Bazı Üniversiteler Bölünüyor, Yeni Üniversiteler Kuruluyor
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Tekin: 'Bazı büyük üniversitelerimizin bölünerek ve bazı illerimize de yeni üniversiteler kurularak Türkiye'deki yüksek öğretim hayatına yeni bir dinamizm kazandırmayı amaçlıyoruz' 'Özel öğretim kurumları işletmecileri iflas ve benzeri durumlarla karşılaştıklarında okuldaki eğitim öğretim sürecini aksatacak bir haciz işlemi yapılacaksa bu haciz işleminin eğitim öğretim döneminin sonuna ertelenmesini talep ediyoruz'.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, bazı büyük üniversitelerin bölünmesi, bazı illere yeni üniversiteler kurulmasıyla yüksek öğretim hayatına yeni bir dinamizm kazandırmayı amaçladıklarını söyledi.
Tekin, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda görüşülmeye başlanan Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında sunum yaptı.
Tasarının dört bölümden oluştuğunu anlatan Tekin, özel öğretim kurumları kapsamında sahada karşılaşılan birkaç problemin çözümü için önerilerde bulunduklarını kaydetti.
Tasarıda Yüksek Öğretim Kurumunun ihtiyaç duyduğu bazı kadro taleplerinin karşılanmasına yönelik düzenleme yer aldığını anlatan Tekin, "Bazı büyük üniversitelerimizin bölünerek ve bazı illerimize de yeni üniversiteler kurularak Türkiye'deki yüksek öğretim hayatına yeni bir dinamizm kazandırmayı amaçlıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin, özel öğretim kurumları sektöründe ciddi bir ivme kazandığını dile getiren Tekin, şunları söyledi:
"Yeni kurumlarımız faaliyete geçti fakat bu kurumlarımız işletme realitelerinden dolayı bazı sıkıntılar yaşıyorlar. Özel öğretim kurumları işletmecileri iflas ve benzeri durumlarla karşılaştıklarında okuldaki eğitim öğretim sürecini aksatacak bir haciz işlemi yapılacaksa bu haciz işleminin eğitim öğretim döneminin sonuna ertelenmesini talep ediyoruz. Bu ciddi bir ihtiyaçtan doğuyor. Aynı kapsamda özel yurtları da bu şekilde değerlendirdik. Özel yurt işletmecisi, mallarının haczedilmesi durumuyla karşı karşıya kalırsa haciz işlemini eğitim öğretim sürecinin sonuna ertelemiş olacağız."
Tekin, tasarıda, güzellik uzmanları sektörünün sorunlarını giderecek düzenleme de bulunduğuna işaret ederek, Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu alanda kurslar düzenlediklerini ve kursları başarıyla tamamlayanlara iş yeri açma ruhsatı ve belgesi verdiklerini bildirdi. 1998 yılında çıkarılan bir yasa nedeniyle bazı güzellik uzmanlarının fiilen işi yapmalarına rağmen hukuken yapamadıklarını belirten Tekin, "Problemi çözmek adına güzellik uzmanlarının bakanlığımızdan aldıkları belgeleri geçerli hale getirecek bir teklif sunduk. Bu türden eğitim veren, sertifika programı düzenleyen özel eğitim kursları, aynı zamanda döner sermaye mantığıyla ticari bir gelir elde edebilsin diye talep olmuştu. Buna ilişkin de düzenleme yaptık." ifadelerini kullandı.
Tekin, tasarıyla FETÖ ile ilişkisi olan kişilerin özel öğretim kurumu açmasına izin vermeme yetkisi almak istediklerini de söyledi.
- YÖK'ün personel ihtiyacı karşılanacak
Tasarıda YÖK'ün kendi işleyişi ile ilgili ihtiyaç duyduğu bazı konuların da yer aldığını aktaran Tekin, YÖK bünyesindeki üniversitelerin artmasının personel ihtiyacını gündeme getirdiğini kaydetti.
