Tarihi Cami Cemaatsiz Kaldı
Eskişehir’in Yukarı Danişment Köyü’nde bulunan Osmanlı yapımı cami, köyde tek ailenin yaşamasından dolayı cemaatsiz kaldı.
Yıllar önce yüzlerce kişinin yaşadığı Yukarı Danışment köyünde, günümüzde sadece bir aile yaşamaya devam ediyor. Köyde Hicri 1300, Miladi 1883 yılında yapılan tarihi bir cami bulunuyor. Köyde kimsenin yaşamaması caminin bakımsız ve cemaatsiz kalmasına neden olurken, bu süreçte bir çok kullanılmayan ev de tahrip olmuş. Köye çıkan yolun virajlı ve asfaltsız olması köy halkını Aşağı Danişment Köyü’ne taşırken, Osmanlı yapımı Danişment Camii eski günlerini arıyor.
"O zaman incelendi ama el atılmadı"
Çocukluğu Yukarı Danişment köyünde geçen fakat yolun olmaması nedeniyle Aşağı Danişment köyüne taşınan Muzaffer Danişment, caminin kendisi için önemli bir yere sahip olduğundan bahsetti. Yolun yapılması durumunda bir çok kişinin doğduğu köye gidebileceğini söyleyen Danişment, "Camiye çocukluğumuzda gidiyorduk, okuyorduk. Caminin yıkık olan ve şadırvanın üstünde kalan odasında ders yapıyorduk. Orada anılarımız vardı. Dedem ve babam da o camide büyümüş. Çok önceleri yapılmış ve Yunan harbi sırasında o cami yıkılmamıştı. 2-3 yıl önce bizzat İl Müftüsü yanında imamlarla birlikte gelip camiye baktı. O zaman incelendi, ama el atılmadı. Oradan neden Aşağı Danişmet köyüne indik? Ulaşım sıkıntısı vardı. İnsanların arazisinin çoğu Aşağı Danişment köyünde olduğu için burası tercih edildi. Köyün tamamen boşalması 30 yıl kadar oldu. Yukarısı aslında daha iyi. Gördüğünüz gibi orası yayla. Benim buraya gelmemin üzerinden 20 yıl geçti. Emekli olup kaldık" dedi.
"Camimiz perişan halde, tadilat bekliyoruz"
Aşağı Danişment Köyü Muhtarı Hasan Hüseyin Kılıç ise cami tarihinin aslında bilinmediğini söyledi.
Camiye yapılan eklerden dolayı 1883 tarihli olduğunu, fakat daha öncesinde de ibadethanenin köyde bulunduğunu aktaran Kılıç, "Bundan 50 yıl öncesinde 350 yıllık olduğu yaşlılarımız tarafından söylenirdi. Kesin tarihçesi belli değil. Eskiden kış durumu olduğu için 4 kilometrelik yol zor aşılıyormuş. Bundan dolayı bizim eski köyümüzden aşağılara inilmiş. Şimdilerde bir hane var, o da hayvancılık ile uğraşıyor. Yazları da bir iki aile ancak geliyor. Camimiz perişan halde, tadilat bekliyoruz. Hatta ben onu daha önceden bakanımız Nabi Avcı’ya söyledim. O da valiliğe iletmiş, müftülüğümüz gelerek bir inceleme yaptı. ’Anıtlar Kurulu’na yazı yazıldı, onun cevabını bekliyoruz’ dediler. Tarihi bir yer olduğu için bizler de bir şey yapamıyoruz. Caminin özellikle çatı kısmında sıkıntılar var. İç kısmında aslında pek sıkıntı yok. Tadilat ile en azından tarihi bir yer korunmuş olur. Köylerin de tüzel bir kişiliği kalmadığı için bu konuda müftülüğümüzden ve valiliğimizden yardım bekliyoruz. Caminin zamanında bir imamı vardı. Çocukluğumuz orada geçti ve sürekli açıktı. 20 yıl kadar bir süredir kullanılmıyor. Biz Arefe Günleri’nde gidiyoruz. Hem mezarlığı ziyaret ediyoruz hem de bir öğlen namazı kılıp geliyoruz. Onun dışında kullanan yok" diye konuştu.
Kaynak: İHA
"O zaman incelendi ama el atılmadı"
Çocukluğu Yukarı Danişment köyünde geçen fakat yolun olmaması nedeniyle Aşağı Danişment köyüne taşınan Muzaffer Danişment, caminin kendisi için önemli bir yere sahip olduğundan bahsetti. Yolun yapılması durumunda bir çok kişinin doğduğu köye gidebileceğini söyleyen Danişment, "Camiye çocukluğumuzda gidiyorduk, okuyorduk. Caminin yıkık olan ve şadırvanın üstünde kalan odasında ders yapıyorduk. Orada anılarımız vardı. Dedem ve babam da o camide büyümüş. Çok önceleri yapılmış ve Yunan harbi sırasında o cami yıkılmamıştı. 2-3 yıl önce bizzat İl Müftüsü yanında imamlarla birlikte gelip camiye baktı. O zaman incelendi, ama el atılmadı. Oradan neden Aşağı Danişmet köyüne indik? Ulaşım sıkıntısı vardı. İnsanların arazisinin çoğu Aşağı Danişment köyünde olduğu için burası tercih edildi. Köyün tamamen boşalması 30 yıl kadar oldu. Yukarısı aslında daha iyi. Gördüğünüz gibi orası yayla. Benim buraya gelmemin üzerinden 20 yıl geçti. Emekli olup kaldık" dedi.
"Camimiz perişan halde, tadilat bekliyoruz"
Aşağı Danişment Köyü Muhtarı Hasan Hüseyin Kılıç ise cami tarihinin aslında bilinmediğini söyledi.
Camiye yapılan eklerden dolayı 1883 tarihli olduğunu, fakat daha öncesinde de ibadethanenin köyde bulunduğunu aktaran Kılıç, "Bundan 50 yıl öncesinde 350 yıllık olduğu yaşlılarımız tarafından söylenirdi. Kesin tarihçesi belli değil. Eskiden kış durumu olduğu için 4 kilometrelik yol zor aşılıyormuş. Bundan dolayı bizim eski köyümüzden aşağılara inilmiş. Şimdilerde bir hane var, o da hayvancılık ile uğraşıyor. Yazları da bir iki aile ancak geliyor. Camimiz perişan halde, tadilat bekliyoruz. Hatta ben onu daha önceden bakanımız Nabi Avcı’ya söyledim. O da valiliğe iletmiş, müftülüğümüz gelerek bir inceleme yaptı. ’Anıtlar Kurulu’na yazı yazıldı, onun cevabını bekliyoruz’ dediler. Tarihi bir yer olduğu için bizler de bir şey yapamıyoruz. Caminin özellikle çatı kısmında sıkıntılar var. İç kısmında aslında pek sıkıntı yok. Tadilat ile en azından tarihi bir yer korunmuş olur. Köylerin de tüzel bir kişiliği kalmadığı için bu konuda müftülüğümüzden ve valiliğimizden yardım bekliyoruz. Caminin zamanında bir imamı vardı. Çocukluğumuz orada geçti ve sürekli açıktı. 20 yıl kadar bir süredir kullanılmıyor. Biz Arefe Günleri’nde gidiyoruz. Hem mezarlığı ziyaret ediyoruz hem de bir öğlen namazı kılıp geliyoruz. Onun dışında kullanan yok" diye konuştu.