FETÖ'nün Sözde 'Tekirdağ Sıkıyönetim Komutanı' Davası
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, adı sözde Yurtta Sulh Konseyi'nce hazırlanan listede 'Tekirdağ sıkıyönetim komutanı' olarak geçen eski Çorlu 105. Topçu Alay Komutanı Öremiş'in yargılanmasına devam edildi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, adı sözde Yurtta Sulh Konseyi'nce hazırlanan listede "Tekirdağ sıkıyönetim komutanı" olarak geçen eski Çorlu 105. Topçu Alay Komutanı Samettin Öremiş'in yargılanmasına devam edildi.
Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Öremiş, avukatları Numan Dalyancı, Erkan İncirlioğlu ve tanıklar hazır bulundu.
Sanık Öremiş, duruşmadaki ifadesinde, 15 Temmuz günü alaya eski 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Alparslan Erdoğan'ın emri ile geldiğini ileri sürerek, olay günü kimseyi aramadığını ve kimseden herhangi bir araç talebinde bulunmadığını savundu.
"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Cumhurbaşkanına suikast", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasına engellemeye teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından yargılanan Öremiş isnat edilen suçlamaları reddetti.
Duruşmaya tanık sıfatıyla Kırklareli'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Cemalattin Doğan, sanık Öremiş'i ismen tanıdığını söyledi.
Sanığın örgütsel bir faaliyetine tanık olmadığını aktaran Doğan "FETÖ ile ilgisinin olup olmadığını bilmiyorum. Bana sormuş olduğunuz listeyi ben düzenledim. Bu liste Kadir Canpolat tarafından bana gönderilmemiştir. Bu liste Yüksek Askeri Şura'ya girecek albaylarla ilgili olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından anket çalışması sonucu hazırlanmıştır. Ben bu listeyi bu çerçevede düzenledim. Eski Kolordu Komutanımız Alparslan Erdoğan, sanıkla daha önce Genelkurmay'da çalıştığını söyleyerek referans oldu. Ben de kendisinin komutanım olması nedeniyle sanığı bu listeye yazdım. 50 kişilik bu liste örgütsel bir faaliyet için düzenlenmemiştir." ifadelerini kullandı.
Tanık Aşkın Gençaslan da sanığın olay günü saat 00.00 civarında kendisini aradığını ve araç talebinde bulunduğunu belirtti.
Sanığa araç göndermediğini anlatan Gençaslan, "Sanık yaklaşık 00.00 gibi beni aradı. Kendisinin sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirildiğini söyledi. Benden araç talebinde bulundu. Ben de araç olmadığını ve gönderemeyeceğimi söyledim. Sanık başka bir şey söylemedi. Sıkıyönetim mesajı kanunsuzdu. Gelen emrin en üst askeri birim tarafından imzalanması gerekirdi. Bu yüzden sanığın emrini yerine getirmedim." diye konuştu.
Tanık Erdinç Doğancı ise sanığın alaya tam olarak hangi saatte geldiğini hatırlamadığını belirterek, "Ben bu sırada araç içindeydim. Sanıkla herhangi bir diyaloğum olmadı. 'Polis gelirse nizamiyeye yaklaştırmayın' gibi bir şey söylemedim." dedi.
Tanık Emrah Kalleci de darbe girişiminin olduğu gün komutanlarının talimatı üzerine 23.20'de alaya geldiğini ifade etti.
Darbe girişimi günü evde olduğunu anlatan Kalleci, "Sanığın alaya giriş yaptığını görmedim. Sanığın 'Polis gelirse vurun, polis gelirse nizamiyeye yaklaştırmayın' biçiminde bir söz söylediğini duymadım." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, kuvvetli suç şüphesi barındırdığı ve adli kontrol tedbirlerinin yeterli olamayacağını belirterek, sanığın tutukluluk halinin devamını istedi.
Mahkeme heyeti duruşmayı, Öremiş'in tutukluluğunun devamına karar vererek 3 Mayıs'a erteledi.
Kaynak: AA
Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık Öremiş, avukatları Numan Dalyancı, Erkan İncirlioğlu ve tanıklar hazır bulundu.
Sanık Öremiş, duruşmadaki ifadesinde, 15 Temmuz günü alaya eski 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Alparslan Erdoğan'ın emri ile geldiğini ileri sürerek, olay günü kimseyi aramadığını ve kimseden herhangi bir araç talebinde bulunmadığını savundu.
"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Cumhurbaşkanına suikast", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasına engellemeye teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından yargılanan Öremiş isnat edilen suçlamaları reddetti.
Duruşmaya tanık sıfatıyla Kırklareli'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Cemalattin Doğan, sanık Öremiş'i ismen tanıdığını söyledi.
Sanığın örgütsel bir faaliyetine tanık olmadığını aktaran Doğan "FETÖ ile ilgisinin olup olmadığını bilmiyorum. Bana sormuş olduğunuz listeyi ben düzenledim. Bu liste Kadir Canpolat tarafından bana gönderilmemiştir. Bu liste Yüksek Askeri Şura'ya girecek albaylarla ilgili olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından anket çalışması sonucu hazırlanmıştır. Ben bu listeyi bu çerçevede düzenledim. Eski Kolordu Komutanımız Alparslan Erdoğan, sanıkla daha önce Genelkurmay'da çalıştığını söyleyerek referans oldu. Ben de kendisinin komutanım olması nedeniyle sanığı bu listeye yazdım. 50 kişilik bu liste örgütsel bir faaliyet için düzenlenmemiştir." ifadelerini kullandı.
Tanık Aşkın Gençaslan da sanığın olay günü saat 00.00 civarında kendisini aradığını ve araç talebinde bulunduğunu belirtti.
Sanığa araç göndermediğini anlatan Gençaslan, "Sanık yaklaşık 00.00 gibi beni aradı. Kendisinin sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirildiğini söyledi. Benden araç talebinde bulundu. Ben de araç olmadığını ve gönderemeyeceğimi söyledim. Sanık başka bir şey söylemedi. Sıkıyönetim mesajı kanunsuzdu. Gelen emrin en üst askeri birim tarafından imzalanması gerekirdi. Bu yüzden sanığın emrini yerine getirmedim." diye konuştu.
Tanık Erdinç Doğancı ise sanığın alaya tam olarak hangi saatte geldiğini hatırlamadığını belirterek, "Ben bu sırada araç içindeydim. Sanıkla herhangi bir diyaloğum olmadı. 'Polis gelirse nizamiyeye yaklaştırmayın' gibi bir şey söylemedim." dedi.
Tanık Emrah Kalleci de darbe girişiminin olduğu gün komutanlarının talimatı üzerine 23.20'de alaya geldiğini ifade etti.
Darbe girişimi günü evde olduğunu anlatan Kalleci, "Sanığın alaya giriş yaptığını görmedim. Sanığın 'Polis gelirse vurun, polis gelirse nizamiyeye yaklaştırmayın' biçiminde bir söz söylediğini duymadım." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, kuvvetli suç şüphesi barındırdığı ve adli kontrol tedbirlerinin yeterli olamayacağını belirterek, sanığın tutukluluk halinin devamını istedi.
Mahkeme heyeti duruşmayı, Öremiş'in tutukluluğunun devamına karar vererek 3 Mayıs'a erteledi.