Teröristlerin Katlettiği Neşe Öğretmenin Acısı 26 Yıldır Dinmiyor
Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde 26 Ekim 1993'te teröristlerce şehit edilen Neşe Alten ve babası Hasan Alten'in acısı, her 24 Kasım Öğretmenler Günü'de tazeleniyor Çocuklara aydınlık yarınlar bırakabilmek için henüz 21 yaşındayken Bismil'de göreve başlayan Neşe öğretmenin annesi, eşini ve kızını kaybettiği hain saldırıyı bir an olsun hafızasından silemiyor Anne Nazife Alten:'Öğretmen olunca ablasıyla gidecekti Diyarbakır'a ama sonra babası 'ben götüreceğim' dedi. Olay yaşanmadan bir gün önce konuştuk, sesi kısık geliyordu. 'Kızım ne oldu, neden sesin kısıldı?' diye sordum. 'Anne çocuklar Türkçe bilmiyor, onlara ders anlatmaktan, ders çalıştırmaktan sesim kısıldı' dedi'
MESUT KARADUMAN - Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde PKK'lı teröristlerce şehit edilen öğretmen Neşe Alten ve babası Hasan Alten'in acısı, geride kalan 26 yıla rağmen dinmiyor.
Çocukluğundaki Şennur öğretmenini örnek alarak kendisi de öğretmen olan Neşe Alten, çocukların aydınlık yarınlara ulaşabilmesi amacıyla 1993 yılının 30 Eylül'ünde Diyarbakır'a gitti ve ilk görev yeri olan Bismil ilçesinin Çavuşlu Köyü İlkokulunda göreve başladı.
Neşe öğretmen ve kendisini yalnız bırakmak istemediği için birlikte Bismil'e gelen babası Hasan Alten, 26 Ekim 1993 gecesi PKK'lı teröristler tarafından haince katledildi.
Henüz 26 günlük öğretmen ve 21 yaşında bir genç iken teröristlerin hedefi olan Neşe öğretmen ve babasının şehit oluşları, bölücü terör örgütünün çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Aradan geçen 26 yılda yaşadığı acının izlerini silemeyen 82 yaşındaki anne Nazife Alten, her 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde çok sayıda öğrenci, öğretmen ve vatandaş tarafından ziyaret ediliyor.
Tekirdağ'ın Şarköy ilçesindeki evinde kızının ve eşinin fotoğraflarına bakarak teselli bulan Alten, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının sevinçli bir şekilde, çocukları eğitimle buluşturmak, vatanına, milletine bağlı bireyler yetiştirmek için Diyarbakır'a gittiğini söyledi.
Kızının mesleğini çok sevdiğini ve heyecan duyduğunu anlatan Nazife Alten, "Öğretmen olunca ablasıyla gidecekti Diyarbakır'a ama sonra babası 'ben götüreceğim' dedi. Olay yaşanmadan bir gün önce konuştuk, sesi kısık geliyordu. 'Kızım ne oldu, neden sesin kısıldı?' diye sordum. Anne çocuklar Türkçe bilmiyor, onlara ders anlatmaktan, ders çalıştırmaktan sesim kısıldı' dedi." ifadesini kullandı.
Alten, kızıyla eşinin ölüm haberini alınca adeta dünyasının başına yıkıldığını dile getirdi.
O anı ilk günkü gibi hatırladığını belirten Nazife Alten, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Ben bahçede su ısıtıyordum. İçeride ablaları, ağabeyleri kızımın ölüm haberini almış ama bana söylemiyorlar. Sonra oğlum geldi yanıma. Baktım gözleri kanlanmış. 'Ne oldu oğlum gözlerin kanlanmış' dedim. 'Çocuk uyutmadı anne, ondan' dedi. O, haberi almış ağlamış, gözleri ondan kanlanmış. Olay olmadan önceki gece televizyonda şehit olan öğretmenler geçti. Biz komşularla onlara çok ağladık ama bizimkileri görmedik o akşam."
Alten, "Kızım şehit edileli 26 sene oldu. Bu sürede ülkemizde çok şehit verdik. Ben artık 'kızım unutulur' diyordum. 26 senedir Allah'ıma şükürler olsun kızım hiç unutulmadı. Kızıma ilgi daha da arttı. Okullara, sokağımıza ismi verildi." dedi.
- Kızının hasretini başka öğretmenlerle dindiriyor
Kendisini ziyarete gelen öğretmenlerle kızının hasretini dindirmeye çalıştığını anlatan Nazife Alten, evine gelen öğretmenleri görünce çok duygulandığını, hem üzüntüden hem de sevinçten ağladığını ifade etti.
