Ateş, Türkiye'nin enerji ve ulaştırma alanlarında büyük atılımlar gerçekleştirdiğine dikkati çekerek, "Enerji ve ulaştırma alanında popüler kavram 'bağlantısallık'. Ülkemiz bölge ülkeleriyle iş birliği sayesinde bağlantısallığa son 20 yılda büyük katkılar sağladı." diye konuştu.
Azerbaycan ve Rusya ile hayata geçirilen projelerin de Doğu-Batı arasında birer bağlantısallık projesi olduğunu vurgulayan Ateş, "Biz buna bir anlamda başka bir popüler kavram olan 'koridor yaklaşımı' diyoruz. Yani bir projeyi tek başına ele almak mümkündür, fakat buna bir koridor bakış açısıyla yaklaştığınız zaman bu koridordan sağladığınız ekonomik ve siyasi fayda bölgesel iş birliğiyle daha da artıyor." ifadelerini kullandı.
RUSEN Başkanı Salih Yılmaz da Hazar ülkelerinin bölgesel ve küresel politikada daha fazla söz sahibi olabilmesi için özellikle Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'nın ortak hareket etmesi gerektiğini söyledi.
Dağlık Karabağ ve Hazar Denizi'nin statüsü başta olmak üzere Kafkasya'da tıkanan meseleler olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu program kapsamında bölgede sürecin nasıl işleyeceği, yeni bölgesel enerji ve ulaştırma merkezi oluşumu gibi projeleri değerlendirmek üzere bir araya geldik. Çin'in Kuşak ve Yol Projesi'nin kuzey hattı, Ukrayna krizi sebebiyle güney hattı ise ABD tarafından İran'a uygulanan ambargo sebebiyle işlemez durumda. Geriye sadece Türkiye'nin dahil olduğu Hazar geçişli Doğu-Batı Orta Koridoru kalıyor. Bu koridor Çin'in Batı'ya açılması için en iyi fırsat. Kara ve demir yollarını kapsayan bu koridor Çin'e ulaşmayı hedefliyor. Orta Koridor, Dışişleri Bakanlığımızın dile getirdiği 'Yeniden Asya Stratejisi' doğrultusunda bölge ülkeleriyle ekonomik, askeri ve siyasi iş birlilerini güçlendirmeyi amaçlıyor."
Moskova Çağdaş Türkiye Araştırmaları Merkezi Başkanı Amur Gadjiev ise yeni enerji hattı oluşumunda üç ülkenin olası iş birliklerini değerlendirmesi gerektiğini ifade ederek, "Bu doğrultuda ekimde Bakü'de uluslararası düzeyde bir toplantı, kasımda ise Moskova'da projenin sonuçlarını tartışacağımız yuvarlak masa toplantısında buluşacağız ve sonuç bildirisini ilgili siyasi mecralara ileteceğiz." dedi.