Kayseri'deki Terör Saldırısı Davası
Askerleri taşıyan halk otobüsüne patlayıcı yüklü araçla düzenlenen, 15 askerin şehit olduğu, 54 askerin yaralandığı terör saldırısıyla ilgili 5'i tutuklu 3'ü firari 21 sanığın yargılanmasına devam edildi Tutuklu sanıklardan 2'si tahliye edildi Terör saldırısı öncesi canlı bomba ile konuşan tanık M.S.C: 'Servisi beklerken bir an 71 plakalı aracın (terör saldırısında kullanılan araç) yol kenarında park ettiğini fark ettim. Araç çalışır vaziyetteydi. Bir müddet sonra araç içindeki uzun saçlı şahıs yanıma gelerek, kekeleyerek selam verdi. Bana, bir yakınının komando tugayında asker olduğunu ve onu alacağını söyledi. 'Çarşı iznine çıkacak askerler ne zaman çıkar?' diye sordu'
Kayseri'de, 2016'da çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan halk otobüsüne patlayıcı yüklü araçla düzenlenen ve 15 askerin şehit olduğu, 54 askerin yaralandığı terör saldırısıyla ilgili 5'i tutuklu 3'ü firari 21 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma, yoğun katılım nedeniyle Kayseri Adliyesi konferans salonuna alındı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar Ümit Kepir, Ekrem Uğur, Mehmet Oluk ve avukatları ile bazı gaziler ve şehit yakını müştekiler hazır bulundu. Tutuklu sanık Kenan Çiçek, Kırıkkale F Tipi Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Abdullah Akbıyık ise Silivri Cezavindeki SEGBİS bağlantı odalarının tamamının dolu olması nedeniyle duruşmaya katılamadı.
Terör saldırısında şehit olan asker Mesut Yaşar'ın annesi Ayten Yaşar, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Bu şerefsizlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Mahkemenin adaletine güveniyorum." diye konuştu.
Müşteki Hayriye Özen de saldırıda asker oğlu Abdulsamet Özen'in şehit düştüğünü kaydederek, sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade etti.
- Terör saldırısı öncesi canlı bomba ile konuşan tanık ifade verdi
Duruşmada tanık olarak ifadesi alınan M.S.C, patlamanın yaşandığı gün gördüklerini anlattı. Talas ilçesi Zincidere Mahallesi'nde sabah saatlerinde işe gitmek için evden çıktığını ve servis aracını beklemeye başladığını aktaran tanık M.S.C, şunları söyledi:
"Servisi beklerken bir an 71 plakalı aracın (terör saldırısında kullanılan araç) yol kenarında park ettiğini fark ettim. Araç çalışır vaziyetteydi. Bir müddet sonra araç içindeki uzun saçlı şahıs yanıma geldi ve kekeleyerek selam verdi. Bana, bir yakınının komando tugayında asker olduğunu ve onu alacağını söyledi. 'Çarşı iznine çıkacak askerler ne zaman çıkar?' diye sordu. Ben de nizamiyeye gidip sormasını söyledim. O da 'yok' dedi. Servis aracım gelince ayrıldım. Daha sonra patlama olduğunu öğrendim. Yanıma gelen kişinin, bombalı saldırıyı gerçekleştiren Kasım Yıldırımçakar olduğunu kolluk kuvvetlerine giderek teşhis ettim."
Duruşma savcısı, kuvvetli suç şüphesi, delillerin henüz toplanmamış olması ve kaçma şüpheleri nedeniyle tutuklu sanıkların mevcut durumunun devamını istedi.
Tutuklu sanıklardan Kenan Çiçek, yeminli tercüman eşliğinde Kürtçe verdiği ifadesinde, duruşma salonunda lehine ve aleyhine ne söylendiğini anlamadığını, bu nedenle SEGBİS aracılığı ile değil de duruşma salonunda ifadesinin alınmasını istedi.
Sanık Ümit Kepir de iyi niyetinin kurbanı olduğunu ve arkadaşı Kenan Çiçek'in, kendisini perişan ettiğini öne sürdü. Çiçek'in, öğrenci olarak tanıttığı ve 'kalacak yeri yok' diyerek getirdiği Kasım Yıldırımçakar'ı 2-3 gün evinde misafir ettiğini anlatan Kepir, yardım amacıyla evinde misafir ettiği kişinin gerçekte kim olduğunu bilmediğini öne sürerek, tahliyesini talep etti.
Sanık Mehmet Oluk da bilgisi dışında kimliğinin kullanıldığını, şikayetçi olması gerekirken suçlu olarak yargılandığını ifade etti. Kimliğini kullananlardan şikayetçi olduğunu kaydeden Oluk, tahliyesini istedi.
