TBB Başkanı Feyzioğlu Açıklaması 'Sen Kadına Vuruyorsun Çünkü Korkaksın, Zavallısın'
'Biz o ilk tokattan, o ilk şiddet hareketinden itibaren kadının elinden tutup gereğini yapacağız. Sistem yapmaya direnirse de yaptıracağız. Yani 'ne var bir tokattan bir şey çıkmaz' cümlesini Türkiye'den silmeye kararlıyız'
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, kadına şiddet uygulayanların "korkak" ve "zavallı" olduğunu belirterek, "Biz o ilk tokattan, o ilk şiddet hareketinden itibaren kadının elinden tutup gereğini yapacağız. Sistem yapmaya direnirse de yaptıracağız. Yani 'ne var bir tokattan bir şey çıkmaz' cümlesini Türkiye'den silmeye kararlıyız." dedi.
Feyzioğlu, Kastamonu Üniversitesi Bilgehan Bilgili Merkez Kütüphanesi'nde düzenlenen "Kastamonu ve İstiklal Yolu" konulu panelin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Toplumdaki şiddet olaylarına değinen Feyzioğlu, "Toplumsal şiddet Türkiye'nin en önemli sorunu. Toplumun şiddetle yoğrulduğu bir yerde hukuktan, haktan, demokrasiden söz edemezsiniz, sadece kaba kuvvetten söz edebilirsiniz. Bunu önlemek için birbirimizi suçladığımız yeter artık. Birbirimizi suçlayarak bir yere varamıyoruz. Ama birbirimizden güç alarak, birbirimize doğruyu yaptırarak, birimizin eksiği varsa o eksiği hep birlikte gidererek, uyararak doğru yaptırarak çözebiliriz." dedi.
Feyzioğlu, bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini anlatarak, eğitimin ana kucağından başladığını söyledi.
Çocuklara hayatın müşterek olduğunun anlatılması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, "Bizim şiddetin arkasındaki en önemli eğitimsel sorunlarımızdan biri hayatın müşterek olduğunu bir türlü eğitim yoluyla içselleştirmemiş, kavratamamış olmamızdır." diye konuştu.
- "İlk tokattan bir şey olmaz anlayışını kırmak istiyoruz"
Kadına yönelik şiddete tepki göstererek "İlk tokatta bir şey olmaz" anlayışını kırmak istediklerini belirten Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"İlk tokat atıldığında 'ne yapayım kardeşim öfkeliyim ben, sinirime hakim olamıyorum' deyip kadından hırsını çıkardığında o adama, o ilk tokadın cezasının gelmesi lazım. Kamu hizmetine mi verilir, park bahçede sulama mı yaptırılır, devlet çiftliğinde çapa mı yaptırılır, ot mu toplatılır, tuvalet mi temizlettirilir, huzur evinde yerleri mi paspaslatırlar bilemem. İyi olmayana iyi olmayı öğreteceğiz. 'Ben öfkeliyim' diyor kadına basıyor tokadı. Kardeşim sen öfkeliysen neden televizyonunu kırmıyorsun. Git kendi kafanı kır öfkeliysen. Niye kadına tokat atıyorsun."
Feyzioğlu, kadına şiddet uygulayanların "korkak" olduğunu dile getirerek, "Sen kadına vuruyorsun çünkü korkaksın, zavallısın, aslında öfkene hakim olamıyor değilsin rahatlayacak bir yer arıyorsun. Git başka şekilde rahatla ama biz o ilk tokattan, o ilk şiddet hareketinden itibaren kadının elinden tutup gereğini yapacağız. Sistem yapmaya direnirse de yaptıracağız. Yani 'ne var bir tokattan bir şey çıkmaz' cümlesini Türkiye'den silmeye kararlıyız." ifadesini kullandı.
- "Kalıcı bir infaz reformuna ihtiyaç var"
Cezaevlerindekilerin ıslah edilmesi gerektiğini ancak doluluk nedeniyle bunun mümkün olmadığını söyleyen Feyzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğer yüz kişinin kalacağı yerde 400 kişiyi tıkmışsak, bu dolulukta cezaevinde kim ıslah oldu kim ıslah olmadı bilemeyiz. Açıkçası ben cezaevinde bir ıslah imkanının da bu halde çok azaldığını düşünüyorum. Hafif suçlu olarak girip karakter anlamında suç yüksek tahsili yapmış olarak çıkıldığını düşünüyorum. Bizim hapis cezası yerine cezalarımızın, yaptırımlarımızın önemli kısmında tür değişikliğine gitmemiz lazım. Türkiye'de kalıcı bir infaz reformuna ihtiyaç var."