"YÖK Denetleme Kurulunun ve YÖK'teki uzman personel ihtiyacının giderilmesi için kadro talebinde bulunuldu." diyen Tekin, şöyle devam etti:
"Tasarıda, YÖK ile ilgili bir yetki daha söz konusu. Özellikle vakıf üniversitelerinin kendi arazilerinin kiralanması ya da işletilmesi ile ilgili hususta bir mevzuat eksikliği var. YÖK, Milli Eğitim ve Maliye bakanlıkları iş birliğinde üniversite alanlarının kiralanması konusunda yönetmelik çıkarma yetkisi talep ediyor. Belli bir büyüklüğe ulaşmış üniversitelerin yeni bir üniversite şemsiyesi altında bölünerek ya da bazı illerimizde yeni üniversiteler kurularak Türkiye'nin eğitim öğretim ve bilim hayatına katkı sağlamak üzere hem yerelin talepleri hem de YÖK bünyesinde oluşturulan ekiplerle yapılan çalışma neticesinde talep olmuştu. Biz de bunu hükümetimize sunduk. Hem devlet üniversitesi hem de vakıf üniversitesi şemsiyesi altında yeni üniversiteler kurulması da tasarıda yer alıyor."
- "Daha kapsamlı, nitelikli ve rekabetçi üniversiteler"
YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Safa Kapıcıoğlu da son yıllarda yüksek öğretim alanında çok ciddi değişimler yaşandığını ifade etti.
Kapıcıoğlu, 2006 - 2008'de çok sayıda üniversite kurulduğunu dile getiren Kapıcıoğlu, "1982'de 27 olan üniversite sayısı 185'e ulaştı. Bununla beraber niteliksel büyümenin de çok önemli olduğunu düşünerek birtakım hususları gerçekleştirdik. Bir kalite kurulu oluştu. YÖK'ten bağımsız bir kalite kurulu ile akademinin, yüksek öğretimin niteliksel olarak akredite edilmesi ve değerlendirilmesi söz konusu olacak." dedi.
Araştırma üniversitelerinin bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması çerçevesinde değerlendirildiğini belirten Kapıcıoğlu, "Akademik hayatımızda, üniversitelerimizde belli alanlara yoğunlaşarak daha kapsamlı, nitelikli ve rekabetçi bir bilimsel alana yönlenmemiz için bu tasarı hükümetimize sunulmuştur." diye konuştu.
Tasarının komisyondaki görüşmeleri devam ediyor.
Kaynak: AA
Tekin, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda görüşülmeye başlanan Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında sunum yaptı.
Tasarının dört bölümden oluştuğunu anlatan Tekin, özel öğretim kurumları kapsamında sahada karşılaşılan birkaç problemin çözümü için önerilerde bulunduklarını kaydetti.
Tasarıda Yüksek Öğretim Kurumunun ihtiyaç duyduğu bazı kadro taleplerinin karşılanmasına yönelik düzenleme yer aldığını anlatan Tekin, "Bazı büyük üniversitelerimizin bölünerek ve bazı illerimize de yeni üniversiteler kurularak Türkiye'deki yüksek öğretim hayatına yeni bir dinamizm kazandırmayı amaçlıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin, özel öğretim kurumları sektöründe ciddi bir ivme kazandığını dile getiren Tekin, şunları söyledi:
"Yeni kurumlarımız faaliyete geçti fakat bu kurumlarımız işletme realitelerinden dolayı bazı sıkıntılar yaşıyorlar. Özel öğretim kurumları işletmecileri iflas ve benzeri durumlarla karşılaştıklarında okuldaki eğitim öğretim sürecini aksatacak bir haciz işlemi yapılacaksa bu haciz işleminin eğitim öğretim döneminin sonuna ertelenmesini talep ediyoruz. Bu ciddi bir ihtiyaçtan doğuyor. Aynı kapsamda özel yurtları da bu şekilde değerlendirdik. Özel yurt işletmecisi, mallarının haczedilmesi durumuyla karşı karşıya kalırsa haciz işlemini eğitim öğretim sürecinin sonuna ertelemiş olacağız."