Sanık Ekrem Uğur ise bu olayla ilgisinin bulunmadığını kaydederek, tahliyesini istedi.
Duruşma devam ederken ıslık çalan Kenan Çiçek, tercüman eşliğinde mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Mahkeme başkanı, tekrar etmesi halinde bir sonraki duruşmada hazır edilmeyeceği konusunda sanığı uyardı.
Mahkeme heyeti, sanıklar Ümit Kepir ve Abdullah Akbıyık'ın tahliyesine, diğer sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı 27 Aralık'a erteledi.
Kaynak: AA
Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşma, yoğun katılım nedeniyle Kayseri Adliyesi konferans salonuna alındı.
Duruşmada, tutuklu sanıklar Ümit Kepir, Ekrem Uğur, Mehmet Oluk ve avukatları ile bazı gaziler ve şehit yakını müştekiler hazır bulundu. Tutuklu sanık Kenan Çiçek, Kırıkkale F Tipi Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Abdullah Akbıyık ise Silivri Cezavindeki SEGBİS bağlantı odalarının tamamının dolu olması nedeniyle duruşmaya katılamadı.
Terör saldırısında şehit olan asker Mesut Yaşar'ın annesi Ayten Yaşar, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Bu şerefsizlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Mahkemenin adaletine güveniyorum." diye konuştu.
Müşteki Hayriye Özen de saldırıda asker oğlu Abdulsamet Özen'in şehit düştüğünü kaydederek, sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade etti.
- Terör saldırısı öncesi canlı bomba ile konuşan tanık ifade verdi
Duruşmada tanık olarak ifadesi alınan M.S.C, patlamanın yaşandığı gün gördüklerini anlattı. Talas ilçesi Zincidere Mahallesi'nde sabah saatlerinde işe gitmek için evden çıktığını ve servis aracını beklemeye başladığını aktaran tanık M.S.C, şunları söyledi:
"Servisi beklerken bir an 71 plakalı aracın (terör saldırısında kullanılan araç) yol kenarında park ettiğini fark ettim. Araç çalışır vaziyetteydi. Bir müddet sonra araç içindeki uzun saçlı şahıs yanıma geldi ve kekeleyerek selam verdi. Bana, bir yakınının komando tugayında asker olduğunu ve onu alacağını söyledi. 'Çarşı iznine çıkacak askerler ne zaman çıkar?' diye sordu. Ben de nizamiyeye gidip sormasını söyledim. O da 'yok' dedi. Servis aracım gelince ayrıldım. Daha sonra patlama olduğunu öğrendim. Yanıma gelen kişinin, bombalı saldırıyı gerçekleştiren Kasım Yıldırımçakar olduğunu kolluk kuvvetlerine giderek teşhis ettim."
Duruşma savcısı, kuvvetli suç şüphesi, delillerin henüz toplanmamış olması ve kaçma şüpheleri nedeniyle tutuklu sanıkların mevcut durumunun devamını istedi.
Tutuklu sanıklardan Kenan Çiçek, yeminli tercüman eşliğinde Kürtçe verdiği ifadesinde, duruşma salonunda lehine ve aleyhine ne söylendiğini anlamadığını, bu nedenle SEGBİS aracılığı ile değil de duruşma salonunda ifadesinin alınmasını istedi.
Sanık Ümit Kepir de iyi niyetinin kurbanı olduğunu ve arkadaşı Kenan Çiçek'in, kendisini perişan ettiğini öne sürdü. Çiçek'in, öğrenci olarak tanıttığı ve 'kalacak yeri yok' diyerek getirdiği Kasım Yıldırımçakar'ı 2-3 gün evinde misafir ettiğini anlatan Kepir, yardım amacıyla evinde misafir ettiği kişinin gerçekte kim olduğunu bilmediğini öne sürerek, tahliyesini talep etti.
Sanık Mehmet Oluk da bilgisi dışında kimliğinin kullanıldığını, şikayetçi olması gerekirken suçlu olarak yargılandığını ifade etti. Kimliğini kullananlardan şikayetçi olduğunu kaydeden Oluk, tahliyesini istedi.
Sanık Ekrem Uğur ise bu olayla ilgisinin bulunmadığını kaydederek, tahliyesini istedi.
Duruşma devam ederken ıslık çalan Kenan Çiçek, tercüman eşliğinde mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Mahkeme başkanı, tekrar etmesi halinde bir sonraki duruşmada hazır edilmeyeceği konusunda sanığı uyardı.
Mahkeme heyeti, sanıklar Ümit Kepir ve Abdullah Akbıyık'ın tahliyesine, diğer sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı 27 Aralık'a erteledi.