Kızının, kendisinin de okuma yazma öğrenmesine vesile olduğuna değinen Alten, şöyle konuştu:
"Birgün ben bağdan geldim. Neşe de geldi, ablalarıyla sevinç içindeler. Neşe, 'anne seni okula yazdırdım' deyince, ben 'bağdan geldim, size yemek yapacağım, ne zaman okula gideceğim' dedim. Ben bağırınca onlar üzüldüler, odaya kapandılar. Sonra babaları gelince çocukları topladı, 'annenize yardım edeceğiz, o da okula gidecek' dedi. Sağ olsun hepsi bana yardımcı oldu, okula gittim, okuma yazma öğrendim. Allah nur içinde yatırsın. Kızım benim okuma yazma öğrenmeme vesile oldu."
Kaynak: AA
Çocukluğundaki Şennur öğretmenini örnek alarak kendisi de öğretmen olan Neşe Alten, çocukların aydınlık yarınlara ulaşabilmesi amacıyla 1993 yılının 30 Eylül'ünde Diyarbakır'a gitti ve ilk görev yeri olan Bismil ilçesinin Çavuşlu Köyü İlkokulunda göreve başladı.
Neşe öğretmen ve kendisini yalnız bırakmak istemediği için birlikte Bismil'e gelen babası Hasan Alten, 26 Ekim 1993 gecesi PKK'lı teröristler tarafından haince katledildi.
Henüz 26 günlük öğretmen ve 21 yaşında bir genç iken teröristlerin hedefi olan Neşe öğretmen ve babasının şehit oluşları, bölücü terör örgütünün çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Aradan geçen 26 yılda yaşadığı acının izlerini silemeyen 82 yaşındaki anne Nazife Alten, her 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde çok sayıda öğrenci, öğretmen ve vatandaş tarafından ziyaret ediliyor.
Tekirdağ'ın Şarköy ilçesindeki evinde kızının ve eşinin fotoğraflarına bakarak teselli bulan Alten, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının sevinçli bir şekilde, çocukları eğitimle buluşturmak, vatanına, milletine bağlı bireyler yetiştirmek için Diyarbakır'a gittiğini söyledi.
Kızının mesleğini çok sevdiğini ve heyecan duyduğunu anlatan Nazife Alten, "Öğretmen olunca ablasıyla gidecekti Diyarbakır'a ama sonra babası 'ben götüreceğim' dedi. Olay yaşanmadan bir gün önce konuştuk, sesi kısık geliyordu. 'Kızım ne oldu, neden sesin kısıldı?' diye sordum. Anne çocuklar Türkçe bilmiyor, onlara ders anlatmaktan, ders çalıştırmaktan sesim kısıldı' dedi." ifadesini kullandı.
Alten, kızıyla eşinin ölüm haberini alınca adeta dünyasının başına yıkıldığını dile getirdi.
O anı ilk günkü gibi hatırladığını belirten Nazife Alten, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Ben bahçede su ısıtıyordum. İçeride ablaları, ağabeyleri kızımın ölüm haberini almış ama bana söylemiyorlar. Sonra oğlum geldi yanıma. Baktım gözleri kanlanmış. 'Ne oldu oğlum gözlerin kanlanmış' dedim. 'Çocuk uyutmadı anne, ondan' dedi. O, haberi almış ağlamış, gözleri ondan kanlanmış. Olay olmadan önceki gece televizyonda şehit olan öğretmenler geçti. Biz komşularla onlara çok ağladık ama bizimkileri görmedik o akşam."
Alten, "Kızım şehit edileli 26 sene oldu. Bu sürede ülkemizde çok şehit verdik. Ben artık 'kızım unutulur' diyordum. 26 senedir Allah'ıma şükürler olsun kızım hiç unutulmadı. Kızıma ilgi daha da arttı. Okullara, sokağımıza ismi verildi." dedi.
- Kızının hasretini başka öğretmenlerle dindiriyor
Kendisini ziyarete gelen öğretmenlerle kızının hasretini dindirmeye çalıştığını anlatan Nazife Alten, evine gelen öğretmenleri görünce çok duygulandığını, hem üzüntüden hem de sevinçten ağladığını ifade etti.
Kızının, kendisinin de okuma yazma öğrenmesine vesile olduğuna değinen Alten, şöyle konuştu:
"Birgün ben bağdan geldim. Neşe de geldi, ablalarıyla sevinç içindeler. Neşe, 'anne seni okula yazdırdım' deyince, ben 'bağdan geldim, size yemek yapacağım, ne zaman okula gideceğim' dedim. Ben bağırınca onlar üzüldüler, odaya kapandılar. Sonra babaları gelince çocukları topladı, 'annenize yardım edeceğiz, o da okula gidecek' dedi. Sağ olsun hepsi bana yardımcı oldu, okula gittim, okuma yazma öğrendim. Allah nur içinde yatırsın. Kızım benim okuma yazma öğrenmeme vesile oldu."