Tekin, tasarıda, güzellik uzmanları sektörünün sorunlarını giderecek düzenleme de bulunduğuna işaret ederek, Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu alanda kurslar düzenlediklerini ve kursları başarıyla tamamlayanlara iş yeri açma ruhsatı ve belgesi verdiklerini bildirdi. 1998 yılında çıkarılan bir yasa nedeniyle bazı güzellik uzmanlarının fiilen işi yapmalarına rağmen hukuken yapamadıklarını belirten Tekin, "Problemi çözmek adına güzellik uzmanlarının bakanlığımızdan aldıkları belgeleri geçerli hale getirecek bir teklif sunduk. Bu türden eğitim veren, sertifika programı düzenleyen özel eğitim kursları, aynı zamanda döner sermaye mantığıyla ticari bir gelir elde edebilsin diye talep olmuştu. Buna ilişkin de düzenleme yaptık." ifadelerini kullandı.
Tekin, tasarıyla FETÖ ile ilişkisi olan kişilerin özel öğretim kurumu açmasına izin vermeme yetkisi almak istediklerini de söyledi.
- YÖK'ün personel ihtiyacı karşılanacak
Tasarıda YÖK'ün kendi işleyişi ile ilgili ihtiyaç duyduğu bazı konuların da yer aldığını aktaran Tekin, YÖK bünyesindeki üniversitelerin artmasının personel ihtiyacını gündeme getirdiğini kaydetti.
"YÖK Denetleme Kurulunun ve YÖK'teki uzman personel ihtiyacının giderilmesi için kadro talebinde bulunuldu." diyen Tekin, şöyle devam etti:
"Tasarıda, YÖK ile ilgili bir yetki daha söz konusu. Özellikle vakıf üniversitelerinin kendi arazilerinin kiralanması ya da işletilmesi ile ilgili hususta bir mevzuat eksikliği var. YÖK, Milli Eğitim ve Maliye bakanlıkları iş birliğinde üniversite alanlarının kiralanması konusunda yönetmelik çıkarma yetkisi talep ediyor. Belli bir büyüklüğe ulaşmış üniversitelerin yeni bir üniversite şemsiyesi altında bölünerek ya da bazı illerimizde yeni üniversiteler kurularak Türkiye'nin eğitim öğretim ve bilim hayatına katkı sağlamak üzere hem yerelin talepleri hem de YÖK bünyesinde oluşturulan ekiplerle yapılan çalışma neticesinde talep olmuştu. Biz de bunu hükümetimize sunduk. Hem devlet üniversitesi hem de vakıf üniversitesi şemsiyesi altında yeni üniversiteler kurulması da tasarıda yer alıyor."
- "Daha kapsamlı, nitelikli ve rekabetçi üniversiteler"
YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Safa Kapıcıoğlu da son yıllarda yüksek öğretim alanında çok ciddi değişimler yaşandığını ifade etti.
Kapıcıoğlu, 2006 - 2008'de çok sayıda üniversite kurulduğunu dile getiren Kapıcıoğlu, "1982'de 27 olan üniversite sayısı 185'e ulaştı. Bununla beraber niteliksel büyümenin de çok önemli olduğunu düşünerek birtakım hususları gerçekleştirdik. Bir kalite kurulu oluştu. YÖK'ten bağımsız bir kalite kurulu ile akademinin, yüksek öğretimin niteliksel olarak akredite edilmesi ve değerlendirilmesi söz konusu olacak." dedi.
Araştırma üniversitelerinin bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması çerçevesinde değerlendirildiğini belirten Kapıcıoğlu, "Akademik hayatımızda, üniversitelerimizde belli alanlara yoğunlaşarak daha kapsamlı, nitelikli ve rekabetçi bir bilimsel alana yönlenmemiz için bu tasarı hükümetimize sunulmuştur." diye konuştu.
Tasarının komisyondaki görüşmeleri devam ediyor.