Kaynak: AA
Feyzioğlu, Kastamonu Üniversitesi Bilgehan Bilgili Merkez Kütüphanesi'nde düzenlenen "Kastamonu ve İstiklal Yolu" konulu panelin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Toplumdaki şiddet olaylarına değinen Feyzioğlu, "Toplumsal şiddet Türkiye'nin en önemli sorunu. Toplumun şiddetle yoğrulduğu bir yerde hukuktan, haktan, demokrasiden söz edemezsiniz, sadece kaba kuvvetten söz edebilirsiniz. Bunu önlemek için birbirimizi suçladığımız yeter artık. Birbirimizi suçlayarak bir yere varamıyoruz. Ama birbirimizden güç alarak, birbirimize doğruyu yaptırarak, birimizin eksiği varsa o eksiği hep birlikte gidererek, uyararak doğru yaptırarak çözebiliriz." dedi.
Feyzioğlu, bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini anlatarak, eğitimin ana kucağından başladığını söyledi.
Çocuklara hayatın müşterek olduğunun anlatılması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, "Bizim şiddetin arkasındaki en önemli eğitimsel sorunlarımızdan biri hayatın müşterek olduğunu bir türlü eğitim yoluyla içselleştirmemiş, kavratamamış olmamızdır." diye konuştu.
- "İlk tokattan bir şey olmaz anlayışını kırmak istiyoruz"
Kadına yönelik şiddete tepki göstererek "İlk tokatta bir şey olmaz" anlayışını kırmak istediklerini belirten Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"İlk tokat atıldığında 'ne yapayım kardeşim öfkeliyim ben, sinirime hakim olamıyorum' deyip kadından hırsını çıkardığında o adama, o ilk tokadın cezasının gelmesi lazım. Kamu hizmetine mi verilir, park bahçede sulama mı yaptırılır, devlet çiftliğinde çapa mı yaptırılır, ot mu toplatılır, tuvalet mi temizlettirilir, huzur evinde yerleri mi paspaslatırlar bilemem. İyi olmayana iyi olmayı öğreteceğiz. 'Ben öfkeliyim' diyor kadına basıyor tokadı. Kardeşim sen öfkeliysen neden televizyonunu kırmıyorsun. Git kendi kafanı kır öfkeliysen. Niye kadına tokat atıyorsun."
Feyzioğlu, kadına şiddet uygulayanların "korkak" olduğunu dile getirerek, "Sen kadına vuruyorsun çünkü korkaksın, zavallısın, aslında öfkene hakim olamıyor değilsin rahatlayacak bir yer arıyorsun. Git başka şekilde rahatla ama biz o ilk tokattan, o ilk şiddet hareketinden itibaren kadının elinden tutup gereğini yapacağız. Sistem yapmaya direnirse de yaptıracağız. Yani 'ne var bir tokattan bir şey çıkmaz' cümlesini Türkiye'den silmeye kararlıyız." ifadesini kullandı.
- "Kalıcı bir infaz reformuna ihtiyaç var"
Cezaevlerindekilerin ıslah edilmesi gerektiğini ancak doluluk nedeniyle bunun mümkün olmadığını söyleyen Feyzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eğer yüz kişinin kalacağı yerde 400 kişiyi tıkmışsak, bu dolulukta cezaevinde kim ıslah oldu kim ıslah olmadı bilemeyiz. Açıkçası ben cezaevinde bir ıslah imkanının da bu halde çok azaldığını düşünüyorum. Hafif suçlu olarak girip karakter anlamında suç yüksek tahsili yapmış olarak çıkıldığını düşünüyorum. Bizim hapis cezası yerine cezalarımızın, yaptırımlarımızın önemli kısmında tür değişikliğine gitmemiz lazım. Türkiye'de kalıcı bir infaz reformuna ihtiyaç var."