Başkan Ataç'ın 'Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü' Mesajı
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Birleşmiş Milletler’in 25 Kasım 1999’da ilan ettiği Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü kaza süsü verilmiş kadın cinayetlerinden birinin hikayesidir. 1960 yılı 25 Kasım’ında Mirabel kardeşler diye anılan Dominik Cumhuriyeti’nde 3 kadın kaza olarak üstü örtülmeye çalışılan bir cinayete kurban gitti. Bu üç cesur kadının suçu Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör Turijillo rejimine karşı direnişin sembolü haline gelmekti. Yaşamları boyunca defalarca gözaltına alınmış, işkence görmüş ve bazı kaynaklara göre gözaltındayken tecavüze uğramışlardı. Üç kadının 25 Kasım’da hapishanedeki eşlerini ziyarete giderken kaza süsü verilerek öldürülmeleri kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve Mirabel kardeşler halk için büyük bir sembol haline geldi. 1999 yılında Birleşmiş Milletler bu tarihi Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü olarak kabul etti ve bünyesindeki ülkeleri bu konuda çalışmalar yapmaya yükümlü kıldı. Kadına karşı şiddet bir insanlık suçudur. Türkiye’de de toplumsal yaşamın her kademesinde haklarını dile getiren, yaşamın içinde eşit olarak var olma mücadelesi verirken tecavüz, şiddet, istismar ve ölüm ile yok edilen hayatlara tanık oluyoruz. Yaşam hakkının gasp edilmesinin iyi hali ve ceza indirimi olmaması gerektiği yaşanılan her kadın cinayeti sonrası anlaşılmakta ne yazık ki gerekli düzenlemeler yapılmamaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, ayrımcılığın ortadan kaldırılması için çok yönlü politikalar üretmemiz ve bu mücadelenin toplumun tüm kesimleri tarafından üstlenilmesi gerekiyor. Şiddetin her türüyle yine kadın erkek kol kola mücadele edeceğiz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde yaşam hakkı elinden alınmış tüm kadınları saygıyla anıyorum."
Kaynak: İHA
"Birleşmiş Milletler’in 25 Kasım 1999’da ilan ettiği Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü kaza süsü verilmiş kadın cinayetlerinden birinin hikayesidir. 1960 yılı 25 Kasım’ında Mirabel kardeşler diye anılan Dominik Cumhuriyeti’nde 3 kadın kaza olarak üstü örtülmeye çalışılan bir cinayete kurban gitti. Bu üç cesur kadının suçu Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör Turijillo rejimine karşı direnişin sembolü haline gelmekti. Yaşamları boyunca defalarca gözaltına alınmış, işkence görmüş ve bazı kaynaklara göre gözaltındayken tecavüze uğramışlardı. Üç kadının 25 Kasım’da hapishanedeki eşlerini ziyarete giderken kaza süsü verilerek öldürülmeleri kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve Mirabel kardeşler halk için büyük bir sembol haline geldi. 1999 yılında Birleşmiş Milletler bu tarihi Uluslararası Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü olarak kabul etti ve bünyesindeki ülkeleri bu konuda çalışmalar yapmaya yükümlü kıldı. Kadına karşı şiddet bir insanlık suçudur. Türkiye’de de toplumsal yaşamın her kademesinde haklarını dile getiren, yaşamın içinde eşit olarak var olma mücadelesi verirken tecavüz, şiddet, istismar ve ölüm ile yok edilen hayatlara tanık oluyoruz. Yaşam hakkının gasp edilmesinin iyi hali ve ceza indirimi olmaması gerektiği yaşanılan her kadın cinayeti sonrası anlaşılmakta ne yazık ki gerekli düzenlemeler yapılmamaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, ayrımcılığın ortadan kaldırılması için çok yönlü politikalar üretmemiz ve bu mücadelenin toplumun tüm kesimleri tarafından üstlenilmesi gerekiyor. Şiddetin her türüyle yine kadın erkek kol kola mücadele edeceğiz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde yaşam hakkı elinden alınmış tüm kadınları saygıyla anıyorum."